Bugünlerde kiminle konuşsak işittiğimiz sözler hemen hemen aynı. Malumunuz, Türkiye iki seçimi birden yaşayacak.
Ülke, Cumhurbaşkanını belirlerken, TBMM’nin yeni üyelerini de seçecek.
Bu açıdan iki sandığın da Türkiye için ayrı ayrı önemi var.
Cumhurbaşkanlığı adayları artık netleşti. Dün Yüksek Seçim Kurulu Başkanı 4 adaylı Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin yapılan itirazların reddedildiğini açıkladı.
Artık cumhurbaşkanlığı işi netleşti. Sırada partilerin milletvekili listeleri var. Fakat, siyasi partilerimizi zor bir süreç bekliyor.
Konuştuğumuz çoğu kişi, partilerin milletvekili listelerine göre hareket edeceklerini söylüyorlar. Eğer, listeler beklentileri karşılamazsa, Bursa’da sürpriz sonuçlar çıkabilir. Örneğin; kente zerre kadar
faydası olmamışların, olmayacakların, Bursa için TBMM’de ağzını açmamışların listelere yeniden konmaları durumunda, konuşulan tepkinin sandığa fazlasıyla yansıyabileceğini unutmamak gerekiyor.
Buna bir de ithal isimler eklendiğinde seçmen tepkisinin boyutu daha da büyüyebilir. Halkta karşılığı olmayan, Bursa’nın, sorunlarını, ilçelerini, sıkıntılarını, sokaklarını tanımayanların ikili ilişkilerle listelere konması durumunda seçmenin buna sandıkta vereceği tepkiyi kestirmek güç.
Bu açıdan partilerimizin, daralan süreçte listelerini tüm dengeleri, şehirlerin hassasiyetlerini, demografik durumlarını, liyakatı da göze alarak genel kabul görecek listeler yapmaları gerekiyor.
Bu dengeyi tutturamayanların bize göre Bursa başta olmak üzere çoğu kentte şok sonuçlarla karşılaşmaları kaçınılmaz olacaktır.
Aktaş açıklamıştı Hatay’ın Ulucami’si Büyükşehir’den
Bursa’nın Hatay’da yaptıkları çalışmaları ve deprem hasarını gözlemek için Büyükşehir Belediyesi’nin davetlisi olarak geçtiğimiz 8 Mart’ta Hatay’a gitmiştik.
Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’tan bölgede Bursa olarak yapılan çalışmaları dinlemiş, belediyemiz ve kentimizle gurur duymuştuk.
Zira, bölgede Bursa olarak hem yardım faaliyetleri koordine edilirken bir yandan Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde üç ayrı konteyner kentin kurulum çalışmaları da sürüyordu.
Başkan Aktaş yapılanları gururla anlatmış, yaşanan drama ve mesai arkadaşlarının özverisine dikkat çekmişti.
Ardından da Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak Vakıflar Genel Müdürlüğü ile görüşmelerin sürdüğünü, Hatay’ın depremde tamamen yıkılan 750 yıllık Ulucami’sini yeniden yapmayı Bursa olarak üstlendiklerini söylemişti.
Aktaş ve bürokratları önceki gün bir kez daha Hatay’daydılar.
Yıkılan Ulucami’nin enkazında inceleme yaptılar. Başkan burada bir kez daha Ulucami’nin yapımını kendilerinin gerçekleştireceğini dile getirmiş.
Enkazlar kalkıyor, yeni konutların yapımı başladı. Kültür varlıklarımız, ibadethanelerimiz de ayağa kaldırılmalı. İşte bu konuda Bursa bir kez daha büyüklüğünü göstermiş oldu.
İnşallah, o caminin inşaatı bittiğinde gidip, içinde namaz kılmak da nasip olur. Bursa olarak Hatay’a kalıcı bir eser bırakılmış olunacak. Bunların değişik kentlerde başka örnekleri var. Meydan yaptığımız şehirler var. Hatay’ın bu tarihi eserini de yeniden Büyükşehir Belediyemiz ayağa kaldıracak.
Hastane bahçesinde ramazan boyu iftar
Bursa Artvin Vakfı’nın kuruluş senedine uygun olarak yoksul ve ihtiyaç sahiplerine dönük çalışmalar yürüttüğünü bilenlenlerdeniz.
Dün Olay Medya’da Bursa Artvin Vakfı Başkanı Dr. Adnan Demirci ile yönetici Hüseyin Özçelik konuğumuzdu.
Ramazan ayında yaptıkları çalışmalardan bahsettiler.
Örneğin; Ramazanın ilk gününden bu yana Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi bahçesinde her gün 200 kişilik iftar yemeği verdiklerini anlattılar. Ardından, yine vakıf olarak 60 dolayındaki üniversite öğrencisine her ay 500 lira burs desteği sağladıklarını kaydettiler. Ramazan ayında ayrıca ihtiyaç sahiplerine 110 koli erzak dağıtmaya başladıklarını ifade ettiler. Artvin Vakfı’nın düzenlediği,‘Geçmişten Geleceğe’ konulu geceden elde ettikleri geliri yoksullar ve öğrenciler için kullandıklarını aktardılar.
Başkan Demirci, Vakfın yeni yönetiminin, bir yılda zihniyet değişimiyle güven ortamını tekrar tesis ettiğini de değindi, ayrıca istifalarda da açıklık getirdi.
Dr. Demirci, Vakıf yönetiminden istifa ettiğini açıklayan Ayhan Özdemir’den, iki ay önce yönetimindeki arkadaşlarının rahatsızlıklarını dile getirerek oylamayla ikinci başkanlık görevinden düşürüldüğünü, o tarihten bu yana da toplantılara katılmadığını vurguladı. Demirci, vakfı, ‘küçük düşürücü’ eylemlerinden dolayı Özdemir hakkında yargıya da başvurabileceklerini dile getirdi.
Dr. Demirci, Artvin Vakfı’nın hiç bir siyasi partiyle sorununun olmadığını, davet edildikleri yerlere yönetim olarak katıldıklarını, çağrılmadıkları yerlere de doğal olarak gitmediklerini sözlerine ekledi.