Türkiye‘de hiçbir başarı cezasız kalmaz.

Bu kez de öyle oldu.

Osmangazi‘ye bağlı Sakarya Mahallesi Muhtarlığı sosyal yardımlaşmada çok öne çıktı.

Belediyelerin, Osmangazi İlçe Sosyal Yardımlaşma Vakfı‘nın ve varlıklı hemşerilerimizin desteğiyle Sakarya Mahallesi Sosyal Yardımlaşma Derneği ses getiren işler yaptı. 7’den 70’e ihtiyaç sahibi herkese el uzattı.

Mahalleye Osmangazi Belediyesi tarafından yapılan, mülkiyeti İlçe Sosyal Yardımlaşma Vakfı’na ait binayı evsiz 50-60 yaş arası vatandaşların barındığı bir mekâna dönüştürdü. Burada ayrıca yine Osmangazi Halk Eğitim Müdürlüğü aracılığıyla mahalle sakinlerine dönük kurslar düzenledi. Açılan aşevinden yoksullara her gün sıcak yemek dağıtıldı.

Osmangazi Kaymakamlığı şimdi o binayı 5 yıllık süre dolduğu için hangi akla hizmetse muhtarlığın ve derneğin elinden almak istiyor.

Gerekçe, binayı vakıf hizmetlerinde kullanmak.

Belki de orayı ofise döndürecekler.

Sakarya Mahalle Muhtarı ve Dernek Başkanı Nusret Aydın bu gelişme üzerine Kaymakamlığa başvurup binanın yeniden kendilerine kiralanmasını talep ediyor ama kabul görmüyor.

Şimdi, kar kışta, soğuk ortamda, burada barınan hemşerilerimiz bugün sokağa bırakılacak ve bina vakfa tesim edilecek.

Sanki kamunun elinde başka bina yokmuş gibi yoksulun, garibanın, kimsesizlerin barındığı o yapı derneğin elinden alınacak.

Osmangazi Kaymakamlığı kararı gözden geçirmeli.

Derneğin yıllardır gönüllü olarak yürüttüğü faaliyetler aynen sürmeli.

Vakfa bina lazım ise kamunun atıl yapılarından biri tahsis edilmeli.

Mahalle ile bütünleşen o kurumun elinden bu bina alınmamalı.

Sosyal devlet her faaliyeti kendisi yürütemez. STK‘lara da ihtiyaç var. Bunu pandemi döneminde yaşadık. Vefa ekipleri hep gönüllülerden, muhtarlıklardan ve STK’lardan oluştu.

Türkiye‘ye örnek olacak işler yapan Sakarya Mahallesi Sosyal Yardımlaşma Derneği’ne daha ilave binalar verilmesi gerekirken elindekinin alınması bize göre doğru olmamıştır.

Bursa‘nın sosyal faaliyetlerde ve mahalleli kaynaşmasında öne çıkmış bu semt öksüz bırakılmamalı.

Kaymakam Bey konuyu yeniden değerlendirmeli.

Onu aşıyorsa, Sayın Vali devreye girmeli.

Açılışını devlet erkanının ve siyasetçilerin yaptığı bu bina gariban ve mahalleli hizmetinde kullanılmaya devam etmeli.

Bilmem yanlış mı düşünüyoruz?

 

Belediyelerimizin büyük sınavı

Türkiye belki de son yılların en ağır kışını yaşıyor.

Kuraklık ve susuzluk tehlikesini çok konuştuğumuz günlerin ardından gelen kar yağışı yerel yöneticilerimizi ve su kanalizasyon idarelerini sevindirirken, ağır kış koşulları yurttaşı etkiliyor.

Şüphesiz kuraklıkta da susuzlukta da kar ve buzlu havalarda da yanımızda görmek istediğimiz kurumların başında belediyelerimiz geliyor.

Bir haftadan fazla sürecek kar günlerinde belediyelerimize ağır sorumluluk düşüyor.

Hazırlığını, planlamasını iyi yapan, makine ekipman ve personeliyle iyi örgütlenen, olumsuzluklara karşı B-C planları olan belediyelerimiz bu sınavı başarıyla geçecek.

Yapamayanlar ise vatandaşın tepkisiyle karşılaşacak.

Umarız Bursa‘daki belediyelerimiz hazırlıklarını tüm olasılıklara göre yapmışlardır.

Çoğu kırsal, binden fazla mahallesi, 17 ilçesi bulunan Bursa‘nın zor kış günlerini sıkıntısız atlatmasını diliyoruz.

Özellikle kırsalın kentle bağlantısının kesilmemesi gerekiyor.

Bu konuda da Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin birlikte çalışmaları şart.

 

Türkiye’nin uzay hedefini bile içimize sindirememek

Kin öyle kötü bir şey ki, gözünüz başka bir şey görmez. İçiniz içinizi yer.

Öfke ve kin beslediğiniz şahıs, kurum ağzıyla kuş tutsa, sizin için değersizdir.

Türkiye‘nin geçen hafta Milli Uzay programı açıklandı.

Ülkemizi seven ve bu alanda da ne pahasına olursa olsun bulunmamız gerektiğini düşünen bir yurttaş olarak heyecan duyduk.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın açıklamalarını ve ülkemizin 10 yıllık uzay programını dinlerken müthiş bir keyif aldık.

Elbette bundan hoşlanmayanlarımız da yok değildi.

Alaya alanlarımız, küçümseyenlerimiz çıktı.

Öncelik olarak görmeyenlerimiz vardı. Paranın nereden bulunacağını sorgulayanlar çıktı.

Gündem değiştirmek için yapıldığına inananlar da yok değildi.

Şu unutulmamalı ki, yıllar evvel uzaya çıkan ülkelerin ekonomik durumları da o vakit dört dörtlük değildi.

Ama bugün orada söz sahibiler. Dünyayı oradan izliyorlar.

Türkiye de kendine orada olma hedefi koydu.

Bursa‘daki GUHEM, Gökmen Uzay Havacılık ve Eğitim Merkezi o hedefe ulaşabilmenin kilometre taşlarından biri.

Ülkesinin başarı ve yeni hedeflerini ideolojik kin ve nefretleriyle küçümseyenlerin, uzay programı ile dalga geçmelerini çok dikkate almamak gerek.

Türkiye‘nin yakın gelecekte, dünyanın 10 büyük ekonomisine sahip ülkeler arasına girme hedefine bunların engel olacağını sanmıyoruz.

Kervan bir şekilde yürür.