Türkiye büyüyor, gelişiyor ama bunan paralel, şehirlerinin trafik altyapısı ne yazık ki, aynı seviyede seyretmiyor.
Ulaşım master planlarından yoksun, her gelen yönetimin kendince ürettiği günlük çözümlerle yola devam edildiğinde, ortaya ise dünya sırlamasında kötü bir yere oturmuş şehirler tablosu çıkıyor.
İnrix’in 2024 yılında 7 kıta, 37 ülke ve 900 şehirde yaptığı araştırma sonuçlarına göre; dünyanın en kötü trafiğine sahip şehirler içinde İstanbul ilk sıraya oturmuş.
İstanbul’da trafikteki sarkmalar, gecikmeler 105 dakikaya kadar uzamış.
O İstanbul ki, devletin, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın ilin bütün ulaşım ağlarının yapımını üstlendiği, bakanlık bütçesinin büyük bölümünü bu dev metropole akıttığı bir yerleşim. Büyükşehir Belediyesi’nin yaptıklarıysa bakanlığın yanında devede kulak kalıyor.
İstanbul buna rağmen, dünyanın en kötü trafiğine sahip şehirlerin başında geliyor. İstanbul’a ulaşım yatırımları konusunda cömert davranan hükümet, ne yazık ki, bu desteği aynı oranda Türkiye’nin diğer büyük şehirlerine yapmıyor.
Bursa bunun en somut örneği. Hükümet, Bursa’ya yaptıklarında da, hızlı trendeki gibi yıllara yayarak, uzatarak, sarkıtarak şehrin sakinlerini bin pişman ediyor. İktidar partisinin 31 Mart seçimlerinde, 20 yıldır ellerinde tuttukları Bursa’yı kaybetmesini biz biraz da buna bağlıyoruz.
İnrix’in sıralamasında İstanbul’un ardından dünyanın bir başka dev metropolü New York ikinci, Şikago üçüncü sırada.
Türkiye’den, Ankara 60 dakikalık sarkmayla 28, İzmir 47 dakikayla 67 ve Bursa da 48 dakikayla 72. sırada yer alıyor. Bursa diğer üç büyük şehre göre biraz daha altlarda.
Yani, dünyanın en berbat trafiğine sahip kentler arasında yerimiz sağlam demek.
Şehrimizde yakın gelecekte bu sıralamayı değiştirebilecek bir ulaşım yatırımının başlaması, bitirilmesi, devreye alınması da beklenmediğine göre; 72. sıra belki daha yukarılara doğru sıçrayacak.
Bilim insanlarının yaptığı ulaşım master planlarını kaldırıp rafa atmanın işte trafiğe ve sıralamaya da maalesef böyle olumsuz yansımaları oluyor.
Karacabey kiralamayı 10 sene önce terk etmiş
Önceki gün Mustafakemalpaşa Belediyesi’nin ilçenin çöp toplama hizmetlerini kiralık araçlarla değil, envanterine kattığı yeni çöp kamyonlarıyla yapmaya başladığını aktarmıştık.
Özel sektörden araç kiralama ve hizmet satın almanın da artık cazibesini kaybettiğine vurgu yapmıştık.
MKP Belediye Başkanı Şükrü Erdem’in de, kendi araç ve personeliyle başladıkları çöp toplama işiyle artık verimlilik ve tasarruf dönemine geçiş yaptığına ilişkin açıklamasını da aktarmıştık.
O yazımız üzerine;
Karacabey ilçemizin önceki dönem AK Partili belediye başkanı Ali Özkan’dan bir ileti aldık.
Özkan, Mustafakemalpaşa Belediyesi’nin geç kaldığına dikkat çekmiş ve, “Karacabey Belediyesi on yıldan beri bunu yapıyor. Araç parkımızı da komple yenilemiştik. Kiralık araç kullanmayan nadir bir belediye olarak on yıl hizmet verdik. Artık kiralamak hiç mantıklı değil. Şükrü Erdem Başkan da bu yola girdiyse, kendisini tebdik ederiz” diyor.
Tahmin ediyoruz, 31 Mart sonrası da Karacabey Belediyesi aynı uygulamayı sürdürüyor.
Yakın gelecekte belki de tüm belediyeler kendi personelinden sonra kendi araçlarıyla bu işi üstlenecekler.
Kombineye hücum var
Sportif başarı yakalanınca, sorunların bir bir çözüleceği, borcun kapanacağı ve seyircinin yeniden tribünlere döneceği artık bir gerçek.
Bursaspor sahasındaki neredeyse tüm maçlarını kapalı gişe oynuyor. Yüksek kombine satış oranlarıyla Türkiye’nin 3. Lig’de mücadele eden eşsiz takımlarından biri.
Yönetimin gelecek sezon için teşvik ettiği kombine bilet satışında yine rekor sayılara ulaşılmış. Bursaspor’un ateşli taraftarı şimdiden, gelecek sezon kombinelerinde 20 bin adedin üzerinde alım yapmış.
Bu rakam stat kapasitesinin yarısı demek. Kampanya sürdükçe, belki de kombinelerin tümü bu sezon bitmeden tükenecek.
Bunun da Bursaspor’a iyi bir gelir sağlayacağını, yönetimin elini rahatlatacağını düşünüyoruz.
Artık 2. Lig için hazırlıklar yapmayı planlayan Bursaspor’un, burada da misafir statüsünde maçlara çıkıp, 1. Lig’i hedeflediğini biliyoruz.

Flipboard