Flipboard
Osmangazi Belediyesi’nin ilçe merkezinde kendine ait, kentsel dönüşüm amaçlı, yap-satçılara kat karşılığı verdiği arsalar adeta para basıyor.
Osmangazi Belediyesi’nin en son Yunuseli ve Soğanlı mahallelerinde özel sektörce inşa edilen dairelerinin her biri yarım milyon lirayı bulan fiyatlardan satışa çıkarıldı.
Arka arkaya satış ihalesine çıkan Osmangazi’de sıcak nakit girişi de böyle sağlanmış oluyor.
Yine söz konusu projelerin zemin katlarında bulunan ve satışa çıkarılan dükkanların fiyatları da 500 bin lira ile 1,7 milyon lira arasında değişiyor.
Boş arsaları nakit paraya çevirme konusunda Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’ın son derece maharetli olduğunu görüyoruz.
Belediye bütçesinden hiç kaynak harcamadan elde edilen daire ve dükkânlar dönüşüm bölgelerindeki artan emlak rantıyla para üstüne para koyuyor.
Bütçeye satışlardan önemli miktarda kaynak sağlayan Başkan Mustafa Dündar’ın yönetimindeki belediyeyi nasıl borçsuz ve sorunsuz bir belediye yaptığını böylece daha iyi anlamış oluyoruz.
Son dönem, Osmangazi’deki boş arazilerin de bu yöntemle değerlendirilmesine ağrılık verildiği görülüyor.
Satışlardan elde edilen gelir de yine ilçenin devam eden ve yeni başlanacak projelerinde değerlendiriliyor.
Yeni yerleşim bölgelerinde çok sayıda parseli bulunan Osmangazi Belediyesi’nin bu yönteminin işe yaradığını söyleyebiliriz.
Uludağ Alan Başkanlığı Beyaz Cennet’i kurtarır
Çok başlılığın, 7 Kocalı Hürmüz misali hemen her kurumun yetkili olduğu Beyaz Cennet Uludağ’da nihayet, Alan Başkanlığı kurulması için somut adımlar atıldığını görüyoruz.
Alan Başkanlığı, bakanlıklara bağlı tüm kurumların yetkisini sona erdirecek bir oluşum olmayacaksa, bundan da bir netice alınamaz.
Tek yetkinin Alan Başkanlığı’nda olacağı yeni bir modelle burası kurtarılabilir.
Türkiye’de bunun örnekleri var.
Örneğin;
Kapadokya bölgesinde mantar gibi biten kaçak yapılar artık yapılamıyor. Alan Başkanlığı buradaki imar yetkisini devralmış durumda. Çakılacak her çivi için buranın onayı gerekiyor.
Uludağ’da da bu model hayata geçirilmeli.
Her bakanlığın kendi hakimiyetini kurduğu Uludağ bu nedenle onlarca yıldır bir türlü hak ettiği değere kavuşamıyor. Kesinlikle, bakanlıkların yetkilerini lağvedecek bir model olmalı.
Uludağ’da halen doğalgaz bile yok. BURSAGAZ sözünde durursa bu yıl Beyaz Cennet’e gaz verilecek. Oysa, Uludağ’dan onlarca yıl sonra keşfedilen Kayseri’deki Erciyes Kayak Merkezi’ne doğalgaz gideli yıllar oldu.
Alan Başkanlığı için Osmangazi ve Büyükşehir belediyeleri ile temasa geçilmiş olmasına sevindik.
Fakat, bu girişim sürerken, bakanlığın Uludağ’ın imarı ile ilgili bir üniversite hocasına ayrı çalışma yaptırması da düşündürücü.
Doktorun umursamazlık isyanı
Kurban Bayramı tatilinde Türkiye’nin sahillerinden yansıyan fotoğraf kareleri hepimizi ürküttü.
Sahillerin tıklım tıklım dolduğunu gösteren fotoğraflarda salgın hastalıktan bihaber davranışlar kentimizde görev yapan bir doktoru da çileden çıkardı.
Meslektaşı Psikiyatrist Doç. Dr. Veysi Çeri’nin paylaşımını aynı satırlarla kendi hesabından yayınlayan Bursa Şehir Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. İbrahim Ocak da adeta isyan etti.
Ocak, meslektaşı Çeri’nin şu sözlerini ve teklifini sahillerdeki vurdumduymazlığa tepki olarak paylaştı:
“Daha dün 35 yaşında bir meslektaşımız görevi başında kaptığı virüs nedeniyle öldü. Ancak virüs kimsenin umurunda değil. Ve durum iyice kabul edilemez bir hâl almaya başladı. Sağlık çalışanları da artık çalışmasın, çıkıp tatil yapsın. Öleceksek aynı şartlarda ölelim bari!”
Bu sözler üstüne daha ne söylenebilir ki?
