Bursaspor’un timsah figürlü stadyumu 50 binlik seyirci kapasitesi ile Bursa’nın en büyük kamu spor yatırımlarından biri olarak tarihe geçti.
Yeri ve yapım modeli tartışmaları da o tarihten bu yana bir türlü bitmek bilmiyor. Geçtiğimiz aylarda, Bursa’nın deneyimli bürokratlarından ve plancılarından Turgut Yalkı’nın Büyükşehir Belediyesi’nce yaptırılan stadyumun kendince yer tercihinin yanlışlığına ilişkin iletisini bu sütunlardan aktarmıştık.
Yalkı, stadyum nedeniyle maç günü Nilüfer bölgesinden gelen bir ambulansın Çekirge Devlet Hastanesi’ne zor ulaştığına şahit olduğunu belirtmiş, bu kararı alan siyasileri ve bürokratları eleştirmişti.
O yazımız üzerinde de stadyumun planlama ve inşaasında emeği olan İTÜ mezunu şehir plancılarımızdan ve Büyükşehir Belediyesi eski Genel Sekreter Yardımcısı Bayram Vardar’dan bir değerlendirme geldi.
Dün Olay Medya’da konuğumuz olan Vardar, 1855 Bursa Yangını sonrası kente davet edilen İtalyan mimar ve şehir plancısı Luigi Piccinato’nun 1960 onaylı imar planında da, bugün yeni stadyumun yapıldığı alanın da spor sahası gözüktüğünü söyledi.
Vardar, “Burada aynı zamanda Nilüferspor’un futbol sahası ve iki bin kişilik tribünleri varmış. Yanında da yıkılan eski Veledrom sahası bulunuyordu. Fakat şimdi aynı Bursa yok. 2010 yılına göre ulaşım bakımından burası daha avantajlı bir bölge. Yanında metro var. Ulaşım açısından geçmişe göre daha verimli. Stadyumdan çıkan taraftarın yaya olarak semtlere dağılması istenir” dedi.
Kendilerini de stadyum yerine ilişkin yaptıkları Swot analizinde en uygun yerin burası çıktığını belirten Vardar şöyle devam etti:
“Stadyumu İzmir yolu üstündeki Minteks’in bulunduğu bölgeye yapsaydık taraftarı taşımak için bin 200 otobüs gerekecekti. Bu da kilometrelerce uzunluğunda ek trafik yoğunluğu oluşturacaktı. Hiç bir metro sistemi bunu taşımaz. Avrupa kulüpleri bunu denemişler, önce uzağa stat yapmışlar, sonra vazgeçmişler. Bizim Olimpiyat Stadı da şehir dışında. Seyircinin oraya ulaşımı sıkıntı. Avrupa’da Nou Camp ve Barnebau şehir merkezinde. İngiliz statları şehrin göbeğinde. Avrupa’da futbol maçları adeta panayır yeri gibi oluyor. Bunlar şehri 15 günde bir de olsa canlandırma adına yapılan aktiviteler.”

Bursa’daki stadyumun yılın 365 gününde sadece 18-20 gün maç için kullanıldığına, diğer günlerde trafiğe olumsuz etki etmediğine dikkat çeken Vardar şunları da hatırlattı:
“Bursa Büyükşehir Belediyesi o vakit mekansal kullanım kararı seçimi için etüt yaptırdı. Hiçbir mekansal kullanım kararı yüzde 100 doğru değildir. Biz neyi aradık? Karar verirken en iyi sonucu çıkan yer olsun istedik. Burası mekansal kullanım açısından en iyi sonuç veren yerdi. Stadyumun yerinin Cumhurbaşkanı tarafından helikopterle belirlendiği iddiası da doğru değildir. Sayın Cumhurbaşkanımızın sadece bugün millet bahçesi olan eski stadyumun yerinin Kültürpark’a dahil edilmesini istemiştir. Yer konusunda bir önerisi olmamıştır.”
Bölgeye stadyumdan sonra yeni bir hastane yapılması kararını Bursa şehrinin vermediğini, bunun merkezi idarenin bir tasarrufu olduğunu da hatırlatan Vardar şunları da ekledi;
“Buna rağmen hastanenin stadyum ile ilişkilendirilmesinde problem var. Stat yapılırken orada hastane yoktu, kullanımı pasif bir askeri tesis vardı. Sağlık Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı böyle bir karar verdi. Stadın yerinin yüzde 100 doğru olduğu da söylenemez. Hastanenin buraya gelmesi yanlıştı demek de doğru olmaz. Buna merkezi idare karar vermiştir.”
O dönemde Büyükşehir’in planlama ve yeni projelerinde çok emeği olan Vardar’ın görüşleri de böyle.
Bu da farklı bir plancı ve eski bürokrat bakışı.
Öztürk’ten Balkan Rumeli masası izahı
Geçtiğimiz gün, bu sütunlardan Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin oluşturduğu Balkan Rumeli Masası’nın yöre dernekleriyle yaptığı toplantıya BALGÖÇ’ün katılmayışını camianın kimi çevreleri sosyal medyada açıkça eleştirmiş biz de köşemize taşımıştık.
O yazımız üzerine, masanın kurulmasında katkıları olan CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk’ten bir bilgilendirme geldi.
Masada BALGÖÇ’ün bulunduğunu ancak, kendilerinin yöre dernekleriyle yapılan son toplantıya federasyonları çağırmadıklarını hatırlattı. Öztürk, eski bir BALGÖÇ yöneticisi ve başkan adayı olarak bu kurumu masadan dışlama gibi bir düşüncesinin asla olamayacağını vurguladı.
Öztürk, BALGÖÇ yöneticileri Sadık Yılmaz ve Elvan Demir’in federasyon ve konfederasyonların çağrıldığı diğer toplantıda yer aldıklarını hatırlattı.
Sayın Vekile bilgilendirmesi için teşekkür ediyoruz.
Esnaf pazar yerlerinde kurban kesimine karşı
Kurban yaklaşıyor. Artık haftaya yeni bir Kurban Bayramı sevincini daha yaşayacağız. Dün, Bursa Seyyar Pazarcılar Odası Başkanı Refik Aksu aradı, esnaf olarak açık ve kapalı pazar alanlarının kurban kesim yeri olarak belirlenmesini doğru bulmadıklarını açıkladı.
Aksu, kurban kanlarının ve sakatatlarının giderleri tıkadığını ve zeminlerde kan kalıntılarının çıkarılamadığını, bunun da hijyenik alışveriş için sıkıntı doğuracağını hatırlatıp belediye başkanlarından bu uygulamadan vazgeçmelerini istediklerini aktardı.
Aksu Arabayatağı’nda kurban kesim yeri kararını iptal eden Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’a da teşekkür etti. Aksu, kesim yerleri için şehrin dışında yeni alanlar belirlenmesi gerektiğinin altını çizdi.