Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü OECD’nin rakamları ortada.

2030 yılına kadar kadın erkek fırsat eşitsizliği ortadan kaldırılırsa, Türkiye ekonomisi yüzde 12 daha büyüyebilir.

Fakat veriler çok düşündürücü.

Ekonomik anlamda da kadın toplumda kendine yeterince yer bulamıyor.

O halde, bugünlerde küresel bir ekonomik saldırı ile karşı karşıya kalan ülkemizde, niçin yanı başımızdaki bu cevherden faydalanmayalım?

Türkiye’de kadın iş gücünün istihdamda daha fazla yer bulabilmesi için başlatılmış bir hareket var.

Birleşmiş Milletler Kadın Programı ilkeleri doğrultusunda çalışan Global Compact Türkiye Kadının Güçlenmesi Çalışma Grubu’na bağlı Kadının Güçlenmesi Bursa Platformu önemli bir etkinliğe ev sahipliği yapacak.

Başkanlığı’nı Yeşim Tekstil Halkla İlişkiler Sorumlusu Dilek Cesur’un yaptığı platform 20 Eylül Perşembe günü BUSiAD Evi’nde bir panel gerçekleştirecek

Etkinliğin sektörden önemli konuşmacıları var.

Konferans öncesi dün Marigold Otel’de düzenlenen basın toplantısıyla panelin ön duyurusu yapıldı.

BUSİAD Başkanı Ergun Hadi Türkay, BUİKAD Başkanı İpek Yalçın, Platform’un Bursa Başkanı Dilek Cesur tüm kadınları panele davet ettiler.

Cesur, 2014 yılında hayata geçen platformun Bursa ayağının ise 2 yıl sonra Yeşim Tekstil, BUSİAD ve BUİKAD işbirliğiyle kurulduğunu, ülke genelinde 276, Bursa’dan ise 30 firmanın kadının güçlenmesi prensiplerini imzaladığını açıkladı. Türkiye’nin toplumsal cinsiyet eşitsizliğinde dünyadaki 144 ülke arasında 131. sırada bulunduğunu hatırlatan Cesur, kadının iş gücüne erişim bakımından da ülkemizin son sıralarda yer aldığını bildirdi.

BUSİAD Başkanı Türkay ise 2015 yılında BM Küresel İlkeler Sözleşmesi’ni imzaladıklarını, bununla, ülkemizde ekonomik anlamda da kadının hak ettiği yeri alması ve çalışma hakkı tanınması sözü verdiklerini söyledi.

BUİKAD Başkanı Yalçın da, Türkiye’de kadınların değerlendirilmeyen bir kaynak olduğunu belirtti.

Yalçın, ülkemizin kadınsız 2023 hedeflerine ulaşmasının mümkün olmadığının da altını çizdi.

Yeri gelmişken şunu da hatırlatalım.

Kadılarımızın her alanda toplumda hak ettikleri yeri almalarından yanayız.

Ancak, bugün halen özel sektörde kılık kıyafetinden dolayı bırakın işe alınmayı, işletme kapısında başvurusu bile kabul edilmeyen kadınlarımızın sorunu da bir gerçek.

Devlette, kamu kurumlarında geçmişte darbelere dahi gerekçe gösterilen bu sorun yıllar sonra aşılabildi.

Halen, bağnaz yapılı kimi işletme sahiplerinin, kafanın içindeki bilgiye değil, üzerindeki beze takıntılarını da çözebilmiş değiliz.

Kadınlarımız maalesef bugün sadece kendilerine erkekler tarafından uygulanan cinsiyet eşitsizliği ile karşı karşıya değiller.

Aralarında, kendi hemcinslerinin de bulunduğu patron ve yöneticiler tarafından inançları gereği taktıkları başörtüleri yüzünden de mağduriyet yaşıyorlar.

Zaman zaman medyada bu tür haberlere rastlıyoruz.

“Gücümüz eşitliğimiz” gibi son derece vurucu bir slogan kullanan Kadının Güçlenmesi Bursa Platformu’nun bu acı  gerçekle de mücadele etmesi gerekir.

 

Gökdelende test

 

Bursa’nın yıllardır atıl duran Stadyum Caddesi üzerinde çok katlı iş merkezinde mahkeme kararı ve polis gözetiminde karot (dayanıklılık) testi başlatıldığını öğrendik.

Bursa Büyükşehir Belediyesi ekiplerinin polis ve zabıta eşliğinde özel bir test firmasına, iş merkezinden delme yöntemiyle tüm katlardaki kolon ve kirişlerden beton numuneleri aldırdığı konuşuluyor.

Büyükşehir Belediyesi’nin çıkacak test sonuçlarına göre hareket edeceği de dillendiriliyor.