AK Parti’nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki önceki gün yerel yönetimler yasa taslağının detaylarını Anadolu Ajansı’na açıklamış.
Dikkatimizi çekti, röportajı bir çırpıda okuduk.
İçinde gerçekten aslında belediyelerimizde olması gereken düzenleme önerileri var.
Ama bunları hayata geçirebilme siyasi iradesinin gösterilebileceğini sanmıyoruz.
Onların en önemlisi belediye meclislerindeki parsel bazlı ve kişiye özel plan değişikliği kararlarının önüne geçecek öneri.
Bu kolay kabul görmeyecektir. Önce belediye başkanları karşı çıkacaktır.
Velev ki, kabul edildi.
Yasanın yürürlüğe girişinin önlenmesi konusunda birileri de boş durmayıp adım atacaktır.
Çok basit bir araştırmayla Türkiye’nin en kıyıdaki belde belediye meclislerinin gündemlerinin dahi yüzde 90’ına yakınını parsel bazlı ve kişiye özel plan değişikliği dosyalarının oluşturduğu görülecektir.
Bugün büyük metropoller başta olmak üzere hemen her belediyede halkın bütününe ve genele hitap etmeyen, şahsı ilgilendiren plan tadilatı taleplerinin had safhada olduğunu biliyoruz.
Bunu önleyecek bir düzenleme TBMM’den geçse dahi pratikte uygulama şansı olmayacaktır.
Başka bir ifadeyle belediye meclisleri işlevsizleşecektir.
Gönlümüz hakkaniyetli bir yerel yönetim için öngörülen düzenlemenin çıkmasını arzuluyor.
Ancak Türkiye gerçeklerinde Özhaseki’nin açıklamalarının hayata geçme şansı bugün için zayıftır.
Umarız biz yanılırız.
Aslında bir başka satırda Özhaseki şahsa özel plan tadilatı yapılabilme şartını da açıklamış.
Ortaya bir rant çıkıyorsa, bunun kamu ile paylaşılması.
Yani, çıkan rantı kamuya terk ederse parsel bazlı tadilatlar da sürecek.
Bunu hangi parsel sahibi ya da yap-satçı ister?
Yatay mimariyi çoktandır Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dillendiriyor.
Ancak bugün yap-satçıların dikey olmayan bir yapılaşma tarzında para kazanma, çokça daire, dükkan ortaya çıkarma şansları olmayacaktır.
Bu nedenle bu düzenlemenin uygulama şansı azalacaktır.
Olsa da bunu sadece kamu, yani belediyeler ve TOKİ gibi kuruluşlar yapacaktır.
Kaldı ki Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın tek başına kentlere re’sen plan yapma ve parsel bazlı tadilat gerçekleştirme yetkisi ne yolacak?
Bu madde dışında başka olması gereken düzenlemeler de var.
Örneğin; belediye başkanlarının yakınlarını işe alamayacaklarına dair bir madde.
Bu da sorun değil.
Kendi belediyesinde olmasa da takas yoluyla başka belediyelere aile efradını işe aldırma uygulaması hızla devreye sokulacaktır.
Büyükşehir belediye başkanlarına emeklilik sonrası da yeşil pasaport hakkı tanınacak olması doğru bir uygulama.
Zaten, Avrupa’nın ve diğer ülkelerin Türk vatandaşlarının seyahat özgürlüğünü kısıtlayan vize sınırlamasının bu yolla delinmesi gerekiyor.
Belediye başkanların gibi başka meslek grupları da buna dahil edilmeli.
Taslakta bir içerik daha var ki, gerçekten büyükşehir sınırlarına katılan kırsal mahallelerde büyük bir sıkıntıyı ortadan kaldıracak.
Kırsalda ruhsatlı yapı mevzuatını kolaylaştıracak ve ucuzlatacak düzenleme son derece elzemdi.
Bu madde çıkacak reformun olmazsa olmaz maddelerinden biri kabul edilmeli.
Yasayı sadece AK Partili vekillerin oyuyla değil TBMM çatısı altındaki tüm siyasi partilerin konsensüsüyle çıkarma arayışını da önemsiyoruz.
Ancak böyle olursa uygulama şansı bulunabilir.
Aksi halde, muhalefet düzenlemenin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne gider.
Bir de tabi belediyelerimizin gelirlerini artırıcı ve pay adaletsizliğinin de ortadan kaldırılması gerekiyor.
Taslakta buna dönük de bir çalışma bulunması sevindirici.