İşin aslını soracak olursanız, daha başlangıçta yıkılan Atatürk Spor Salonu’nun yerine, ‘butik’ bir proje istemek hataydı.
Oraya, önce bin 500, sonra 3 bin kişi kapasiteli salon yapmanın bir anmalı yoktu.
Bu yanlış üzerine Mimarlar Odası’nın düzenlediği yarışmaya katılan müellifler iş sahibinin belirlediği seyirci sayısı üzerine proje ortaya çıkardılar.
31 Mart seçimleri öncesi bunun yetersiz olduğunu dillendiren CHP’nin Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Bozbey seçildiklerinde projeyi durduracaklarını ve kapasiteyi artıracaklarını söylemişti. Göreve gelir gelmez de ilk işlerinden biri projeyi revize etmek olmuştur.
Aslında işin durduğu falan da yoktur.
Proje revize edilirken bir yandan fore kazıklar, zemin iyileştirme çalışmaları, hafriyat işlemleri devam etmiştir. Elbette hiç aksama yoktur diyemeyiz.
Peki, 5 bin seyirciye çıkarılan projenin revizyon sonrası yeniden bir temel atma törenine gerek var mıydı?
Bu da bir siyasi karar.
Nasıl, seçime bir hafta kala eski yönetim apar topar bakan katılımlı bir törenle temel atmışsa, şimdiki siyasi irade de revize edilmiş haliyle projeye yeniden bir temel atma gereği duymuş.
Bize sorarsanız buna da gerek yoktur. İsraftan öteye bir şey değildir.
Çünkü iş, aynı ihale ile sürmektedir. Devlette devamlılık esastır.
Çalışmalar zaten durmadan yürümüş, projedeki seyirci kapasitesini artırmaya dönük çalışmalar yapılırken, sahada da bunu etkilemeyecek diğer teknik çalışmalar sürmüştür.
Yarışma ile elde edilmiş bir proje revize edilirken bile müellifinin ve yarışmayı açan ilgili akademik meslek odasının rızasının alınmamış olması da düşündürücüdür.
Bu bir bakıma, eski yönetimin ilgili akademik oda ile ve müellifle yaptığı anlaşmaları da yok saymaktır.
Bu da herhalde, yeni yönetimin yeni bir yoğurt yiyiş yöntemidir.
Ayrıca, seçim öncesi imzalanan Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Spor Toto Teşkilatı’nın desteği de reddedilmiş oldu.
Yeni salon tümüyle Bursa bütçesiyle yapılmış olacak.
İki yılda bitirilebilecek mi?
Sanmıyoruz?
Yüklenici firma Murat Öztimur İnşaat güçlü de olsa, Büyükşehir Belediyesi’nin mali tablosu şimdilik bunu iki yılda bitirebilecek durumda değil.
Umarız biz yanılırız.
Bursa ulaşım grevi ile tanıştı
Bursalılar dün sabaha ulaşım grevi ile uyandı. Bursa Büyükşehir Belediyesi iştiraki BURULAŞ ile Türk-İş Konfederasyonu’na bağlı Demiryol-İş Sendikası arasındaki toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin tıkanması üzerine alınan grev kararı dün sabah 05.00’den itibaren uygulamaya sokuldu.
Sabah saatlerine kadar da uzlaşı arayışı sürdü. Ne yazık ki, Bursalılara o müjde verilmeden BURULAŞ çalışanları greve başladı.
Greve karşı hazırlıklı olan Bursalıların özel araçlarıyla yola çıktıkları görüldü. Aracı olmayanların sabahın ilk saatlerinde sıkıntı yaşadıkları fark edildi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’den ise sendikaya dönük suçlamalar vardı. Sendikanın, Konya’nın, Ankara ve İstanbul’un üstüne bir fiyat sunulduğu halde greve çıkma niyetini sordu.
Bozbey, ayrıca çalışanların çoğunun, teklif ettikleri ücreti kabul ettiklerini ama sendikanın greve katılmak istemeyen çalışanlara baskı yaptığını da ileri sürdü. Dün Bozbey’den çalışanlara, ‘İşinizin başına dönün’ çağrısı da geldi. Çağrı kısmen etkili olacak ki bazı çalışanlar ‘grevi kırma’, arkadaşlarını ortada bırakma pahasına işlerine döndü.
Bursa uzun yıllar sonra ulaşım grevi ile tanıştı.
Son dakikada uzlaşı geldi. Bursa rahatladı.
Bursa firması şehrinin takımına sahip çıkıyor
Matlı Grubu’ndan sonra Uludağ İçecek’in de Bursa’nın takımı Bursaspor’a sahip çıkmaları sevindirici.
Bursaspor yönetimi ile Bursa’dan çıkan ve ulusal bir markamız olan Uludağ İçecek Grubu’nun Bursaspor’un forma sırt sponsorluğuna bu yıl da devam ettirme kararı aldığı görüldü. Firmanın bunu da dün imzaladığı anlaşma ile uzattığını görmek sevindirici.
Kulübe bir yılda 20 milyon liralık katkı yapacak olan Uludağ İçecek’i ve yöneticilerin kutluyoruz. Gerçekten Erbak ve Kızıl aileleri Bursa’nın temsilcisi Bursaspor’un sürekli yanında olmuş aileler. Bu nedenle Matlı ailesi gibi onları da yürekten tebrik ediyoruz.
Bursaspor taraftarı, Bursa insanın da şehirlerinin markalarına sahip çıkacaklar, meşrubat ve gıda ürünlerinde bu firmalarımızı tercih edeceklerdir.
Daha fazla Bursa şirketinin Bursaspor’a destek olmasını istiyoruz.
Bursaspor kazandıkça inanıyoruz ki, bu firmalarımızın kazancı da artacaktır. Bursaspor taraftarı vefalıdır. Takımına omuz atmış şehir markalarımızı koruyup, kollamayı onlara sahip çıkmayı da bilirler.