Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın TOKİ eliyle ülke genelinde inşa edeceği 250 bin konut için başvuru 3,5 milyonu aştığı açıklandı.

Geçen hafta detaylarını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı konut, arsa ve iş yeri satış projesinde neredeyse Balkanlar’daki küçük bir ülke nüfusunun yarısı kadar başvuru gelmesi dünya rekoru olabilir.

Muhalefetin, onu destekleyen çevre ve kuruluşların çeşitli bahanelerle kulp taktıkları, gerçekleşeceğine inanmadıkları konut hamlesine bu denli talep gelmesi, projeye güvenin bir işareti olarak yorumlanıyor.

Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bu denli yüksek sayıda konutu iki yılda inşa etme vaadine vatandaşların da rekor sayıda taleple güven bildirdiklerini görüyoruz.

Bunun, başarılması durumunda, Türkiye Cumhuriyeti’nin de Guines rekorlar kitabına girecek bir sayı olacağına düşünüyoruz.

TOKİ bu nedenle büyük bir sınava tabi tutulacak.

Yüklenici firmaların kamu ihalelerine girmekten imtina ettiği dönemde dünya rekoru kıracak sayıda konut inşa projesinin başarıya ulaşmasını biz de gönülden istiyoruz.

Nitekim, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un da dün sosyal medya açıklamalarında bu konuda muhalefete şu satırlarla göndereme bulunduğu görülüyor:

“Cumhurbaşkanlığımız liderliğinde 20 yıldır verdiğimiz sözleri tutuk. Hamdolsun milletimize mahcup olmadık. Dün olduğu gibi bugün de yarın da ne yapıyorsak milletimizin yüzü gülsün diye yapıyoruz.”

Bakan Kurum dün 09.00 itibarıyla İlk Evim İlk İş Yerim projesine 3 milyon 466 bin  250 başvuru geldiğini hatırlattı ve milletin inancının da tam olduğunun altını çizdi.

Kurum, “Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bu güveni boşa çıkarmayacağız. Sayın Kılıçdaroğlu işiniz zor! Ne Cumhuriyet tarihinin en büyük projesine açıktan destekleyebiliyorsunuz ne topyekûn reddediyorsunuz. Siz istenseniz de istemeseniz de bu konutları YA-PA-CA-ĞIZ”  ifadeleriyle de CHP Genel Başkanı’na bu konudaki kararlılıklarını bildirdi.

Bakan Kurum, projenin ilk temellerini de önümüzdeki ekim ayından itibaren atacaklarını vurguladı.

Muhalefetin ve hükümet kanadının açıklamaları gösteriyor ki, proje ülkenin bir numaralı gündem maddelerinden bir haline geldi.

Bir güvensizlik söz konusu olsa, bu denli başvuru yapılır mı?

Demek ki, sözde hesap uzmanlarının ödeme konusundaki kafa karıştırmalarına rağmen yurttaş bu koşullardan daha iyi başka konut alabilme şansının olmadığını düşünüyor.

Umarız her şey planlandığı şekliyle yürür.

Bursaspor hep böyle kazansa

Hafta sonu şehrimizin takımı Bursaspor konuk Sivas Belediye Spor’u evinde ağırladı.

6-0’lık net skor bütün bir kenti yeniden heyecanlandırdı.

Tecrübeli Enver Cenk Şahin’in 3, Berat Altındiş’in 2 ve 16 yaşındaki Mustafa Genç’in bir golüyle sahadan 6-0 galip ayrılan Bursaspor tekrar PTT 1. Lig’e çıkma konusunda umutlarımızı yeşertti.

Bursaspor evinde ve dış sahada puan ve puanlar almaya devam ettikçe taraftarın ve şehrin kendisini sahiplenmesi daha da artacaktır.

Maçlarında Süper Lig takımlarının bile toplayamadığı kadar taraftarını stadyuma çeken Bursaspor’un borç sarmalına ve kapalı tahtaya çözüm bulması durumunda daha iyi bir noktaya geleceğine inanıyoruz.

Bursaspor’un yerinin 2. Lig olmadığını herkes biliyor. Fakat, bir kere oraya düşülmüş. Buradan kısa sürede sıyrılıp, hedefin yeniden Süper Lig olması konusunda da karınca kararınca herkese sorumluluk düşüyor.

Takımımız bundan sonraki maçlarda da aynı seriyi devam ettirmesini istiyoruz.

Bu hafta Diyarbakır’da oynanacak Amedspor müsabakasının da sportmenliğe ve centilmenliğe yakışır biçimde, iyi oynayanın kazandığı bir maç olmasını diliyoruz.

Aramızda ne çok cani var?

Önceki gün Bursaray’ın Ataevler istasyonunda, onlarca kişinin arasında bıçaklı bir saldırı yaşandı. Saldırıyı gazetemizin haber sayfalarından da okumuşsunuzdur. Metro merdivenlerinde saldırganın kendisine yan baktığı için bıçakladığı kişinin hayati tehlikesi sürerken, bu durum toplu taşıma araçlarındaki güvenliği de düşündürüyor.

O saldırgan bıçakla metro istasyonuna nasıl çıktı?

Her istasyona X Ray cihazı konamayacağına göre, vatandaş bu tür canilere karış nasıl korunacak?

Çin seyahatimizde, Pekin Metrosu’nda dikkatimizi çekmişti. İstasyonlara girişlerde hem X-Ray cihazı hem de güvenlik görevlisinin elektronik dedektör ile aranarak binilebiliyordu. Bizde de dedektör var ama sadece çantalar tutuluyor.

Bunu Türkiye’de da yapmak zor olmasa gerek. Ülkemizde artık yerli X-Ray cihazları da üretilmeye başlandı.

Fakat otobüs, dolmuş ve taksiler için nasıl bir önlem alınabilir?