Geçtiğimiz hafta Osmangazi Belediye Meclisi’ndeki tartışmayı köşemize taşımış, Belediye Başkanı Erkan Aydın ile MHP Grup Sözcüsü Mali Müşavir Osman Çimen’in karşılıklı olarak kürsülerden münakaşasını ele almıştık.

Çimen’in Vakıflar’ın belediye mülklerine el koymasına, belediye şirketlerinin sermaye artırımlarına itirazını da eleştirmiştik.

O yazımız üzerine dün MHP’li Meclis Sözcüsü Çimen aradı, bilgilendirmede bulundu.

1957 yılında çıkmış 5737 Sayılı Vakıflar Kanunu’nun 30. maddesinin bölge müdürlerine belediyeler onarmış da olsa mülkleri kendi adına tescil ettirme yetkisi verdiğini hatırlattı. Çimen, bu kanunun o tarihten bu yana TBMM’de değiştirilme ihtiyacı duyulmadığına da vurgu yaptı.

Bunun kanuni bir zorunluluk olduğunu, sadece CHP’li dönemde değil, geçmişte de AK Parti belediyelerinin ellerindeki mülklerin Vakıflar adına tescil ettirildiğini, Tarihi Byükşehir Belediye Binası’nın ve kimi mülklerin de o dönemde Vakıflar’a geçtiğini açıkladı.

Osmangazi Belediyesi şirketlerinin ayni sermaye artışlarını eleştirisini de sürdüren Çimen, “Şirketlerin sermaye artışlarında CHP’nin sicili bozuk. Bu konuda Sayıştay raporları var. İstanbul’daki CHP’li belediyelerdeki yanlış uygulamaları biliyoruz. Sermaye artırımlarıyla mülkleri şirketlere aktarıp elden çıkarıyorlar. Örneğin; Osmangazi Meydanı’ndaki otoparkı ihalesiz verdiler. Biz kime verildiğini bilmiyoruz. Bunları halk adına meclis üyesi olarak araştırmak ve bilmek durumundayız. Bu nedenle de sermaye artırımlarına itiraz ettik” dedi.

Çimen, belediyenin onardığı ve İnsan Vakfı’nın kiraladığı mülkün sözleşmesi olduğu halde, belediye tarafından elinden alınmaya kalktığını, buna da Vakıflar’ın müdahale ettiğini belirtti.

Çimen, sosyal belediyeciliğin bir gereği olarak MHP Grubu adına, Osmangazi’deki kimsesiz, yalnız yaşayan hemşehrilerimizin evlerine yemek götürülmesi önergesi verdiklerini ama buna aylardır yanıt alamadıklarını söyledi.

MHP’li üyeyi izliyoruz. Mesleği gereği rakamları, bütçeleri, sermayeleri irdeliyor. Fakat, belediye mülklerine el konulması konusunda kendisiyle aynı fikirde değiliz. O kabul etmese de, biz belediyelerce onarılan mülklere Vakıflar tarafından ‘çökülmesini’ doğru bulmuyoruz.

O yasayı değiştirmenin vakti çoktan gelip geçmiştir.

Onarılmayan onca ata yadigarı mülk dururken, belediye bütçeleriyle ayağa kaldırılmış yerlere el konulmasını yasayla savunmanın da mantıklı bir izahı olmadığını düşünüyoruz.

 

Taraftar isterse neler olmaz ki?

Bursaspor taraftarının sosyal projeleri Türkiye’de ses getiriyor. Vatan ve toplum için tribünlerde birbirinden değerli kareografiler, sloganlar, kampanyalar gerçekleştiren Bursaspor taraftarının en son SMA hastası Bursalı Çağan Ata bebeğin tedavisi için gerekli paranın toplanmasında da büyük rol oynadılar.

Bursaspor kulübünün ve taraftarının desteğiyle tedavi için gerekli olan tüm para toplandı. Çağan Ata’nın en son Menemen maçında uçurulan yeşil beyaz balonlarla bu güzel kampanya sonlandı.

Seyirci isterse neler olmaz ki?

 

Bursaspor taraftarı gerçekten toplumsal sorunlara duyarlılık gösteriyor. Dayanışmanın, yardımlaşmanın en güzel örneklerini sergiliyor. Sosyal medya örgütlenmesiyle de herkesin takdir ettiği kampanyalar hayata geçiriliyor. Bu açıdan, Bursaspor taraftarını sıradan bir futbol takımı seyircisi olarak görenlerin büyük yanılgı içinde olduklarını vurgulamak isteriz.

Onların futbol takımlarına sahip çıkışlarını, şehrin ve ülkenin sorunlarına karşı duyarlılıklarını  içtenlikle alkışlamak gerek.

 

Yabancılar Bursa’da su kesintisine inanırlar mı?

 

BUSKİ Genel Müdürlüğü dibe vurmuş barajlar nedeniyle zorunlu olarak kentte planlı su kesintisi uygulamasına geçti. Bunun kaçınılmaz bir durum olduğunun farkındayız. Aylardır da bu tehlikenin kapıda olduğunu hep hatırlattık.

Fakat, artık Bursa kış ayında su kesintisi uygulayan bir kent olarak karşımızda. Peki, şehir dışında yaşayan bir insana Bursa’da su olmadığını inandırabilir misiniz?

Kesinlikle inanmazlar.

Çünkü, paketli su üretiminde Bursa Türkiye’nin önde gelen illerinden biri. Paketli su üretiminde sıkıntı yok ama şebekede planlı olarak kesinti uygulanıyor.

Kurak iklim ve yağışsızlık nedeniyle başlatılan uygulamanın sona ermesi yağacak yağmurlara bağlı.

Biz yine de kesinti uygulandığı dönemde de tasarrufa azami özen göstermek durumundayız.