Malumunuz, Türkiye son bir haftadır yerli ve milli oto TOGG’u konuşuyor ama tutuklanan Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın deli saçması suçlamaları da gündemde unutulmuş değil.
Türk Silahlı Kuvvetleri’ni bölücü terör örgütüne karşı sözde ‘kimyasal silah’ kullanmakla itham eden Fincancı, hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturmanın ardından tutuklanarak cezaevine konuldu.
Türkiye genelinde kimi Tabip Odaları Fincancı’ya tepki gösterdi, istifaya çağırdı.
Onların içinde üzücüdür ki, Bursa Tabip Odası yoktu.
Bursa Tabip Odası günlerdir adeta üç maymunu oynuyor.
Bağlı oldukları üst birliğin başındaki ismin, TSK’yı karalayan, suçlayan, iftiralarıyla ülkemizi uluslararası toplum nezdinde zor durumda bırakmak isteyen açıklamalarına en küçük dahi itiraz edemedi.
Fakat, geçtiğimiz hafta Bursa Şehir Hastanesi’nin kimi vatansever doktorları yaptıkları açıklamayla TTB Merkez Konseyi Başkanı Fincancı’ya tepki gösterdiler.
Şehir Hastanesi’nin doktorlarının bu çıkışı, Bursa Tabip Odası’nın suskunluğu karşısında ümit verici bir başkaldırıdır.
TTB’nin marjinal ve bölücü örgüt sempatizanlığına kayan yapısına karşı, güçlü ve korkusuzca itirazda bulundular.
Bu açıdan, çekinmeden, mahalle baskısından korkmadan kendi üst meslek örgütünün başındaki zatı eleştiren, kendisiyle birlikte yönetimini istifaya çağıran Şehir Hastanesi’nin doktorlarını kutlamak istiyoruz.
Terör örgütünün ağzıyla konuşan TTB Merkez Konseyi Başkanı Fincancı’ya bir bakıma kendi meslektaşları had bildirmişlerdir.
“TTB bizi temsil etmiyor” diyerek Fincancı’nın kendilerine değil bölücü emellere çalıştığına dikkat çekmişlerdir.
Bursa Şehir Hastanesi doktorları bize göre bu tavırlarıyla bir tabuyu da yıkmışlardır.
Layüsel, dokunulmaz sanılan ve ülkemizi yönetenlerle sorunlu TTB’ye karşı Bursa’dan güçlü bir itiraz yükseltmişlerdir.
Bunu ülkemizin bütünlüğü adına tüm vatansever doktorlarımızın yapması gerektiğini düşünenlerdeniz.
Kaldı ki, artık bu ismin ve yönetiminin o koltuklarda oturma lüksleri de kalmamıştır. Nitekim, Savcılık, Fincancı ile birlikte yönetiminin de Sağlık Bakanlığı’nın yetkisini kullanıp, görevden el çektirmesini istemiştir.
TTB, muhakkak Türkiye’den yana bir yönetim yapısına kavuşturulmalıdır.
Aksi halde, ismindeki ‘Türk’ ifadesi bu birlik için fazlalık olarak duracaktır.
Akşam uygulaması randevu alamama şikayetlerini azaltır
Bursa İl Sağlık Müdürlüğü önceki gün kentimizde 10 sağlık kuruluşunda mesai saatleri dışında da çalışanların tedavi olabilmeleri için randevu sistemini açtığını duyurdu.
Doktor eksikliği yüzünden daha önce var olan uygulama kaldırılmış, bu nedenle de ülke genelinde randevu alamama ve eski SSK hastaneleri günlerini aratmayan kalabalık ve kuyruklara geri dönülmüştü.
İl Sağlık Müdürlüğü, yerinde bir kararla uygulamaya geri dönmüş. Şimdi 17.00-20.00 saatleri arasında vatandaşlarımız ve mesai içinde hastanelere gidemeyen çalışanlarımız bu uygulamadan faydalanabilecekler.
Doktor eksiği giderildikçe bunun Türkiye genelindeki tüm sağlık kuruluşlarına yaygınlaşması gerektiğini düşünüyoruz.
Zira, aylar sonraya muayene doktor randevusu alan vatandaşların mağduriyetlerini de biliyoruz.
Uygulamanın vatandaşlarımızı memnun edeceğini düşünüyoruz.
Devasa yeni sağlık kuruluşlarına rağmen, kimi branşlarda bugün randevu bulamama sıkıntısının yaşanması düşündürücüdür.
İlk Evim’de talih 100 kişiden 5’ine gülecek
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, TOKİ eliyle 2 yılda 250 bin adet konut yapma projesin başvuru süresi doldu.
Bakanlığın açıklamasına bakılırsa 5 milyon yurttaşımız kuraya girme hakkı kazandı.
Bu rakam, üretilecek toplu konutların yüzde 5’ine tekabül ediyor. Yani, başvuru sahiplerinden ancak 100 kişiden 5’i projeden faydalanıp ev sahibi olacak.
‘İlk Evim İlk İş Yerim’ projesinde sadece konuta gelen başvurunun bu denli yüksek oluşu, Türkiye’de bir arz açığı olduğunun da işareti.
Öyle tahmin ediyoruz, üretilecek konut sayı daha da artırılacak.
Arsa çıkacak talihlilerin evlerinin de yine TOKİ eliyle yapımının daha doğru bir yöntem olacağına inanıyoruz.
Türkiye dünyanın hiç bir ülkesinde yapılamayan dev projeye büyük bir inançla başladı.
Dileriz, sonu da planlandığı gibi biter.
Büyük umutlarla devlete güvenip, peşinat yatıran ve dört gözle kura tarihini bekleyen yurttaşlarımız hayal kırıklığına uğratılmamalı.
Projenin tamamlanması için finans sorunu da bulunmamalı.