Bir anket yapılsa, Bursalıların kahir ekseriyeti o binanın oraya yeniden dikilmesine karşı çıkacaktır.

Malumunuz, Şehreküstü 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda eski müftülük binası yıkıldı ve yerine yeniden 3 katlı yeni bir yapı dikilmek isteniyor.

Bursa’nın gündemine oturan bu binaya ilişkin tartışmalar da her geçen gün artıyor.

Dün de Bursa Kent Konseyi Bursa Çalışma Grubu’ndan bir çağrı geldi.

Çağrıda, “Daha önce Bursa Müftülüğü olarak kullanılan bina yıkılarak alanı 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’na dahil edilmiş iken, aynı yere Bursa Müftülüğü/Diyanet Vakfı tarafından yeni bir inşaat hazırlığı içinde olunduğu görülmektedir. Meydana dahil edilen alan için Müftülüğe İstanbul Caddesi’nde yeni bir alan tahsis edilmesine ve sonrasında, önceki Müftülük binası arsasının Meydan’a terk edileceği sözü verilmesine rağmen inşaat hazırlığı kamuoyunda rahatsızlık oluşturmuştur. Oysa 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda oluşacak alan ile Hanlar Bölgesi ve Ulucami görülebilecektir. Yapılmak istenen bina, Kent Meydanı’ndan ulaşan aksın devamlılığına ve 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nın fiziksel bütünlüğüne engel teşkil eden bir konumdadır.”

Müftülüğün böyle bir yapıya ihtiyacı olmamasına rağmen inşaatı yapması durumunda, Bursa tarihi alanları açısından son fırsatın da kaçırılacağı hatırlatılan açıklamada şunlara da yer verildi;

“İmar planlarında umumi tesis/müftülük binası olarak gözükse de alternatif alanı/eşdeğer alanı Yalova Yolu planlarında ayrılması sebebiyle kamu vicdanı, şehircilik ilke ve esasları dikkate alındığında kentin simgesel meydanını genişletmek daha uygun olacaktır. Diyanet Vakfı’nın ve Bursa Müftülüğü’nün Bursa’mızdan bugüne kadar aldığı katkılar göz önüne alındığında, Bursa kentinin böyle bir jesti kendilerinden beklemeye hakkı olduğu kanaatindeyiz. Bursa Çalışma Grubu olarak görüşümüz; mezkur alanın boş olarak kalması ve inşaat projesinin derhal durdurulmasıdır.”

Geçtiğimiz günlerde de değindik.

Söz verilmişse yerine getirilmeli.

Ancak o gün o sözü verenlerin de çıkıp konuşmaları gerekiyor.

Örneğin; o tarihte görevli İl müftüsü, Diyanet Vakfı başkanı ve Diyanet İşleri Başkanı da çıkıp açıklama yapmalıdır.

Takasla yer temin edilmişse, eski yer niye Büyükşehir Belediyesi’ne devredilmemiştir?

Kimse vakıf ilkelerinin ve vebalinin arkasına sığınmasın.

İstanbul Caddesi üzerinde kamuya ait 16 dönümlük alanı bedavaya alırken, niye vakıf ilkelerinden söz edilmiyor?

Kent Konseyi ve Bursa Çalışma Grubu haklı bir çıkışla Büyükşehir Belediyesi’nin elini güçlendirmiştir.

Şimdi, Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’ın da zaman kaybetmeden o ruhsatı iptal etmesi kaçınılmaz olmuştur.

Eğer bu olmuyorsa kamulaştırma yapılmalıdır.

Daha da ötesi, Bursa için önem arz eden meydandaki tartışmalı inşaatın durdurulmasına yönelik Vali Yakup Canbolat’ın da devreye girmesi şarttır.

 

Turan Vatan: O vebali ben çekerim

DYP’li dönemin Büyükşehir Belediyesi eski başkanvekillerinden, MHP’nin eski Osmangazi Belediye Meclis Üyesi Turan Vatan’dan da 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’ndaki yapının durdurulması konusunda Büyükşehir ve Osmangazi belediyelerine destek geldi.

Müftülük yetkililerinin vakıf malı olduğu gerekçesiyle buranın terk edilmesinin vebale neden olacağı yönündeki açıklamalarına tepki gösteren Vatan, “Burayı kamuya, meydana, Bursalılara terk etmekle bir vebal oluşacaksa, o vebali çekerim. Ne olur yalvarıyorum, o inşaat durdurulsun” dedi.

Bursa için dertlenen Vatan’ın çağrısını da önemsiyoruz.

 

Kaymakamın asaleti onaylandı

Bursa’nın Dağ ilçelerinin kaymakamlarının genelde aday kaymakamlardan oluştuğunu biliyoruz.

Vekaleten görev yapan aday kaymakamların kursuları başarı ile tamamlamalarının ardından da asaleten atamaları yapılıyor.

Keles Kaymakamı Kübra Teymur ilçede bir süredir kaymakam adayı olarak görev yapıyordu.

Asaleten atamasına ilişkin karar dünkü resmi gazetede çıktı.

Erzurum Valiliği Kaymakam Adayı olan Teymur’un Keles’e asaleten atandığına ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararnamesi yayınlandı.