Türkiye’deki nüfus yükünü almış kentlerin büyük bölümünde ruhsatsız yapılaşma sorunu var. Sorunu çözebilmiş kent sayımız ne yazık ki, bir elin parmakları kadar yok.

Planlı kentleşmenin sıkı biçimde uygulandığı illerimizde bu sorun konuşulmuyor.

Ancak, göçle nüfusu artan metropollerde çarpık ve plansız kentleşme büyük bir dert. Belediyelerimizin önleme çabaları da kimi zaman yetersiz kalabiliyor.

Özellikle seçim dönemlerinde, ruhsat bürokrasisi ve maliyetinden kaçan yurttaşlarımız imarlı arsalarına bile izinsiz inşaat yapabiliyorlar.

Geçtiğimiz yıllarda çıkarılan Yapı Kayıt Belgesi uygulaması ile Türkiye’nin ruhsatsız yapı stoku devletin envanterine alındı. Türkiye’de güvensiz olduğu bilinen 9 milyon adet  yapı ise dönüşmeyi bekliyor. Bunların büyük bölümü harç ödeyerek belge aldı.

Ancak sonrasında da kaçak inşaatlar durmuş değil.

Dün de değindik ama, Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi’nin şubat oturumunda konuşan CHP’li Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem kaçak yapıların önüne geçebilmek için sürpriz bir öneri getirdi.

Doğrusu, bize göre kentlerin düzenli yapılaşması ve büyümesi için önemsenmesi gereken bir teklif bu.

Başkan Erdem, üzerinde kaçak yapı bulunan arsaların, bina yıkıldıktan sonra mülkiyetinin Hazine’ye geçmesini önerdi.

Başkan Erdem, böylece kimsenin kaçak yapıya yeltenemeyeceğini dile getirdi.

Nilüfer, Bursa’nın ve Türkiye’nin en planlı gelişen, büyüyen kentlerinden biri.

Bu ilçeden gelen radikal öneriyi devletin hiç popülizm yapmadan, değerlendirmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Elbette, vatandaşı ruhsatsız inşaata yönlendiren sebeplerin de irdelenmesinde fayda olduğunu düşünüyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bunun üzerinde de çalışmalı.

Planlı kentleşmeyi teşvik için belediyelerimizdeki ruhsat bürokrasisinin olabildiğince azaltmanın yolları aranmalı.

Vatandaşa sadece TC kimlik numarası ile ruhsat verilebilir bir teknik altyapı oluşturulmalı. Ruhsat harçlarının inşaat bittikten sonra tahsil edileceği ödeme formülüne geçilmeli.

Aksi halde bu sorunu çözebilmenin ve kaçak yapıların önüne geçebilmenin zor olacağınına inanıyoruz.

 

Nasıl başladı, nasıl bitti?

Fotoğraf ve paylaşımı sosyal medyada fark ettik.

Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’ın ustalık döneminde önemsediği projelerden biri de inşaatı bitme aşamasına gelen Bakım Rehabilitasyon ve Eğitim Merkezi (BAREM).

Başkan Dündar bu iki fotoğrafı dün sosyal medya hesaplarından takipçilerine paylaştı. Sosyal medyada da bir çılgınlık haline gelen uygulama ile BAREM projesinin nasıl başlayıp, nasıl gittiğini gösterdi.

Türkiye’nin nüfusu giderek yaşlanıyor. Genç nüfusumuz ile övünüyoruz ama ne yazık ki, bakıma muhtaç, yaşlı sayımız da her geçen yıl artıyor.

Bu nedenle yerel yönetimlerimizin bu tür projelere daha çok yer vermeleri gerekiyor. Osmangazi Belediyesi’nin Demirtaş’ta inşa ettiği projenin Bursa için elzem bir yatırım olduğunu düşünüyoruz.

Bu açıdan hizmete girdiğinde Osmangazi’nin bakıma muhtaç hemşerileri için önemli bir mekân olacaktır.

Başkan Dündar bu projeyle ilçedeki yaş almış ve bakıma muhtaç hemşerilerinin de gönlünü fethedecektir.

 

Uluyol’daki şeritlerin tümü otopark ve tramvayın mı?

Cemil Aydın iki dönem MHP’de Osmangazi Belediye Meclis Üyeliği ve sözcülüğü yaptı.

Yapıcı, muhalefet sorumluluğuyla kent sorunlarını takipte iktidar partisinden bile takdir gördü. Şimdi, meclis üyeliği sonrası da yaşadığı ilçenin ve kentin sıkıntılarını gündeme getirmeyi sürdürüyor.

Elektronik postamıza gönderdiği son ileti ile Uluyol Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde yaşanan parklanma ve trafik keşmekeşine dikkat çekmiş.

Aydın, caddenin iki şeridinin otopark olarak kullanıldığını, bir şeridinin ise tramvaya tahsisli olduğunu hatırlatmış. Geriye kalan tek şeritle trafik akışının sağlanmaya çalışıldığına vurgu yapmış.

Aydın, motorlu trafik ekiplerinin buradaki karmaşaya müdahale etmelerini istiyor. Ayrıca, bu yüzden sık sık esnaf ve sürücüler arasında yaşanan tartışmalara da dikkat çekmiş.

Uluyol’daki bu uyarıya kulak verilmeli.