Yerel yönetimler bazen sorumluluk sahasındaki halka hizmet götürürken kamulaştırmasız el atma denen işleme de başvururlar.

Kimi zaman yol açılması, bazen hizmet binalarının bitirilmesi için istimlaksiz el koymalar gerekebiliyor.

Hizmetin yarıda kalmaması ve hızlanması adına yapılan bu işlem sonradan belediyelerimize ağır mali faturalar çıkarabiliyor.

Vatandaşın, izinsiz el konulan ve istimlak edilmeden kamu hizmetine sunulan mülkleri için açılan davalar beklenmedik rakamların ödenmesine yol açabiliyor.

Ülke genelindeki bu durum, belediye bütçelerini de sarsmaya başladı.

Yargı kararları netleştikçe dev rakamların oluştuğundan bahsediliyor.

Bursa’da da buna benzer sıkıntılar yaşanmıyor değil.

Bursa belediyelerinin ödeme bekleyen yüklü miktarda kamulaştırmasız el atma dosyası bulunduğu ve içlerinde vatandaşa ve avukatlara ödenecek rakamların da dudak uçuklatacak boyutta olduğu dillendiriliyor.

Açılan davalar kesinleşmeden ödeme yapılmaz hükmünün Danıştay tarafından iptalinin ardından şimdi hem Büyükşehir’de hem de ilçe belediyelerimizde onlarca ödeme dosyasının mali hizmetler birimlerini karara kara düşündürdüğü konuşuluyor.

Belediyelerin bu amaçla, Türkiye Belediyeler Birliği vasıtasıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a başvurarak, kendilerini zor durumda bırakan ve bütçelerini derinden sarsacak bu sorunun çözümü için yeni bir yasa çıkarılmasını isteyecekleri de konuşuluyor.

Hatta, AK Parti’nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı’na da durumun izah edileceği belirtiliyor.

Belediyelerimizin bütçe dengelerini sarsacak bu sıkıntının yasal düzenleme ile ortadan kaldırılması şart görünüyor.

O yasa çıkmazsa, belediyelerin yatırım bütçelerine ayıracakları ödeneğin de azalacağı ortada.

Arka arkaya gelen kamulaştırmasız el atma dava dosyalarındaki milyon liralık rakamların küçük bütçeli belediyelerce ödenmesinin zaten mümkün olmadığı da vurgulanıyor.

Bakalım belediye başkanlarımızı ve ödeme birimlerini düşündüren bu sorun için istenen yasal o düzenleme ne zaman çıkacak?

Ayrıca, arsa sıkıntısı çeken ve imar planlarında yeterli kamu alanı bulunmayan belediyelerimizin vatandaşa hizmet götürürken yapmayı planladıkları kamulaştırmalar da önemli bir engel oluşturuyor.

Bazen proje bedelinden daha çok kamulaştırma rakamı ödendiği de biliniyor.

Büyükşehir’de bugün ATM yerleri kiralama ihalesi var

Bankalar bir yandan dijitalleşmeye ağırlık veriyorlar diğer yandan da şubelerindeki yoğunlukları azaltmak için ATM sayılarını artırıyorlar.

Ancak, vatandaşı şubeye getirmeden bankacılık hizmetlerini yaygınlaştırmak isteyen bankalara kent merkezlerinde yeni ATM’ler de gerekiyor.

Kimi bankaların müşteri portföyü fazla olduğu için konulan ATM’ler yetersiz kalabiliyor.

Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne bu yönde yapılan başvurular üzerine kentimizin 26 değişik noktasında yeni ATM alanları kiraya çıkarıldı.

10 yıl süreyle aylık 241 bin 593 lira artı KDV bedeliyle ATM alanlarının kiralama ihalesi bugün Büyükşehir Belediyesi Encümen Salonu’nda gerçekleşecek.

Büyükşehir’in kasasına, ATM alanı kiralamasından aylık küçümsenmeyecek oranda gelir girmesi bekleniyor.

Kimi banka şubelerinin yetersiz ATM’leri önünde uzayıp giden kuyrukları görünce Büyükşehir’in kiralama ihalesinin doğur bir karar olduğunu düşündük.

Çalışanların ve emeklilerin de maşalarını çekebildikleri o ATM’lerin kentimizin her noktasına yayılması gerekiyor.

Bakalım ihale hangi bankalar ya da firmalarda kalacak?

EYT ve taşeron çalışanı umutlandıran açıklama

Türkiye’de milyonlarca insan yıllardır, emeklilikte yaşa takılanlar olarak bilinen EYT sorunun çözümünü bekliyor.

Bütün umutlarını çıkacak o yasaya bağlayanlar var.

Dün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’den hem EYT’lileri hem de kamuda çalışan sözleşmeli personel ile kadroya geçememiş personeli umutlandıran açıklama geldi.

Bilgin’in açıklamalarına göre EYT’de tek formül üzerinde duruluyor. Bilgin, bu konuda bakanlıkta devam eden teknik çalışmanın zaman alacağını ve önümüzdeki Aralık ayında da taslağı TBMM’ye getirmeyi planladıklarını kaydetti.

Bilgin, kadro konusunda da önceliklerinin kamudaki 90 bin taşeron işçi olduğunu hatırlattı.

Bütün bu açıklamalar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bürokratlarının her üç konuda da hummalı çalışma yürüttüklerini gösteriyor.

Büyük umutla o düzenlemeyi bekleyen milyonlar ise kendilerini tatmin edecek ve herkesi kapsayacak bir yasa istiyorlar.

Umarız dağ fare doğurmaz.

Devleti ağır yük altına sokmadan ve beklentileri de karşılayacak düzenleme olmasını diliyoruz.