Bursa’nın saklı cennetlerinden biri olan Odunluk Mahallesi sırtlarındaki Atatürk Kent Ormanı bugünlerde adeta dolup taşıyor.

Havaların ısınmasıyla birlikte piknikçilerin çoluk çocuk akın ettiği mesire alanında yer bulmak mümkün değil.

Hafta sonu Büyükşehir Belediyesi’nin işletmesini devraldığı Kent Ormanı’ndaydık.

İğne atsanız yere düşmüyor. Çamların içindeki piknik alanları tıklım tıklım dolu.

Kent Ormanı’nın göze çarpan en büyük eksiği otopark sıkıntısı.

Daha çok hafta sonları yaşanıyor.

Çözüm bulunabilir mi?

Elbette mümkün.

BURFAŞ yöneticilerinin bunun için bir formül üreteceklerini düşünüyoruz.

Yaya ve araç geçiş yollarını işgal eden, tretuvar üzerine çıkan araçlar Kent Ormanı’nı kilitliyor.

Binlerce aracın girip çıktığı Kent Ormanı’nın otopark sorunu için acil bir çözüm üretilmesi gerekiyor.

Bir şey daha dikkatimizi çekti.

Kent Ormanı Büyükşehir Belediyesi’nce işletilmeye başlayınca etrafta derli toplu piknik masaları, mangal yerleri çoğalmış.

Bir de otopark sorunu çözüldüğünde buraya daha çok piknikçi gelecektir.

BURFAŞ’ın Kent Orman Restaurant’ı da bölgeye ayrı bir hava katmış.

Eskiden sadece alkol alanların kullanabildiği restoran, yenilenerek artık Bursalıların tümüne açılmış.

Büyükşehir ile gelen değişimi fark edebiliyoruz.

Şehrin içinde nefes alınabilecek harika bir yer olmuş.

 

Bu gazino bir başka

 

Uluslararası 55. Bursa Festivali’nde önceki akşam Gazino Şov’u dinledik.

Açıkhava Tiyatrosu tıklım tıklım dolmuş.

Nostalji sevenler 1970-80’lerin yıldızlarını dinlemek için Kültürpark’a koşmuş.

Bu yılki festivalin açılış ve sonrasındaki etkinliklerini yurtdışında olmamız nedeniyle izleyememiştik.

Doğrusu, çok keyif aldık.

Her biri döneminin yıldızı olan sanatçılar Bursalılara nefis bir gece yaşattılar.

Neşe Karaböcek, Seçil Heper, Seyyal Taner, Ersan Erdura, Semiha Yankı, Ercan Turgut, Nur Yoldaş, Tülay Özer, Bilgen Bengü ve Funda seslendirdikleri şarkılarla Bursalıları 30-40 yıl önceye götürdüler.

Doğrusu, festivalin tabana yayılması ve her kesimce izlenmesi için iyi bir tercih yapılmış.

Gelen izleyici profilinden bunu gözleyebiliyoruz.

Neşe Karaböcek ve Seçil Heper’in ilerlemiş yaşlarına rağmen üzerlerindeki assolist ağırlığının ve seslerindeki o büyüleyici tınının halen devam ettiğini fark ettik.

Yıllar sonra Bursa’ya yeniden gelen sanatçıların hepsi iki şeye özellikle vurgu yaptılar.

Bursa’nın eski yeşil dokusuna olan özlem ve şimdiki betona boğulmuş yeni haline duydukları kaygı.

Uzun süre kente gelmeyenlerin çıplak gözle görebilecekleri objektif bir tespit bu.

40 yıl önceki Bursa ile şimdiki Bursa arasında dağlar kadar fark var.

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin himayelerinde Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfı (BKSTV) tarafından düzenlenen Uluslararası Bursa Festivali önceki akşamki performansıyla hedef kitleye ulaşmış görünüyor. Daha evvel de vurguladık.

Bu yılki tek eksik, AK Parti yerel yönetimlerini 12 yıldır Bursa’da ayakta tutan muhafazakâr tabanı da hoşnut edecek bir programın eksikliği.

BKSTV yöneticilerinin gelecek yıl bu eksiği de gidereceklerini düşünüyoruz.

Zira, festivalde bu kesime hitap edecek alternatif müzik giderek çoğalıyor.

 

Yeni bir Bursa derneği daha

 

Kentimizde üç Bursa derneğinin kurulu olduğunu biliyorduk. Bunlara bir yenisi daha eklenmiş.

Dün Olay Medya’da ziyaretimize yeni kurulan ‘Şehrimiz Bursa 1326 Derneği’nin başkan ve yöneticileri geldiler.

Mustafa Sarı Kurucu Başkan. Beraberinde Yönetim Kurulu’ndan Hasan Hüseyin Tuncer, Recep Korkmaz, Kemal Uysal, Ferhat Ayaz ve Muammer Bayrak da vardı.

17 ilçeyi içine alan ve proje üreten bir dernek olmak için kollar sıvanmış.

Başkan Sarı, iki yıldır altyapısını oluşturdukları dernek için, “Bismillah deyip yola çıktık” diyor.

“Komisyonlar oluşturup proje üreteceğiz. Kentlilik bilincini aşılamak, kent kültürünü geliştirmek için çabalayacağız. Bu konuda yurtiçi ve yurdışından dernek ve vakıflarla işbirliğine gideceğiz” diyen Sarı, bu amaçla Pirinç Han’da dernek merkezini faaliyete geçirdiklerini aktarıyor.