Öteden beri, gelecekte dünyayı su savaşlarının beklediği konuşulur. Sınır aşan kimi akarsuların ülkeler arasında ihtilaf çıkardığı bir gerçek.
Buzulların hızla erimesiyle birlikte bunun daha da yaklaştığı dillendirilir.
Canlı yaşamının ayrılmaz parçası suya olan ihtiyaç her geçen gün artıyor.
Temiz su kaynaklarına erişim artık ülkelerin ve kentlerin öncelikli sorunlarından biri haline geldi.
Hızlı sanayileşme ve tarım alanlarının hoyratça kirletildiği gününümüzde sağlıklı ve hijyen suya ulaşmak da giderek zorlaşıyor.
Ülkelerin ve şehirlerin ellerindeki kaynakları verimli biçimde kullanmaktan başka çareleri yok.
Kurak geçen kış mevsiminin bugün ülkemizdeki çoğu şehirde barajları dip noktasına indirdiği biliniyor.
Hatta bu nedenle, aralarında Bursa’nın da bulunduğu metropollerde halen yeraltı suyundan da faydalanılıyor.
Kışın ortasında, Evliya Çelebi‘nin su şehri olarak tanımladığı Bursa dahi su sıkıntısıyla karşı karşıya.
Bu girşin ardından gelelim asıl konumuza.
Malûmunuz;
Bursa Büyükşehir Belediyesi‘nin, BUSKİ Genel Müdürlüğü kaynaklarıyla Kestel Gözede‘de faaliyete geçirdiği şişe su fabrikası Muradiye hedef büyütüyor.
Büyükşehir kaynaklarından edindiğimiz bilgiye göre Başkan Alinur Aktaş’ın Jeotermal AŞ. tarafından işletilen Muradiye Su Fabrikası‘nı belediyenin en aktif ve en büyük iktisadi teşekkülü olmasını istediği dillendiriliyor.
Tıpkı İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Hamidiye su markası gibi Muradiye’nin de iç ve dış piyasalarda bilinir, tanınır ve en çok tercih edilen markalarından biri olması hedefleniyor.
Bu yüzden, son günlerde gündemde olan şirket yönetimlerindeki yönetici rotasyonunun da biraz buna göre yapıldığı belirtiliyor.
Başkan Aktaş’ın BESAŞ eski Genel Müdürü Mustafa Bektaş‘ı ve BİNTED eski Genel Müdürü Muhammed Sütçü’yü Jeotermal AŞ‘nin başına bu amaçla getirdiği ifade ediliyor.
Jeotermal AŞ’nin sadece soğuk su markasıyla değil sıcaksu kaynaklarıyla da cirosunu büyütmesi hedefleniyor. Otellere, sağlık ve turizm tesislerine sıcaksu satan şirketin bunu konutlar da dahil olmak üzere yaygınlaştıracağı konuşuluyor.
Bugün Büyükşehir Belediyesi iştirakleri arasında en fazla ciro yapan şirket BURULAŞ.
Başkan Aktaş’ın Jeotermal AŞ‘yi Büyükşehir’in en büyük şirketi yapmak gibi bir hedef belirlediği ve bürokratlarını da bu yönde talimatlandırdığı konuşuluyor.
İnsan yaşamında su önemli bir parça. Hareket sağlayabilmesi için de ulaşım büyük bir ihtiyaç.
Büyükşehir Belediyesi bu iki önemli ihtiyacı tekel gibi elinde bulunduruyor.
Büyükşehir tıpkı ulaşım gibi su markasıyla da aktif büyüklüğe erişmiş bir şirket öngörüyor.
BURULAŞ ve BESAŞ‘ta bu başarıldı.
Jeotermal AŞ‘de niye olmasın?
İyi bir pazarlama ve yönetim stratejisiyle elinde yaşamsal sıvı gibi çok değerli markaya sahip Jeotermal AŞ’de de bunun başarılabileceğine inanıyoruz.
Odalardaki değişimin yansıması
Akademik meslek odalarının kimileri ideolojik yaklaşımlar sergileyerek işbaşındaki sağ iktidarlara ve belediyelere karşı muhalif davranıyor.
Geçmişte Bursa‘da yapılacak neredeyse merkezi hükümet ve belediye yatırımlarının tümüne karşı çıktılar ve yargıya taşıdılar. Kendilerince haklı gerekçelerle plan ilkerini savundular.
Yatırımlar sarktı, kimileri komple rafa kalktı.
Fakat bu tutum tepki de gördü.
Vatandaşın oda basıp hesap sorduğu anlar da yaşandı.
Bursa‘daki bazı meslek odalarının bu tutumundan en çok Büyükşehir Belediyesi etkilendi.
Plan ve projelerinin çoğu idari mahkemeler tarafından iptal edildi.
Şimdi o odaların Bursa şubelerinde değişimler oldu.
En çok plan ve projeyi yargıya taşıyan Mimarlar ve Şehir Plancıları odalarında yönetimler değişti. Mimarlar Odası’nın yeni yönetimi Büyükşehir Belediyesi ile kent yararına çalışma iradesi ortaya koyuyor. Nitekim bunun yansıması olarak önceki hafta Başkan Alinur Aktaş yeni yönetimi ziyaret edip kutladı.
Benzer bir yaklaşımın Şehir Plancıları ile de sürmesi bekleniyor.
Nasıl düşünürseniz düşünün, Bursa‘nın ortak faydasında buluşabilmek gerekiyor.
Umarız bu tutum tüm odalarımıza da sirayet eder.