Seçime artık 15 gün kaldı. İki hafta sonra sandıklar seçmenin önüne konacak. Siyasi partilerin daraltılmış seçim takvimine göre propaganda çalışmaları da sürüyor. Dün bu kapsamda Olay Medya’da CHP’nin Bursa 1. Bölge 1. Sıra adayı Prof. Dr. Kayıhan Pala konuğumuzdu.
CHP Nilüfer İlçe Başkanı Fırat Yılmaz ile Olay Medya’yı ziyaret eden Pala, sahadaki gözlemlerini, seçime ilişkin öngörüleriyle ülke ve Bursa’nın sağlık sistemi hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.
Prof. Pala’yı Bursa Tabip Odası’ndan, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’ndeki görevlerinden tanıyoruz.
Son derece donanımlı. Bize göre Sağlık Bakanlığı yapabilecek yetkinliğe sahip bir isim.
Listeler açıklanır açıklanmaz sahaya çıkmış.
14 Mayıs seçimlerini kendince bir referandum olarak görüyor.
Bunu söylerken, ülkede ciddi bir ekonomik kriz olduğunu hatırlatıyor. Akabinde, kutuplaşmanın getirdiği siyasal kriz yaşandığına değiniyor ve bireylerin yaşadığı gelecek belirsizliğine dikkat çekiyor.
Türkiye’de 20-34 yaş arası her 100 gençten 38’inin,‘ev genci’ olarak işsiz olduğunu vurguluyor. Bu oranın hiç bir AB ülkesinde olmadığının altını çiziyor.
Ardından, “Bütün bu krizleri çözecek bir değişim gözlüyoruz sahada. Gittiğimiz her yerde müthiş bir değişim talebi var. Cumhurbaşkanlığında Kemal Kılıçdaroğlu’nun en yüksek oyla seçileceğini görüyoruz. Millet İttifakı’nın da Bursa’daki milletvekilerinin yarıdan fazlasını kazanacağını düşünüyoruz” diyor.
Kayıhan Hoca, partisinin emekliler, gençler, kadınlar için yapacaklarına dikkat çekiyor. İlk 100 günde gerçekleşecek icraatların belirlendiğini vurguluyor.
‘Ülkede derin bir yoksulluk var’ diyen Prof. Dr. Pala, aile destek sigortası ile bunun giderileceğini hatırlatıyor. Kırsalda çiftçinin yaşadığı zorluklara değinirken de üç haftada gübre fiyatlarının yüzde 15 artttığını ileri sürüyor.
Ülkede 9 milyon işsiz bulunduğunu, bunlardan artık 4 milyonunun iş bulma ümidini yitirdiğini, bir kilo kıymanın fiyatının 350 liraya ulaştığını da hatırlatıp, “Bu sistem devam ederse, fiyatlar nereye kadar çıkar belli değil” diyor.
Prof. Pala, “Bütün bunların değişmesi için tek kişinin karar verdiği sistemi bitiren ve güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişi sağlayacak bir parlamento çoğunluğuna ihtiyaç var” diye konuşuyor.
Sağlıkta paradigma değişimi şart
Türkiye’nin ve Bursa’nın sağlık sorunlarına da değinen Prof. Dr. Pala, ülkenin 4. büyük kenti Bursa’nın aile sağlığı merkezlerinin üçte birinin, fiziksel olarak hizmet sunmaya uygun olmayan standart dışı yapılardan oluştuğuna dikkat çekiyor.
Sağlıkta kamucu politikalara geri dönülmesi gerektiğini, Bursa Şehir Hastanesi’nin sözleşmesine ticari sır diyerek ulaşamadıklarını, burayı çalıştırmak için kent merkezindeki 4 faal hastanenin hizmete kapatıldığını söylüyor.
Prof. Pala, sonra buraya raylı sistemle ulaşım için 2 milyar liralık ihale yapıldığını, oysa bu rakamlara bakanlık verileriyle 600’er yataklı 3 yeni hastane yapılabileceğini de vurguluyor.
Prof. Pala, “Burası yapılırken hastaneleri kapatmayın dedik. Muradiye Devlet Hastanesi’ni açacağız dediler. Hani açtılar mı? Yıldırım’da eski Tıp Fakültesi’nin yerine yeni devlet hastanesi yapılacaktı. Hani nerede? Bu şehirde birinci basamak sağlık hizmetleriyle ilgili sorun var. Devlet hastaneleri kapandı ama iktidar milletvekilinin ve diğerlerinin şehir merkezindeki hastaneleri çoğaldı” diyor.
Vatandaşın kamu hastanelerinde randevu alamadığını, kendilerinden randevu almak için yardım istediğine de değinen Pala, “Bursa nüfusuna oranla hasta yatağı bakımından Türkiye ortalamasını yakalamış bir il değil. Sağlığın doğru düzgün yönetilmesi lazım. Sağlık sisteminde de ciddi bir paradigma değişimine ihtiyaç var. Ticarileşmiş sağlık sisteminden uzaklaşmamız lazım” diyerek sözlerini tamamlıyor.
Nilüfer İlçe Başkanı Yılmaz kazanacaklarını düşünüyor
CHP’nin Nilüfer İlçe Başkanı Fırat Yılmaz meslektaşımız, eski bir gazeteci, televizyoncu.
O da bu kez sahadaki tablonunun değiştiğini, yaşanılan sıkıntılar sonrası seçmenin iktidar değişimi istediğini vurguluyor.
Fakat, sokakta bir seçim havası olmadığını da üstüne basa basa vurguluyor.
Belli ki, kısa bir takvime sığdırılan seçim süreci vatandaş üzerinde de çok heyecan oluşturmuş değil.
Sadece lider mitingleri ve açık hava toplantılarıyla bunu görmek mümkün.
CHP’liler bu kez iktidar olacaklarına kendilerini inandırmış. 14 Mayıs akşamı ortaya çıkacak sandık sonuçlarıyla bunun örtüşeceğini düşünüyorlar.
Bakalım sonuç öyle çıkacak mı?