İhsan Aydın
İhsan Aydın

Niye bu kadar fırsatçı olduk?

Markete, pazara gidenlerimiz görüyor. Ürün fiyatlarındaki değişimi takip etmek bile artık çok zor.

Ne oldu da bu kadar değişim ihtiyacı doğdu?

Döviz kurundaki dalgalanmayı bahane edip, ürünlerinde hem gramaj düşüren hem de fiyatlarını sürekli güncelleyen dev marketler, markalar, pazarcılar acaba neyin peşindeler?

Ülkemiz uluslararası bir döviz kuşatması ile karşı karşıya.

Devletin en tepesindeki isimi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan toplumu yerli ve milli ürünlere yönlendirdiği bir dönmede fırsatçıların da zam yarışına girmesini anlamak mümkün değil.

Milliliğin çok konuşulduğu bugünlerde halen dolar türünden işyerlerini kiraya verenler de ne yapmak istiyorlar?

Döviz cinsinden kiralamaları yasaklayan bir düzenleme yapıldı ama yeterli olacak mı?

Bunu genele yaymak artık kaçınılmaz olmuştur.

Kendilerinden fiyat isteyenlere dövizle teklif veren iş adamları da acaba yurtdışında faaliyet gösterdiklerini mi sanıyorlar?

Müşterisine dövizle teklif veren işverenlerimiz, çalışanlarının maaşlarını da dövize endekslediler mi?

Gerçekten fiyatlar el yakıyor.

Dolarla hiç bir ilintisi olmayan ürünlerde bile her geçen gün fiyat ayarlaması yapılıyor.

Peki, bu serbest piyasa ekonomisi denen

illet, nasıl başıboş ticari yaşama dönüştü?

Her tüccar dilediği gibi fiyatları artırabiliyorsa, vatandaşlar olarak bizlerin de bunlara verebileceği bir tepki, karşılık yok mu?

Örneğin; fiyatlarını haksız yere sürekli yükselten, fırsatçılık yapan market ve markalar bizzat tüketici dernekleri tarafından teşhir edilemez mi?

Markaları sıkı takibe alıp, fiyat değişimleri kamuoyuna sık sık duyurulamaz mı?

Bunlara dönük topyekun bir milli boykot başlatılamaz mı?

Aynı boykot, pazardaki ateşi söndürmek içinde uygulanamaz mı?

Bir hafta pazar ve markete çıkmazsak aç mı kalırız? 

Tüketici dernekleri, bu amaçla kurulmuş tüm STK’lar niye seslerini yükseltmiyor?

Kimle konuşsak, pazar ve marketteki fiyatların son günlerde haksız yere astronomik olarak artışından yakınıyor.

Bu durum böyle devam ederse, asgari ücretlilerimiz, kirada yaşayanlarımız kışı nasıl geçirir?

Geçen bizzat şahit olduk.

Markete alışverişe gelen bir kadın, hesap ödemek için girdiği kasadaki kasiyere ekmek fiyatına yapılan zamma tepki gösterdi.

Bundan sonra o marketten artık ekmek almayacağını söyledi.

İnanın tüm bu yaşananlar karşısında dar gelirliyi ve ülkemizi çetin bir kış bekliyor.

Dövizin düştüğü anlarda da fiyat ve gramajlarını geri çeken de yok.

Bunun adı açık bir fırsatçılık.

Stokçuluk yapan ahlaksızlara söylenecek çok bir şey de yok.

Allah korusun, ülkemiz bir savaşa girme mecburiyeti ile karşı karşıya kasla, demek ki, onlar servetlerine servet katmayı düşünecekler.

Elbette bütün bunlar için devletin ilgili kurumlarının harekete geçmesi gerekiyor.

Maliye ekipleri, ticaret ve sanayi il müdürlükleri, belediyeler, gıda tarım ve hayvancılık müdürlükleri, halk sağlığı müdürlükleri vatandaşın cebini göz dikenlere dönük acımazsı olmalılar.

Yasanın kendilerine verdiği tüm yetkiyi kullanarak, fırsatçılık ve stokçuluk yapanları cezalandırmalılar.

Esnaf örgütlerinin de yapabileceği bir şeyler olduğunu düşünüyoruz.

Bu artık bir ayakta kalma sorununa doğru gidiyor.

Kriz tabi ki, sür git olmayacaktır.

Elbet bir gün bu zor günler de geçecektir.

Fakat, geride fırsatçı ve stokçuların yaptıkları unutulmayacaktır.

Nice zorluklara göğüs germiş bu toplum, ülkemize karşı başlatılmış ekonomik saldırıların da üstesinden gelecektir.

Ancak, dost ve düşman böyle zor günde kendini belli eder.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X