Önceki hafta Olay’ın manşetini okumuşsunuzdur.

Arkadaşlarımız Bursa’da kapıya yaklaşmakta olan bir tehlikeyi manşete taşıyarak dikkatleri bu krize çekmişler.

Bursa’nın ‘iki aylık suyunun kaldığı’ hatırlatılan o manşet sonrası ne yazık ki, BUSKİ Genel Müdürlüğü’nden kent sakinlerine bugüne dek tasarruf çağrısı yapılmış değil.

Sanırız, bugünlerde beklenen muhtemel yağışlarla barajların yeniden dolacağı ümidini taşıyorlar.

Umarız öyle olur.

Şu an Selahattin Saygı Doğancı Barajı’ndaki seviye neredeyse su alınamaz noktalara kadar düşmüş.

Umudumuz Nilüfer Barajı.

Orada da seviye yüzde 50’lerin altına inmiş gözüküyor.

İnşallah bu kriz daha da büyümeden atlatılır.

Su kenti Bursa’da susuzluk riskinin konuşuluyor olması bile düşündürücü.

Şu an kentin çok büyük bir bölümü maalesef kuyu suyu kullanıyor.

Bunu BUSKİ Genel Müdürlüğü de gizlemiyor.

Zaten haberde de buna vurgu vardı.

Demiryolu altı olarak bilinen ve Bursa’yı ikiye ayıran Ankara-İzmir Yolu’nun alt kesimlerinde kuyu sularına yüklenilmiş durumda.

Şebekeye kuyulardan motopomplarla çekilen sular veriliyor.

Her ne kadar BUSKİ yöneticileri suyun içilebilir standartlarda olduğunu söyleseler de vatandaş şebekeyi saran kesif kokudan rahatsız.

Bu yüzden kentin alt bölümlerindeki damacana su tüketiminin de arttığı ileri sürülüyor.

Üzülerek belirmeliyim ki, ilk kez biz de evimizde bu sezon kuyu suyundaki koku ve kireç yüzünden damacana suyuna yönelmek zorunda kaldık.

Yine de suyu sadece kriz anın da değil her zaman tasarruflu kullanmak durumundayız.

BUSKİ’nin gerek duymadığı tasarruf çağrısını buradan biz hatırlatmış olalım.

Şunu da ekleyelim.

Kuyu suyu verilen semtlere en az ocak şubattan önce baraj suyu verilmesinin de  beklenmediği kaydediliyor.

 

Bir çocuk da siz giydirin

 

Sakarya Mahalle Muhtarlığı’nın sosyal hizmetlerine zaman zaman bu köşede değiniyoruz.

Muhtar Nusret Aydın dün elektronik postamıza gönderdiği iletiyle yaklaşan kış öncesi yeni bir yardım çağrısında bulunmuş.

Her yıl ihtiyaç sahibi çocuklar için mont ve kışlık ayakkabı yardımı yapan muhtarlık, aynı katkının bu yılda sürmesi için yardımseverlere çağrı yapıyor.

“Siz de bir çocuğun kalbini ve bedenini ısıtmak ister misiniz” diye soran Muhtar Aydın hayırseverlere çağrısını şöyle sürdürüyor:

“Her yıl olduğu gibi bu yıl da kış günlerinde ihtiyaç sahibi çocuklarımıza bir mont ve bir bot dağıtımı için bir çocuk giydirme bedeli belirlenmiştir. Hayırseverlerimizin desteklerini bekliyoruz.”

Yardımsever hemşehrilerimiz eğer bir çocuğu sevindirmek isterlerse, Sakarya  Muhtarlığı ile irtibata geçebilirler.

 

Müzede ders örnek oldu

 

Elektronik postamıza düşen başka bir iletide de yine şehrimizi yakından ilgilendiren sevindirici bir haber var.

Sayıları her geçen yıl artan belediye müzelerinde bir hareketlilik göze çarpıyor.

Özellikle okulların açılmasıyla birlikte öğrenci ziyaretçi sayısının da arttığı belirtiliyor.

Bursa Büyükşehir Belediyesi Müzeler Şube Müdürlüğü’nün aktiviteleri diğer kentlere de örnek olmaya başlamış.

En son ‘Dersler Müzede’ projesi kapsamında Bursa Göç Tarihi Müzesi’nde uygulamaya sokulan, ‘Okul öncesi gruplarda kültürlerarası farklılıklar ve uyum’ adlı çalışma Adana’dan övgü almış.

Adana’da Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi ve Çağdaş Drama Derneği’nin düzenlediği 30. Uluslararası Eğitimde Yaratıcı Drama Kongresi’nde Bursa müzelerindeki uygulamalar ilgiyle izlenmiş. Müzeler Şube Müdürlüğü ile Kültür AŞ’den Dilek Yıldız Karakaş ve Sinan Işık’ın Bursa’yı temsilen gerçekleştirdikleri sunumlar katılımcıları etkilemiş. Kentimizdeki bu tür uygulamaların diğer şehirlerce örnek alınmasına biz de sevindik.