Teknoloji öylesine baş döndürücü hızla gelişiyor ki, hepimizin buna ayak uydurması mümkün değil.
Bilişim teknolojilerinin kağıdı bir kenara iteceği sanılırken, aksine basılı evrak ve posta sayısında azalma yok.
Hızına yetişilemeyen elektronik haberleşme, posta gönderilerini azaltmış değil.
Dün sabah yeni kimlik kartımızı almak için PTT Başmüdürlüğü‘nün Beşevler‘deki merkezine gittiğimizde, içeride görevlilerin hummalı bir çalışma yaptıklarını gördük.
Her gün Türkiye‘nin dört bir yanından ve dünyanın farklı ülkelerinden kamyonlarla Beşevler‘deki merkeze gelen milyonlarca evrak, tek tek ayrılıp sahiplerine ulaştırılmak üzere saha dağıtıcılarına teslim ediliyor.
Postacılar her sabah dağıtıma çıkmadan önce Posta İşleme Merkezi‘nde adeta sarı karıncalar gibi çalışıyor.
Mahalle mahalle, semt semt ayrıştırılmış postalar bir de sokak sokak tasnif ediliyor.
Tasnif bittiğinde çantalara doldurulan yüzlerce evrak, her bir postacının sırtına yükleniyor ve sokaklara doğru yol alınıyor.
İçerideki bu hummalı çalışma, beklediğimiz evrakın nasıl zorlu bir süreçten geçerek elimize ulaştığını bize net biçimde gösteriyor.
PTT Bursa Başmüdürlüğü Posta Dağıtım Şefi Yusuf Zeytun, yeni kimlik kartımızı bize imza karşılığı teslim ettikten sonra çay ikram etti.
Çayımızı yudumlarken postacı damadı olarak, en çok sıkıntı çektikleri sorunun ne olduğunu sorduk.
Zeytun, hiç tereddüt etmeden mahalle ve sokak isimlerindeki karmaşayı, yerel yönetimlerin sık sık yaptıkları isim değişikliklerini sıraladı.
Bunu iyi bilenlerdeniz.
Belediye meclislerinin gündemlerinde sokak, cadde, mahalle isimleri belirleme sık yer alır.
Bunu kimileri ideolojik olarak yapar kimi farkında olmaz.
Hem yeni yerleşimlerin hem değiştirilmek istenen sokak, cadde isimleri meclislerde onaylanır.
Sokağa numaralı sistem
Bursa merkezde aynı isimli üç mahalle, onlarca sokak, cadde bulunduğunu belirten Zeytun, buna eksik adres yazımı da eklendiğinde postacının gönderiyi doğru adrese ulaştırmakta zorluk çektiğini aktardı.
Örneğin;
Bursa’nın merkezinde üç ayrı Sakarya Mahalesi olduğunu biliyor muydunuz?
Biri Osmangazi diğeri Nilüfer‘e bağlı, üçüncüsü de eski Demirtaş beldesinde bulunuyor.
Eğer gönderi üstünde ilçe ismini belirtmiyorsanız, postacının gönderiyi hangi Sakarya mahallesindeki adrese götüreceği zorlaşıyor.
Bütünşehir Yasası ile karmaşa daha da büyüdü.
Zira artık her yer metropol mahalle oldu.
Posta Dağıtım Şefi Zeytun, sorunun çözümü için İzmir’i örnek gösteriyor.
İzmir’de sokak ve cadde isimlerinde numara sistemine geçildiğini, buradaki meslektaşlarının böyle bir sorun yaşamadığını anlatıyor.
Bursa’da sokak ve cadde isimlerinin belirlenmesinde tıpkı gelişmiş diğer bütün ülkeler gibi numaraya geçilmesi gerektiğinin altını çizen Zeytun, bunun işlerini kolaylaştıracağını, gönderilerin çok çabuk ve sorunsuz biçimde sahiplerine ulaşmasını sağlayacağını söylüyor.
Zeytun, postacının başka bir sıkıntısının da tebligat yapamamak olduğunu vurguluyor.
Bu yüzden meslektaşlarının sık sık tehditler aldığını ve bazen de yargıya hesap vermek zorunda kaldığını da ekliyor.
Postacı gördüğünüz gibi sıkıntılı.
Gerek yerel yönetimler gerekse yurttaşlar olarak hepimize sorumluluk düşüyor.
Mükerrer sokak, mahalle isimleri konusunda belediye meclisleri daha dikkatli olmalı.
Aynı isim il sınırları içinde birden çok yerleşime verilmemeli.
Yurttaş olarak bizler de doğru adres yazımını öğrenmek durumundayız. Aksi halde, eksik bilgili gönderilerin zamanında ve doğru adrese ulaşmasını bekleyemeyiz.