Depremin günlük yaşantımızda her an meydana gelebilecek doğa olayı olduğunu biliyoruz.
Fakat nedense, tedbir konusunda aceleci davranmıyoruz.
Bu konuda toplumumuzda bir aşırı rahatlık söz konusu.
Nitekim, Çanakkale‘nin Ayvacık ilçesinde meydana gelen son depremde kırsaldaki yapıların büyük bölümü hasar gördü.
Ayvacık’ta artçı, irili ufaklı depremler halen sürüyor.
Ülkemizdeki yapı stokunun çok büyük bölümünün, meydana gelebilecek muhtemel 7 şiddetindeki bir depreme dayanıklı olmadığı da biliniyor.
Durum böyle iken, ülke olarak dönüşüm konusunda henüz istenilen hıza erişebilmiş değiliz.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı‘nın tüm desteklerine rağmen yerel yönetimlerin ayak sürdüğü, yurttaşların bu konuyu çok ciddiye almadığı da bir gerçek.
Bursa‘da ise belediyeler bakımından durum tam tersi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kentsel dönüşüm konusundaki yetkilerini Büyükşehir Belediyesi‘ne devretti.
Oysa, Ankara‘nın taşraya yetki devri konusundaki direnişini bilmeyen yok.
Bursa’nın bu konuda Başkent’e, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bürokratlarına güven verdiği anlaşılıyor.
Büyükşehir Belediyesi dönüşümü hızlandırmak ve riskli yapıları ortadan kaldırmak için meclisten 0, 50’ye kadar emsal artışı kararı çıkardı.
Teşvik amaçlı bu karar özellikle Nilüfer ilçesindeki dayanıksız sitelerin dönüşümünü tetikledi.
Onlarca sitenin, dönüşüm için Büyükşehir’e başvurduğu açıklandı.
1980 sonrası o günün koşullarına uygun olarak yapılan ancak bugün dayanıklılığı tartışılan yapılar için emsal teşviki yerinde bir karardı.
Kentsel dönüşüm konusunda Nilüfer Belediyesi kurumsal bazda girişimler yapmazken, merkezdeki diğer ilçe belediyelerimizden Osmangazi ve Yıldırım‘ın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile işbirliğine gittiklerini biliyoruz.
Osmangazi’de somut gelişmeler var.
Yıldırım’da ise proje ve yasal altlıklar oluşturuldu artık ihale hazırlıkları yapılıyor.
Dün bir dostumuz bizi Soğanlı rezerv alanında Osmangazi Belediyesi’nin kat karşılığı ihale ettiği kentsel dönüşüm sahasına götürdü.
Burada Osmangazi Belediyesi’nin ihalesini kazanan Atış Yapı’nın şantiyesini gezdik.
Adını çok duyduğumuz Atış Yapı’nın sahibi Hüsamettin Atış ile tanışıp, Bursa’daki kentsel dönüşümü konuştuk.
Hüsamettin Bey Bursalı bir girişimci. Kendisi Nilüfer‘e bağlı Dağyenice Mahallesi‘nden.
Yıllarca Dikkaldırım‘da kasaplık yapmış. Şimdi Bursa’nın büyük yapı şirketlerinden birinin başında.
Biri işletme mezunu diğeri mimar iki oğluyla Bursa’ya kaliteli konutlar, iş yerleri üretiyor. Kaliteden taviz vermediğini de fark ettik.
Soğanlı Şantiyesi‘nde işleri kolaylamışlar.
Soğanlı’da ortaya bambaşka bir görüntü çıkmış.
Binaların kaba inşaatları neredeyse bitmiş. İlk etabın bir kaç aya teslim edileceğini belirtiyorlar.
Üstelik, yapıların başlangıç fiyatlarıyla bittiğindeki rakamlar şimdiden ikiye katlanmış.
Yani alanlar kazançlı çıkmış.
Osmangazi Belediyesi ile uyumlu bir çalışma yürütüyorlar.
Belediye kendilerinden, onlar da belediyeden memnunlar.
İstanbul‘daki bir yapı fuarında kendi projeleriyle Osmangazi Belediyesi’nin göğsünü kabartmışlar.
Karşılıklı bir güven ortamı oluşmuş.
Belediye’ye verecekleri dairelerin bölgedeki yurttaşlara yer karşılığı tahsis edileceğini söylüyorlar.
Yapım kalitesinde de belediye ve müteahhit daireleri arasında fark yok. Çünkü kat karşılığı yapılan dairelerin taksimatını, inşaat bittiğinde tarafsız bir şirket belirleyecek.
Hüsamettin Bey, kendileri açısından daireler arasında bir farklılık olmadığını söylüyor.
Soğanlı rezerv alanında Osmangazi Belediyesi’ne geçecek daireler, Sıcaksu‘ya doğru boşaltılacak diğer bina sahiplerine teklif edilmeye başlanmış.
Her ne kadar bölgedeki yurttaşlardan tepki varmış gibi gösterilse de, Soğanlı’daki dönüşüm bölgedeki diğer dayanıksız yapı stokunu şimdiden rahatsız etmeye başlamış.
Bölgede dönüşüm artık kaçınılmaz.