Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank malumunuz AK Parti’nin Bursa 2. Bölge’de liste başı adayı.

Dün Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde de Bursa milletvekili adaylarının tanıtım toplantısı vardı.

O toplantı için Bakan Varank da Bursa’daydı. Bursa’ya ise Gemlik’te üretilen TOGG araçlarından biriyle geldi.

O araç önce Merinos’ta Bursalıların büyük ilgilisini çekti. Sonra da Orhangazi Meydanı’na, Ulucami yakınlarındaki Bursa logosu önüne çekilerek vatandaşa sergilenmeye başlandı.

Bakan Varank, Ulucami önündeki aracın fotoğrafını paylaşırken, “Sultanlar, evliyalar, alimler şehri Bursa…Zaferin şehri Bursa…Bismillah” satırlarıyla seçim kampanyasını da resmen başlattı.

AK Parti’nin genç Bursa Milletvekili Ahmet Kılıç da bu durumu gururla, “Bursalı TOGG evine hoş geldin” fotoğraf ve mesajıyla takipçilerine duyurdu.

Bursa Valisi Yakup Canbolat ise sosyal medya hesaplarından fotoğrafı, “Bursalı TOGG (Gemlik mavisi)” notuyla takipçilerine paylaştı.

Türkiye’nin her türlü sinai mülkiyeti kendine ait yerli ve milli otosu artık banttan indi, yeni sahipleri için sevkiyat sürecine geçildi.

Türkiye büyük bir eşiği atladı.

Gemlik’teki üretim tesisi artık Türkiye’nin Detroit olma yolunda Bursa’nın bir aşama daha geçtiğinin işaretidir.

Doğuştan elektrikli yerli otomuz, yakın gelecekte Anadolu’nun dört bir yanında olacak. Sonrasında ise dünya ve Avrupa yollarında kendisini görmeye başlayacağız. Nitekim dün Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da Avusturya’nın başkenti Viyana’daki temaslarında TOGG’u kullandı.

Kura çekimi öncesi rekor sayıda talep alarak, dünya elektrikli otomotiv pastasına kendini güçlü biçimde sokan TOGG’un ülkemize ciddi manada döviz girdisi sağlaması bekleniyor.

Dün Bursa sokaklarında da görülen TOGG’a hemşerilerimizin ilgisi de bir hayli fazla olmuş. Gerçi Suryapı AVM’deki deneyim merkezinde aracı yakından tanıma fırsatı bulanlar da vardı.

Dün ise önce AK Parti teşkilatları sonra da kent sakinleri TOGG’un Gemlik Mavisi rengiyle sokaklarda süzülüşüne tanık oldular.

Umarız şehrimizde de en kısa sürede sayıları artar.

Bursa’nın otomotiv sektöründeki ağırlığına TOGG bambaşka bir güç daha katmıştır.

Umarız bu saatten sonra önünü kesici adımlar atılmaz.

 

Türkmen Yörük ve Manavlar küskün

Seçim için partiler sahaya çıktı ama halen listeler konuşulmaya devam ediliyor. Muhalefet cephesinden 6’lı koalisyonla CHP listelerine giren FETÖ iltisaklı kimi isimler Millet İttifakı’nın karıştırırken, üyelerinden aday adayı olup listelere giremeyen kesimler de kızgın ve küskünler.

Önceki akşam Osmangazi Yörük Manav Türkmen Dernekleri Birliği’nin iftarına davetliydik. Başkan Dinçer Akyel ilçelerden gelen dernek yöneticilerini ağırladı.

Camianın, Bursa listelerinde özellikle iktidar partisinde Yörük Türkmen ve Manavlardan beklenilen isimlerin olmayışına içerlendiklerini gördük.

Küskün ve kızgın olduklarını belirtiyorlar. Yanıbaşımızda oturan İnegöl Yörük Türkmen ve Manav Derneği üyeleri bu nedenle ilçede CHP’nin dördüncü sırasındaki milletvekili adayı Erkan Dönmez’i destekleyeceklerini söylediler.

İktidar partisinde de Yörük Türkmen ve Manavlardan seçilebilir sıralarda aday görmek istediklerini kaydeden üyeler, fakat bunun açıklanan listelerle beklentilerini karşılamadığını da eklediler.

Kızgınlık ve küskünlükle söylenmiş sözler gibi bunlar ama partilerin Bursa listelerinin de ilde çok kabul görmediğinin işareti.

Kızgınlığın sandığa yansımasını 14 Mayıs akşamı göreceğiz.

 

Siyasette üslup ve liderlik

Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici’nin Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş için kullandığı, ‘tito artığı’ sözcüğü siyasette görülmemiş bir tepkiye neden oldu. Bursa’daki Balkan kökenli STK’lar, BBP Lideri Destici’yi özür dilemeye çağrıdılar.

Balkan STK’larının tepkilerine rağmen Destici, ‘sözlerimin arkasındayım’ diyerek iddia edildiği gibi ırkçı bir yaklaşım sergilemediğini vurguluyor.

Genelleyici, toptancı, ayrıştırıcı söylemlerin bir siyasi partinin genel başkanı tarafından dillendirilmesi hiç de hoş kaçmamış.

Siyasette daha bütünleyici, kaynaştırıcı, kucaklayıcı bir dile sahip olmak gerekirken, tam da seçim üstü sarf edilen bu sözün Boşnak camiasını, Balkan kökenlikleri üzdüğü anlaşılıyor.

Oysa, siyasetçi kullanacağı sözleri özenle seçmeli. Irk, cinsiyet, mezhep ve inanç üzerinden bir  tartışma içine girmemeli.

Keşke söylenmemiş olsaydı.