Nisan ayı Türkiye’nin yerli ve milli projelerini bir bir kamuoyuna açıkladığı, hizmete soktuğu dönem oldu.

Bu ay içinde Türkiye’yi dışa bağımlılıktan kurtaracak çok sayıda proje devreye alındı.

Gözlem uydusu İmece’den milli oto TOGG’a, TCG Anadolu SİHA gemisinden Karadeniz doğalgazını karaya ve ana şebekeye bağlayacak hatta, altay tankı, elektrikli oto batarya fabrikasından şehir hastanelerine, metro hatlarından Milli Muharip Uçak, Kızılelma, Hürkuş’a kadar çok sayıda özgün eser bu kısa bir aylık dönemde kamuoyu ile tanıştırıldı.

Bütün bunların bir aylık takvime sıkıştırılmasında elbette seçimlerin de etkisi vardır.  Ancak, hepsini bu ülkenin mühendisleri, işçileri, girişimcileri hayata geçirdi.

Hepsiyle gurur duymak gerekmez mi?

Muhalefet liderlerinin Türkiye’nin özgün projeleri hakkında tek bir olumlu kelam ettiklerini duymuyoruz. Hatta, Karadeniz gazını Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in hediyesi olarak görenler de var. Karaya bağlanan doğalgaz hattından kuşku duyanlara ne demeli?

Gemlik’te üretilen milli otomobilin aslında İtalya’da montajlanıp gemilerle Gemlik’e getirildiğini ileri sürenler kadar gözleri körleşmişler de yok değil.

Bu ülkenin projelerini görmezden gelmenin, hafife almanın, değersizleştirmenin kimseye bir faydası olmaz.

Hele hele, bunlardan bir siyasi çıkarım beklemek de hatadır.

Hükümetler, cumhurbaşkanları, kabineler gelip geçer ama bu ülkenin tamamı kendine ait yerli projeleri ilelebet kullanılmaya devam eder.

Kendi savaş jetini yapabilen bir Türkiye’nin karşısına kimse kolay kolay dikilemez. Otomobil için yabancı markalara ödenen milyarlaca dolar, avroluk dövizin önü kesilecektir.

Savunma sanayindeki dışa bağımlılığı yüzde 80’lere çıkarmak ülkenin bağımsızlığını perçinlemektir.

Bu açıdan, siyaseten yok sayılmak istenen, görülmeyen bu eserler onlar inkar etseler de Türk malıdır.

Damarlarında Türk kanı taşıyan herkesin bunlarla övünmesi gerekmez mi?

Türkiye kendine ait projelerle daha güçlü bir ülke haline gelecektir.

Bunu kimse inkar etmemeli.

 

Sorun çözen kavşak

Hizmete çoktan girmişti ama resmi açılışı dün Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın katıldığı törenle yapıldı.

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin kentiçi trafik problemini çözmek için yaptırdığı Yeni Adliye Kavşağı gerçekten bölgenin trafiğini akıcı hale getirdi.

Bu açıdan biz onu, sorun çözen kavşak olarak görüyoruz.

Hem İstanbul hem yakın çevre yolu hem de BTM GUHEM, Büyükşehir Belediyesi Ek Hizmet Binası, Ankara yönü, Bölge Adliye Mahkemesi BUTTİM, TÜYAP Fuar Alanı gibi merkezlere giriş çıkışı kolaylaştıran çok fonksiyonlu bir kavşak.

Lambasız, trafiğin kesilmeden hizmet sunulduğu bu kavşak sayesinde akaryakıt ve zaman tasarrufu da sağlanacak.

Büyükşehir Belediyesi’nin bize göre son dönem yaptığı en büyük ulaşım yatırımlarından birisi bu. 165 milyon liralık harcamayla, Başkan Aktaş’ın ifadesiyle 2,5 milyon dolarlık ekonomik fayda sağlanmış olacak.

Başkan Alinur Aktaş’ın da böylesi bir eseri kente kazandırmanın gururunu dünkü törende yaşadığını gözledik.

Şehrin gelişimine, halkının yaşam konforunun yükseltilmesine yapılmış her yatırımı önemsiyoruz ve emek verenleri kutluyoruz.

 

Yazıbaşı’ndan bir marka doğdu

Kırsaldaki yaşamı canlandırmanın yolu buralardaki ürünleri markalaştırıp pazarlama imkanları sunmaktan geçer.

Keles ilçemizin Yazıbaşı Mahallesi’nde Türkiye’nin ve dünyanın en kaliteli çörek otları yetiştiriliyor.

Öyle ki, buranın ününü ve ürünlerinin kalitesini ABD’li uzmanlar bile fark ettiler.

Yazıbaşı çörekotunun ve yağının marka haline getirilmesi ve isminin tescillenmesi için de çabalar var.

Bunlar son aşamaya gelmiş.

Yakın gelecekte mahallenin kendi adıyla çörekotu yağları piyasaya sürülecek. Bu açıdan Kelesli çörekotu yetiştiricilerinin kendilerine ait bir özgün markları doğmuş olacak.

Yazıbaşı’nda çörekotu ekiminin ve yetiştiriciliğinin teşviki için hem Keles hem de Büyükşehir Belediyesi’nin desteklerini unutmamak gerek.

O markanın doğmasında ilçe belediyesinin üreticilerin ellerinden tuttuğunu, Büyükşehir Belediyesi’nin de HAGEL aracılığıyla ürünü işlemek için makine ekipman desteği sağladığını hatırlıyoruz.

Kırsaldaki bu gelişme umut verici.