Hiçbir ülke, sınırının hemen ötesinden sızan teröristlere, vatandaşının tepesine inen havan mermilerine ilelebet müsamaha gösteremez.
Türkiye, yarım asra yakındır bölücü terör belasından kurtulabilmiş değil.
Bölücü örgüt, istikrarsızlık yaşayan komşularımızın topraklarını kullanarak Türkiye’ye sızıyor, eylemler yapıyor, askerimizi, polisimizi öğretmenlerimizi şehit ediyor.
Bölücü terör yüzünden binlerce şehidimiz var.
Yüzlerce masum yavru öksüz, eşler dul, analar babalar evlatsız kaldı.
Kanla çizilmiş sınırları değiştirmek, topraklarımızın bir kısmını koparmak isteyenlere karşı Mehmetçik şimdi amansız bir mücadele veriyor.
Dış güçlerin desteğiyle ülkemizi yıpratmaya dönük maşa gibi kullanılan terör örgütleri eylemlerine devam ediyor.
Türkiye’nin artık sabrı kalmamıştı.
Suriye’de yaşanan iç savaş yüzünden topraklarımıza sığınan 3,6 milyon misafire kucak açan ülkemiz, terör belasını da başında bir türlü def edemedi.
Suriye ve Irak topraklarını üs kullanarak ülkemize saldıran terör örgütlerine karşı vurucu son hamle Barış Pınarı Harekatı oldu.
Sınırı geçen Mehmetçik Suriye topraklarının 35 kilometre içlerine kadar girdi.
Bölücü terör unsurlarını ortadan kaldırma, Suriye halkına barış götürme ve sınırlarımızı güvenli hale getirme amaçlı harekata her zaman olduğu gibi Avrupa’dan, Arap ülkelerinden ABD’den karşı çıkışlar var.
Bunun aksini bekleyemezdik zaten.
Her ülkenin kendi güvenliğini tesis etme hakkı varken, Türkiye’nin başlattığı harekatın durdurulmasını isteyen AB’ne ve kimi Arap ülkelerine dün en güzel yanıtı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan verdi.
Barış Pınarı Harekatı’nı ‘işgal’ olarak değerlendirecek AB ülkelerine, “Açarız kapıları, 3,6 milyon Suriyeli size göndeririz” diyerek mesajını verdi.
Bir tek Suriyeliyi bile topraklarına kabul etmeyenler çıkmış ahkâm kesiyorlar.
AB’nin ‘3 milyar Euro’luk yardımı keseriz’ tehdidine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanıtı da tam yerindeydi.
Suriyeli göçmenler için 40 milyarDolar harcayan Türkiye’yi 3 milyar Euro’luk yardımla tehdit eden AB’nin, 1963 yılından bu yana ülkemizi tam üyelik için oyaladığını hatırlatan Erdoğan, bütün tepkilere rağmen bu işten vazgeçmeyeceklerini, güvenli bölge için kararlı olduklarının altını çizdi.
Türk askerinin girdiği Suriye topraklarında kalıcı olmadığı dünyaya duyuruldu.
Buna rağmen harekatın amacını sulandırmaya kalkanlar da yok değil.
Olayı Kürtlere karşı bir operasyon olarak niteleyenler de çok.
İçimizden bile harekata karşı çıkanlar var.
Türk askerinin işgalci olduğu nerede görülmüş?
Suriyeli misafirlerimizi kendi topraklarına geri döndürmek, sınır güvenliğimizi sağlamak amacıyla başlatılmış operasyonu farklı yerlere çekenlerin niyetlerinin iyi olmadığını biliyoruz.
Ülkemiz, Suriye ve Irak kaynaklı terör bataklığını kurutmak için Fırat’ın doğusuna girmek zorundaydı.
Böylece bu bölgeden topraklarımıza gelebilecek saldırıları durdurma fırsatı yakalanacak.
Sevindiğimiz bir nokta var ki, Türk halkının büyük çoğunluğu harekatı destekliyor.
Mehmetçik için dua eden, okullarda, camilerde fetih süresi okuyan milyonlarca yurttaşımız, askerimizin burnu kanamadan geri dönmesini bekliyor.
Ülkemiz artık savunma sanayinde çokça yol aldı.
Zeytin Dalı harekatında olduğu gibi Barış Pınarı Harekatı’nda da milli silahların ağırlıklı kullanıldığını görüyoruz.
Savunma araçlarında dışa bağımlılık azaldıkça, Türkiye daha da güçlenecektir.
Harekat ile birlikte bölücü hainlerin sınırdaki ilçelerimize havan mermilerini yoğunlaştırdığını görüyoruz.
Maalesef şehitlerimiz var.
Sivilleri hedef alan hainlere Mehmetçik gereğini yapacaktır.