Köşe Yazısını Dinle
Antalya Manavgat ve diğer turizm bölgelerinde meydana gelen yangınlar Türk halkını bir kez daha yeşile, doğaya olan tutkunluğunda birleştirdi.
Yok olmuş orman görüntüleri hepimizin ciğerini yaktı.
Bölge insanının kız kızan hep birlikte yangın ekiplerine destek olan görüntüleri de hepimizi duygulandırdı. Genç bir fidanımız yangıncılara gönüllü olarak su ve yiyecek taşırken yaşamını yitirdi.
Türkiye büyük bir doğa felaketi ile karşı karşıya.
Yangınların büyük bölümü kontrol altına alındı ama yenilerinin çıkmayacağı ne malum.
Nitekim, bölücü örgütün maşaları yangınları kendilerinin başlattığını bildiren videolar yayınlıyorlar. Sosyal medyadan yüzlerini gizlemiş korkaklar Türkiye Cumhuriyeti‘ne sözde meydan okuyorlar.
Elbette bunu gerçekleştirenleri devlet bulup, ortaya çıkaracaktır.
Kasıtlı, bilinçli, maksatlı biçimde yakılan ormanlarımızın, köylerimizin, yitip giden canlarımızın, masum, savunmasız biçimde katledilen hayvanlarımızın hesabı kendilerinden sorulacaktır.
Türkiye yangınlarla boğuşurken bundan bir siyasi kazanım elde etme çabalarını da ibretle izliyoruz.
Batık durumdaki Türk Hava Kurumu‘nun hurda yangın uçaklarını bahane edip hükümeti eleştirenlerin, o kurumu zarar ettiren ve kayyuma düşüren emekli omzu bolları sorgulamamalarını hayretle takip ediyoruz.
Elbette büyük devlet, dev orman yangınları için de hazırlığını yapmalı. Yangın söndürme helikopterleri ve uçak filolarına da sahip olmalı. İHA’lar yetmez, uydu üzerinden de takip sürdürmeli.
Dünyanın süper gücü ABD‘de de büyük yangınlar meydana geliyor.
orada kimse hükümeti eleştirmiyor.
En ufak bir doğa olayından bile siyasi kaos ve kriz çıkarma yerine yangına sebep olanların izi sürülmeli.
Örneğin; bölücü örgütün kente indirilen teröristlerinin bu işte parmakları var mı? Ona bakılmalı.
Bölücü örgütün TBMM‘deki siyasi uzantısına sorular yöneltilmeli.
Kentlerimizin, illerimizin, ilçelerimizin ve köylerimizin yangın master planları olmalı.
Gönüllü itfaiye programları en ufak yerleşimlere kadar yayılmalı.
Kavurucu sıcaklar döneminde ormana giriş çıkışlar kesin olarak yasaklanmalı.
Yangınlar sürerken bizler de oturup bekleyemeyiz.
Hepimizin yapacağı bir şeyler olduğuna inanıyoruz.
Allah ülkemizi yangın ve diğer tüm felaketlerden korusun.
Büyükşehir, elektrikli aracın şarj istasyonlarıyla da öncülük yapıyor
İnşallah gelecek yıl Türkiye tüm hakları kendinin olan elektrikli otomobilini piyasaya sürecek.
Bu amaçla Gemlik‘te yapımı devam eden TOGG fabrikasında hummalı bir çalışma var.
Türkiye‘nin otomobili Gemlik‘ten yollara düşecek. İnşallah dünyanın her yerine yayılacak. Dört gözle o araçların banttan inmesini bekliyoruz
Ara ara duyurulan ve paylaşılan bilgilere göre şimdilik her şey planlandığı gibi gidiyor.
İnşallah bir aksilik olmaz.
Ülkemiz bir yandan da elektrikli otomobilin şarj istasyonları için hazırlık yapıyor.
Bursa Büyükşehir Belediyesi buna öncülük edenlerden. Kimi parklara ve alanlara elektrik şarj üniteleri yerleştirmeye başlamış.
Yani bu işin öncüsü olmuş.İnşallah akaryakıt istasyonları da altyapılarını kuracaklar ve ülkemiz elektrikli otomobile hazır hale gelecek.
Projeye emek veren işçi, mühendis ve sermayalerini ortaya koyan
babayiğitlerimizi kutluyoruz.
Bursa aşıda sarı kategoriye geçti, maviye daha çok var
Yangınlar Türkiye gündeminin ilk sırasına oturdu ama ana gündem aslında pandemi.
Ondan kurtuluş için de mücadele sürüyor.
Sağlık Bakanlığı‘nın mücadele tablosuna baktığımızda Bursa hedef nüfusu aşılamada yüzde 67‘lik oranla sarı kategorideki iller arasına görünüyor.
Rahatlamanın olacağı yüzde 75 ve mavi kategoriye geçiş için daha çok yolumuz var. Geçenlerde İl Sağlık Müdürü 840 bin gencin birinci doz aşıdan kaçındığını açıkladı.
Oysa onlar aşı olsa Bursa pandeminin belini kıran iller arasına katılacak. 1,6 milyon 1. doz, 1,1 milyon 2. dozla toplamda 2.8 milyon aşıya ulaşmış kentimizde rahatlama için aşı olmamışlarımızın süratle ikna edilmesi gerekiyor.
Mavi kategorideki iller arasına Bursa da girmek zorunda.
O halde, aşı olmamak için direnenleri ikna için biz de harekete geçelim.