İhsan Aydın
İhsan Aydın
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Masum çocukları katletmenin bir bedeli olmalı

Ülkemizin dibindeki Suriye‘de rejim güçlerinin İdlib‘de kendi vatandaşlarına kimyasal silahlarla saldırı görüntüleri yüreklerimizi burktu.

Minik minik bedenler, Katil Esed‘in sarin gazı saldırısı sonrası nefes alamayarak hayata veda ettiler.

Gözyaşlarına boğulduk.

Atılan bombalarla masum, savunmasız yavrular bir bir hayattan koparıldı.

Sayı her geçen gün artıyor.

150 dolayında İdlibli kimyasal saldırılarla rejim kurbanı oldu.

Her zaman olduğu gibi yine mazlumların imdadına Türkiye yetişti.

Ülkemiz, komşu kentteki yaralıları Türkiye‘ye taşıyarak tedaviye aldı.

Türkiye bunu hep yapıyor.

Bünyesinde, Katil Esed’in saldırılarından kaçan 3 milyondan fazla Suriyeliyi barındırıyor.

Suriye’de rejim güçlerinin öldürdüğü insan sayısı bir milyonu aştı.

Kendi insanına böylesi zulmeden bir lider daha ne kadar koltukta kalabilir ki?

Kimyasal saldırının hemen ardından uluslararası toplumun harekete geçeceği sananlar bir kez daha yanıldı.

Dağ fare doğurdu.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplandı toplanmasına ama sonuç yok.

Her zaman olduğu gibi bırakın yaptırımı, kınama kararı bile alamadı.

Rusya, kanatları altına aldığı Katil Esed‘in Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi‘nde kınanmasına bile izin vermedi.

Alınan kararı bir kez daha veto etti.

Birleşmiş Milletler böyle yaparsa, Esed kimyasal kullanmaya devam etmez mi?

Ama edemeyecek görünüyor.

Çünkü devreye ABD girdi.

“Kırmızı çizgi” olarak gördüğü kimyasal saldırılara füzelerle karşılık verdi.

Ne kadar etkili olur bilmeyiz ama Esed’in benzer bir kimyasal bomba kullanımı durumunda ABD‘den daha ağır karşılık geleceği de ortada.

Rusya’ya rağmen ABD‘nin Esed’i vurmaya devam edeceği anlaşılıyor.

Türkiye baştan bu yana Suriye‘de güvenli bölge oluşturulmasına yana.

Fakat, bu tezine şimdiye dek ortak bulamadı.

Gelinen noktada Suriye içinde, uçuşa yasak güvenli bölge oluşturulmasının artık kaçınılmaz olduğu bir gerçek.

ABD’nin, masum insanların üzerine kimyasal bomba atan uçakların kullandığı hava üssünü vurmasına dünyanın aklıselim ülkelerinden destek geldi.

Türkiye de bunlardan biri.

Peki, Esed sadece masum insanların üstüne kimyasal silahla saldırdığında mı karşılık verilecek?

Normal bombalarla sivil insanların vurulmasına, bombalanmasına dünya daha ne kadar seyirci kalacak?

Yakılıp, yıkılmış bir Suriye coğrafyasında Esed diktatörüne dünya daha ne kadar tahammül gösterecek?

Çok ortaklı, uluslararası bir müdahale için daha niye beklenmektedir?

Sorular çok ama yanıtları zor.

Müslüman coğrafyasındaki katliama Batı hep seyirci.

Sadece Batı değil, dünya da seyirci.

Birileri artık Suriye’deki katili durdurmalı.

Aksi halde, bu coğrafyada kan, gözyaşı ve ölümler hiç bitmeyecek.

 

İlk merak geçmiş

 

Türkiye yılbaşından itibaren yeni kimlik kartına geçiş yaptı.

İlk günler yeni kimlik kartına başvuru için uzun kuyrukların oluştuğu nüfus müdürlüklerinde artık o yoğunluk yok.

Dün Nilüfer Nüfus Müdürlüğü salonları bomboş idi.

Vatandaşın yeni kimlik kartına olan merakı bitmiş görünüyor.

İçinde tüm bilgilerin dijital ortamda saklandığı yeni kimlik kartlarına başvurular alınıyor ama 4. ayda yoğunluklar gitmiş.

Nüfus müdürlüklerin yoğunluk yok ama kart basımı sıkıntılı.

Bizim de yılın ilk günlerinde yaptığımız başvuruya rağmen kimliğimiz daha yeni gelebildi.

Ankara‘da Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü‘nde basılan yeni kimlik kartları PTT Kargo aracılığıyla adreslere ulaştırılıyor.

İlk günlerdeki yoğun başvuruya basım cihazları da yetersiz kalmış.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X