Meslek odalarımızın ülkemiz ve kentlerimiz için öneminin farkındayız.

Bursa’daki meslek odalarımızın şehrin ayrılmaz bir parçaları olduğunu da biliyoruz.

Ancak, körü körüne, ideolojik saplantıya kapılmış kimi oda yöneticilerinin de arkasında güçlü halk desteği bulunan iktidar ile savaştığını, adeta Don Kişot gibi yel değirmenlerine saldırdıklarını görüyoruz.

İdeolojik saikle hareket edenlerin halk nezdinde çok bir değerleri olmadığını da görüyoruz.

Bu girişin ardından Bursa’daki ‘alüminyumlu su’ tartışmalarına geçelim.

Malum iddiayı ortaya atan isim BUSKİ’nin eski bir çalışanı.

Şimdi CHP’li Nilüfer Belediyesi’nde görev yapıyor.

Geçtiğimiz haftalarda Bursa’nın şebeke suyunda sözde, ‘sağlığa zararlı alüminyum’ bulgusuna rastlandığını iddia etti.

Kendisine hem BUSKİ Genel Müdürlüğü’nden hem Kimya Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanlığı’ndan yalanlama geldi.

Yetmedi, önceki hafta Bursa Tabip Odası Başkanı Dr. Güzide Elitez ve Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kayıhan Pala’dan da iddiaları ortaya atan kişiyi doğrulamayan bilimsel bir açıklama yapıldı.

Olay TV’de konuk ettiğimiz BUSKİ Genel Müdürü İsmail Hakkı Çetinavcı’ya bu iddiayı bizzat sormuştum.

Çetinavcı o programda şehrin değişik noktalarından günlük alınan bütün numunelerde ortaya atılan alüminyum bulgularının Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği sınır değerlerin çok altında olduğunu belirtmiş ve Bursa’daki şebeke suyunun halen Türkiye’deki ‘en kaliteli su’ olarak tanımlamıştı.

Bursa Tabip Odası’nın ve Prof. Pala’nın uyarılarını da dikkate almakta fayda var.

Onlar, BUSKİ’nin bütün bu tartışmaları tümüyle ortadan kaldıracak bağımsız bir denetim ağının devreye sokulmasını öneriyorlar.

BUSKİ, suyuna gerçekten güveniyorsa bundan kaçınmamalı.

Halkı paniğe sürükleyecek açıklamalardan kaçınan ve bilimsel sorumlulukla hareket eden Bursa Tabip Odası yöneticilerini ve Uludağ Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı doktorlarımızı kutluyoruz.

Şebekeden güvenle su içen Bursalıların kafasını bulandıran isim eğer hakikaten toplum sağlığını düşünerek hareket ediyorsa söylenebilecek bir şeyimiz olmaz.

İdeolojik davranıyorsa, kendi siyasi egosunu tatmin için koca bir kenti ve buradaki 3 milyon insanı tedirgin etmeye hakkı yoktur.

İnsan yaşamının vazgeçilmez parçalarından biri olan su, ideolojik kavgalara ve kişisel hesaplaşmalara kurban edilmemeli.

Bursa’ya 24 saat kesintisiz ve hijyenik su sağlamak için azami gayret gösteren BUSKİ Genel Müdürlüğü çalışanlarının şevki de bu tartışmalar nedeniyle kırılmamalı.

 

 BÖBDER’de güvenoyu

 

Organ haftası yaklaşıyor.

Bilindiği gibi Bursa organ bağışında Türkiye’nin lider kenti. Kentimiz bu konudaki hayırseverliğiyle Avrupa ülkeleriyle de yarışıyor.

Hemşerilerimiz sağolsun, donör ve kadavradan organ bağışına çok duyarlılar.

Yaşamını yitirmiş yakınlarının organlarını bağışlayarak bir canın hayata tutunmasını sağlıyorlar. 

Organ bağışını teşvik etmek ve ihtiyaç duyanlar arasında dayanışmayı sağlamak amacıyla kurulan Bursa Böbrek Hastaları Dayanışma Derneği’nin önceki gün genel kurulu vardı.

Genel kurulda Başkan Haluk Akın ve ekibi güven tazeledi.

Kısa adı BÖBDER olan Bursa Böbrek Hastaları Dayanışma Derneği’nde Haluk Akın ile birlikte Mürşit Atlıakın, Dilek Demir, İsmail Biçer, Elif Şahin, Kader Erden ve Asiye Al yeniden yönetime getirildiler.

Organ bağışının yaygınlaşması için mücadele eden BÖBDER’in Türkiye’de kendi alanında aktif çalışan bir STK olduğunu söyleyebiliriz.

Yönetiminin neredeyse tamamı organ bağışı yapmış ya da almış isimlerden oluşan BÖBDER’in Bursa’da öne çıkan bir sivil toplum örgütü olduğunu ekleyelim.