Haftasonu, Bursaspor’un Kayserispor ile oynadığı sezonun kentimizdeki ilk maçındaydık.

Bursa Büyükşehir Stadyumu’nda 15 bin futbolsever var.

Oysa, şehrin takımının sezona başlangıç maçında stadyumun tıklım tıklım dolması gerekmez mi?

45 bine yakın seyirci kapasitesine sahip stadyumun sadece üçte biri dolu.

Bursaspor seyircisi de bu sezondan umutsuz ki, evindeki ilk maçta takımına destek için stadyumu doldurmuyor.

Demek ki, daha Bursaspor yönetiminin yapması gereken çok iş var.

Dün dostum Serkan İnceoğlu sosyal medyadan paylaşmış.

Aydınsporlu futbolcular CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı kendilerini tesislerden attığı için sıcakta şehrin süs havuzunda serinlemişler.

Bursa’da öyle mi?

Takıma Büyükşehir Belediyesi eski başkanlarından Erdoğan Bilenser döneminde İzmir Yolu üstünde pırıl pırıl bir kulüp binası ve çalışma sahaları kazandırıldı.

Çoğu kulübün imrendiği tesisler paha biçilmez değerdeki hazine arazisi üstünde.

Yine önceki dönem Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe tüm eleştirilere rağmen Bursaspor’a eksikleri bulunsa da dünya ölçeğinde bir stadyum armağan etti.

Sayıştay müfettişleri stadyum inşaatına harcanan kaynak nedeniyle Büyüşehir Belediye Meclis üyelerine zimmet çıkarsa da tesise destek verildi.

Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş belediyenin içinde bulunduğu mali sıkıntılara rağmen Bursaspor’a hem gelir getirici kaynaklar hem de sponsorluk desteğiyle sahipsiz bırakmadı.

BUDO’nun göğüs reklamı da yakışmış Bursaspor’a.

Keza, Başkan Aktaş Bursaspor’dan stadyum kira alacağını silmek için, Büyükşehir’e ikinci bir loca daha alarak desteğini sürdürdü.

Dün MHP’li Osmangazi Belediye Meclis Üyesi maç öncesi stadyuma aracıyla alınmadığı için yakınıyordu.

Bursaspor’a ait arsaların imar tadilatları için belediye meclislerinde pozitif ayrımcılık isteyen yöneticilerin, iş bu üyelerin stadyuma aracıyla girmeye kalktıklarında, çalışanların, ‘ukala’ davranışlarına muhatap olmalarından rahatsızlığını sosyal medyaya yansıttı.

Bursapor’a yerel yönetimler her anlamda sahip çıkıyor ama aynı oranda sportif başarı maalesef gelmiyor.

Kurumsallık çok önemli.

Her anlamda kurusallaşmak ve takım ruhu ile hareket etmek şart.

Un var, yağ var, şeker var ama helva, yani başarı yok.

İstanbul’da Fenerbahçe yenilgisi, Bursa’da sezonun evindeki il maçında Kaysersipor beraberliği Bursaspor seyircisinin hak etmediği bir sonuç.

Toparlanır mı bilmiyoruz?

Kayserispor maçında şunu gördük.

Kurumsallaşma kadar takım ruhu ve bilinci de önemli.

Bogdan Stancu ve Yusuf Erdoğan’ın iki ayrı devrede egoist tutumları Bursaspor’u hem 2 puandan hem de Türkiye Futbol Federasyonu’ndan gelecek 2,5 milyon liralık galibiyet priminden etti.

Oysa, futboldan anlamayan, sıradan ve sadece izlediğini yorumlayan yurttaşlarımızın bile fark ettikleri bir gerçek var.

Pozisyonu gole çevirme olasılığı yüzde 100’e yakın başka bir arkadaşına ceza sahası içinde pası vermiyorsan, sizde egoizm zirve yapmış demektir.

Sonrasında saç baş yolsan, çimleri tepsen fayda vermez.

Olan takıma, sana bel bağlayan hocana, yönetime, seyirciye ve şehre olur.

Kendi sahanda iki puanı yitirir, seyircini yeniden, ‘bu sezon da yine aynı çileyi çekeceğiz’ düşüncesine sevk edersin.

Bütçeyi bahane edip gol yollarında etkili vuruşları olan transferden imtina ederseniz, yönetim olarak siz de şehri yine ümitsizliğe sürüklerisiniz.

Tesis ve her türlü desteği yapan bu şehrin insanına ve belediyelerine Bursaspor olarak sizin de sportif başarı borcunuz var.