Bursa’nın gündeminde su kesintileri var. Kente planlandığı gibi münavebeli olarak su veriliyor. Şebekede bölge bölge günlük 12 saat su kesintisi sürüyor.

BUSKİ Genel Müdürlüğü bu kesintilerle günlük 100 bin metreküp tasarruf etmeyi planlıyordu ama, kesintinin ilk günü bunun 45 bin metreküpte kaldığını öğrendik. Sonrasında da çok bir değişim olmadığı görüldü. Barajlardaki düşüş tasarrufa rağmen devam etti. 2 barajımızdaki toplam su miktarı dün itibarıyla yüzde 1’in altına indi.

Şimdi tek umut, bu hafta başlaması beklenen yağışların barajların su seviyesini yükseltmesi. Günlük 600 bin metreküp su tüketimi bulunan Bursa’da yağışlar gelmezse, gerçekten şehir olarak zor bir döneme girilecek.

Ovadaki derin su kuyularıyla bunun karşılanması mümkün değil. Çınarcık’tan takviye olarak gelen 100 bin metreküp suyun da kesintiye rağmen talebe yetmediği ortada. Hem Nilüfer hem de Doğancı Barajı’nda su tükendi.

Kent tarihinin en kurak ve susuz dönemini yaşıyoruz. Bu konuda aboneler olarak bizlerin de BUSKİ yöneticilerine yardımcı olmamız ve tasarruf çağrılarına uymamız gerektiğini düşünüyoruz.

Aboneler olarak su tüketimini azalttığımızda kalan rezervin bir süre daha yetmesine katkı sağlamış oluruz.

Bugün için Meteoroloji Bursa’da kuvvetli sağanak yağış uyarısı yaptı. Umarız, Bursa’nın imdadına yağmur bulutları yetişir.

Şehrin sıkıntılı sürecinin bu sayede sorunsuz atlatılması en büyük temennimiz.

 

Su tüketimine kota önerisi

Günlerdir su kesintilerine ve tasarrufa dönük makaleler kaleme alıyoruz. Bizim kadar, okurun, yurttaşın da ne düşündüğü önemli. Takipçilerimizden Volkan Toprak elektronik postamıza gönderdiği iletiyle, Bursa’da su kullanımında kota önerisinde bulunmuş.

DSİ’nin sorumluluklarını yerine getirmediğini, Büyükşehir’in şimdiki ve önceki yönetimlerinin de gereken önlemleri almakta geç kaldığına dikkat çeken Toprak, “En basitinden yaz başında baraj seviyesi yüzde 50 iken bugünkü durum öngörülerek kota uygulamasına geçilmesi (hane başına 5-6 ton normal fiyattan, kota aşılması halinde asgari 5 kat fiyattan su faturası), park-bahçe sulamasının ağustos değil de mayıs sonu gibi kesilmesi önlemleri alınsaydı barajlar bugünkü duruma gelmeyebilirdi” diyor.

Bursa siyasetinin birbiriyle kavgayı bir kenara bırakıp, Devlet Su İşleri‘ni ayağa kaldırması gerektiğini de kaydeden Toprak, ayrıca Derekızık vadisine yeni bir baraj, Karacabey, Mustafakemalpaşa, Gürsu ve Yenişehir ovalarına büyük yağmur suyu rezervuarları, Demirtaş barajının Çınarcık gibi devreye alınması, güney ve kuzey Uludağ‘da yer alan su firmalarına yaptırım uygulanması ve Mudanya ile Gemlik’te deniz suyu arıtma teknolojilerinin devreye alınmasını da öneriyor.

Okur böyle düşünüyor.

Akıl akıldan üstündür. Birini bile uygulamak, gelecekte bu tür susuzluk riskini ortadan kaldırabilir.

 

Bursaspor’un hızı kesilmesin

Yol kazaları her zaman olacaktır. Aksayan ve hedefe ulaşmayı etkileyen sorunlarla karşı karşıya kalınabilecektir ama bütün bunlar Bursaspor’u yolundan, hedefinden alıkoymamalı. Bursaspor’un ilk maçlarını ligin zayıf takımlarıyla oynadığı bir gerçekti. Transfer tahtaları kapalı, eksi puanlarla cezalandırılmış takımlarla oynanan maçlardan farklı galibiyetler çıkarıldı.

Takıma yeni transferlerin adapte olamadığını daha sahamızdaki ilk maçta biz de fark etmiştik.

Müdahale gerekiyordu ama nedense ne hoca ne de yönetim buna gerek görmedi. Bunu dillendirenlere tepki verildi. Şimdi, gelinen noktada son iki haftadır Bursaspor kaybediyor ve teknik kadro da 6. haftada görevi bıraktı.

Bazen saha içinden göremediğiniz aksamaları tribünlerdeki seyirci çıplak gözle net biçimde fark edebiliyor.

Bunu takımın, yönetimin ve teknik kadronun işleyişine karışma olarak görmemek gerek. Bel altı olmayan eleştirilere de takılınmamalı.

Bursaspor taraftarı takımına müthiş bir destek veriyor. Kulüp mali açmazdan çıkmak için büyük bir sınavda. Kalıcı gelirler konusunda Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere yerel yönetimlerden ve meclislerden de tam destek var.

Tam da bu atmosferde sportif başarısızlık elbette seyirciyi üzüyor. Bursaspor’un maçlarını kaybetme lüksü yok. Çünkü hedef, hiç takılmadan Süper Lig’e ulaşmak.

Eminiz, yeni teknik ekiple her şey yoluna girecektir. Seyircinin, kapalı gişe stat dolarken puan ve maç kayıplarına tahammülü olmaz.

Bunu da yöneticiler anlayışla karşılamalılar.