Türkiye‘de dövizin seyrine bağlı olarak ekonominin çok da iyi gittiği söylenemez.
Merkez Bankası‘nın geç kalan ve cılız müdahaleleri de Türkiye‘de dövizin ateşini düşüremiyor.
Bankalarda o bildiğimiz eski kalabalıklar yok.
Çarşı hareketli günlerini arıyor.
Benzer durum, Türkiye‘de son dönem devlet bankalarının devreye girmesiyle yeni boyut kazanan katılım bankacılığı için de geçerli mi diye merak ettik.
Dün sabah, Bursa‘da bir yıl önce ilk şubesini açan Ziraat Katılım Bankası Setbaşı Şubesi‘ni ziyaret ettik.
Şube yönetici Bekir Demirbel deneyimli bir bankacı.
Kendisiyle tanışıp, faizsiz sistemle çalışan katılım bankacılığının Bursa’daki durumunu öğrendik.
Ziraat Bankası Bursa’da ilk katılım bankası şubesini bir yıl önce açmış.
Demirbel, şubelerinin birini Setbaşı diğerinin Kestel‘de olduğunu anlatıyor.
Aynı zamanda bölge yöneticisi de olan Demirbel, Türkiye genelinde 48 olan şube sayılarını Bursa’da da önümüzdeki aylarda 5‘e çıkaracaklarını söylüyor.
Demirbel, Nilüfer, İstanbul Caddesi ve İnegöl şubeleri için de hazırlık yürüttüklerinden bahsetti.
Peki, faizsiz sistemle çalışan katılım bankacılığına Bursalıların ilgisi nasıl?
Bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın teşvikleriyle katılım bankacılığına da geçen devlet bankalarının bu işe tecrübelerini yansıttığını görüyoruz.
Yönetici Demirbel, Bursa’da beklenenin üzerinde bir ilgi ile karşılaştıklarını vurguluyor.
Sadece Setbaşı Şubesi olarak bir yılda müşterilerine 640 milyon TL‘ye yakın faizsiz kaynak kullandırdıklarını anlatıyor.
Kâr payı yöntemiyle, kâr ve zarara ortaklık olarak bilinen bankacılık Bursa’da da rağbet görmüş.
Sadece bu şubede bir yılda 200 milyon TL‘nin üzerinde mevduat toplanmış.
Katılım bankası Bursa’nın köklü firmalarıyla çalışmaya başlamış.
Dini çekincelerle, faize bulaşmak istemeyen ve birikimini bu yöntemle değerlendiren hemşehrilerimizin ilgisi Ziraat Katılım’ı memnun etmiş.
Yönetici Demirbel kendilerini, sisteme ilk giren banka olarak kar küreyicilerinin ön açıcılarına benzetiyor.
Yerli sermaye ile faaliyet gösteren sistemin milli ekonomiye de bu sayede katkı yaptığını ifade ediyor.
Demirbel, faizden uzak durmak isteyenlerin gönül rahatlığıyla kendilerine gelip hesap açtırdıklarını, katılım bankası olarak vatandaşların bu hassasiyetlerine özen gösterdiklerinin altını çiziyor.
Merak edip, kendilerinin de bağlı olduğu Ziraat Bank’tan katılım bankacılığına ne kadar bir müşteri kayması olduğunu da sorduk.
Demirbel bunun da fazla olmadığını, yüzde 5’lik bir geçiş gördüklerini aktarıyor.
Şube Yönetici Demirbel, hedeflerinin Türkiye’deki bankacılık sistemi içinde henüz yüzde 8’lerde olan katılım bankacılığı oranını yüzde 25’lere çıkarmak istediklerini de sözlerine ekliyor.
Türkiye’de halen Ziraat Bankası ile birlikte Vakıbank‘ta bu işe giren devlet bankası.
Halk Bankası ise gecikmiş durumda.
Gecikme nedeninin ise yüzde 49′luk halk hissesindeki endişeler olduğu konuşuluyor.
Halkbank‘ın da buna bir çözüm aradığını ekleyelim.
Çanakkale 1915 Köprüsü
Türkiye nüfusunun yüzde 18,5‘unun İstanbul‘da yaşadığı bir gerçek.
Elbette, büyük yatırımlarda öncelik İstanbul’un olacak.
Çünkü orası bir dünya metropolü.
Ancak son dönem büyük projelerin neredeyse tamamının İstanbul için yapıldığını görmek, diğer Anadolu kentleri için kıskanılacak bir durumdu.
Kısmen İstanbul – Bursa – İzmir Otoyolu ile teselli bulunabilir belki ama Çanakkale 1915 Köprüsü ile artık büyük işlerin Anadolu‘ya da kaydığını görmek güzel.
Köprünün inşaat ihalesini Koreli Daelim firması ile yerli ortakları LİMAK, SK, Yapı Merkezi konsorsiyumu kazandı.
5 yıl sonra Çanakkale Şehitliklerine, İstanbul’a, hatta yurtdışına gitmek artık çok kolaylaşacak.
Böylece o topraklar için şehit düşmüş atalarımıza yakışır dev bir eser daha ortaya çıkacak.
Şimdiden hayırlı olsun.

Flipboard