Komşu Bulgaristan’da 4 Nisan’da parlamento seçimleri var.

3,5 milyon seçmen, Bulgaristan Parlamentosu’nun 240 milletvekilini belirlemek için sandığa gidecek.

Türk azınlığı temsil eden siyasi partilerin artık soydaşı bir çatı altına toplayamadığı biliniyor.

Sözde Türk partilerinin üst yöneticilerinin şüpheli mal varlıkları, Bulgaristan derin devleti ile bağlantıları, asimilasyon sonrası soydaş haklarının teslimi konusundaki başarısızlıkları, Türk nüfusu kendilerinden uzaklaştırmış görünüyor.

Boşluğu gören Bulgar partilerinin de Türk kökenli seçmenin oyunu alabilmek için atağa kalktığı konuşuluyor.

Ülkede yaşayan soydaşın bir kısmının ise artık Bulgar partilerine yöneldiklerini görüyoruz.

Önceki gün, Bulgaristan’da Var Böyle Bir Halk Partisi’nin Teşkilatlanma Başkanı Taner Türkoğlu ile Kırcaali İl Başkanı Seyfettin Recep Bursa’daydı.

Genel Başkanlığı’nın Bulgaristan’da medya sektöründe faaliyetleri bulunan işadamı Slavi Trifanof’un yaptığı partinin 4 Nisan seçimlerine bir hayli iddialı olduğu konuşuluyor.

6 yıl önce, siyasi partilerin milletvekili adayı belirleme yöntemine tepki amacıyla sivil toplum hareketi olarak ortaya çıkan partinin bugün Bulgar halkından da geniş destek aldığı ileri sürülüyor.

Bu amaçla yapılan bir referanduma Bulgaristan’da yaşayanların yüzde 37’sinin Trifanof’un referanduma götürdüğü milletvekili belirleme yöntemine destek verdikleri konuşuluyor.

Ziyaretimize gelen Türkoğlu ve Recep’in, Bulgaristan’daki kamuoyu araştırmalarında Var Böyle Bir Halk Partisi’nin oy oranın yüzde 30’un üstünde olduğunu ileri sürüyorlar.

Başbakan Boiko Borisov’un iktidardaki partisi GERB’e tepkilerin giderek artığı Bulgaristan’da işadamlarının mal varlıkların el konulması ise Borisov’a ve partisine olan tepkiyi arttırdığı iddia ediliyor.

Var Böyle Bir Halk Partisi’nin Kırcaali İl Başkanı Seyfettin Recep, GERB’in bu yüzden büyük bir oy kaybı yaşayacağını ileri sürüyor.

Partilerinin Bulgaristan’da yükselen bir grafik çizdiğini anlatan Recep, Hak ve Özgürlükler Hareketi’nin ise gizliden GERB’e destek verdiğini, GERB’in de onu yüzde 4’lük baraj altında kurtarmak için desteklediğini ileri sürüyor.

HÖH’ün ülkedeki Türk nüfus için hiçbir şey yapmadığını, 3. kuşak başka ülkelerde yaşayan Bulgarlara vatandaşlık verilirken, bu hakkın Türk nüfusa tanınmadığının altını çiziyor.

Recep, “Bizim Bulgaristan’da azınlık statümüz yok. Maalesef Türkler 3. sınıf halk durumuna düştüler. Partimizin ana amaçlarından biri de Türkiye’ye göç eden Bulgaristan vatandaşlarının halklarını koruyup, savunmak olacak” diyor.

Peki, Var Böyle Bir Halk Partisi listelerine seçilecek sıralara Türk kökenli milletvekili adaylarını da koyacak mı?

Bunu listeler açıklandığında göreceğiz.

 

Artvinli işinsanlarından Dağ ilçelerine gıda paketi

Yüzlerce kilometre öteden, memleketlerinden göçüp Bursa ekonomisine değer katan Artvinli işinsanları, para kazandıkları coğrafyanın insanına sosyal destek de veriyor.

Bu minvalde Bursa’daki Artvin İş İnsanları ve Yöneticileri Topluluğu  Büyükorhan ve Harmancık ilçelerindeki ihtiyaç sahibi ailelere erzak paketi götürdüler.

Artvinli işinsanları Erdinç Altun, Fatih Sevinç ve Olgun Bilir tarafından Harmancık Muhtarlar Derneği Başkanı Emre Oruç’a teslim edilen paketler muhtarlar aracılığıyla da ilçedeki mahallelere dağıtıldı.

Dernek Başkanı Oruç, ilçesine erzak paketi getiren Artvinli işinsanlarına ilçesi, derneği ve şahsı adına teşekkür etti.

Artvinli işinsanlarının yaptığı bu iş dayanışmaya güzel bir örnek. Doydukları topraklarda ihtiyaç sahibi aileleri de gözetiyorlar.

 

Lodos yağan karı çabuk eritti

Kentimizde susuzluk tehlikesi atlatılmış değil. Yağışlar var ama barajların henüz önümüzdeki bir yılı geçirecek seviyede olmadığını biliyoruz.

BUSKİ yöneticileri, yağan karın çabuk erimesinden rahatsız olurlar. Haziran ayına kadar Uludağ eteklerinde kar varlığını barajlar için büyük güvence olarak görürler.

Son 2-3 gündür ısınan hava ve beraberindeki lodos Uludağ yükseklerindeki biriken karı çabuk eritti.

Bu durum barajlar için risk demek.

Yeni bir kar yağışı beklentisi var ama yine de suyu tasarruf etmek gerekiyor.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 2000 metrekareden büyük yapılar için getirdiği sarnıç zorunluluğu doğru bir adım.

Bireysel tasarruf da kaçınılmaz görünüyor.