Koronavirüs salgını dünyayı yakıp kavuruyor.

Yüzbinlerce insan bu hastalığın pençesinde kıvranıyor. Onbinlerce insan yaşamını yitirdi. Daha ne kadar can kaybı olacak bilinmiyor.

Ülkemiz de bu illetin pençesinde.

Koca koca ülkelerin çaresiz kaldığı salgının Türkiye‘deki tablosu da giderek ağırlaşıyor.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca‘nın her akşam sosyal medya hesabından paylaştığı rakamlarda vaka ve ölüm sayıları tırmanan bir seyir izliyor.

Başka bir ifadeyle, grafikte sürekli yukarıya doğru seyreden vakalar var, ölümler halkı endişelendiriyor.

Sokaklar, caddeler, yollar sanki bu tablonun aksine araçtan geçilmiyor. Ciddiye alıp evlerinden kıpırdamayanlar kadar umursamayıp hoyratça sokak cadde dolaşanlar da az değil.

Dün sosyal medyada dolaşırken gözümüze ilişti.

Türk Tabipler Birliği bazı ilerimizdeki pozitif vaka sayılarını  ve ölüm rakamlarını sosyal medya hesaplarından duyurmaya başladı.

Devlet hangi ilde ne kadar vaka ve ölüm var açıklamıyor ama TTB rakamları doğruysa kimi kentlerimizde durum hiç iç açıcı değil.

Bu durumda devlete de iş düşüyor.

Artık daha fazla gizlemeden kentlerin vaka sayısını ve ölümlerini de Pandemi Kurulları’nın açıklamasına izin vermesi gerekiyor.

Aksi halde, TTB’nin verileri daha çok konuşulmaya başlanacak. Bu da belki halkı paniğe sürükleyecek.

Açıklama yetkisi olmayan il sağlık müdürleri ve valilerinin oluşturduğu Pandemi Kurulları da yetkisiz kurullar olarak kalacak.

 

Bursa’nın durumu ne kadar iyi?

İyi olmasını elbette hepimiz istiyoruz. Kentin yöneticileri koronavirüsle mücadelede Bursa‘nın nüfusuna oranla diğer illere göre çok iyi olduğunu söylüyorlar.

Aman nazar değmesin.

Aka ortada rakam yok.

Veriler var ama bunu sadece genelleyip Sağlık Bakanlığı Türkiye verisi olarak paylaşıyor.

Hangi ilde ne kadar vaka var, ne kadar ölüm gerçekleşti bunu o illerde oturanlar bilmiyor.

Bursa‘nın iyi olması sevindirici.

Fakat artık Türkiye‘nin 4. büyük kentinin koronavirüs vaka tablosu halkla paylaşılmalı.

Şehir efsanelerinin ve söylentilerin ardı arkası kesilmez.

Halkın durumun vahametine varması açısından da Bursa‘daki rakamların bilinmesin de fayda var.

Şehir Hasatanesi’nin varlığı hepimiz için bir güvence.

Şimdi Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi‘nin ana binasını da komple salgın vakalarına ayrıldığı biliniyor.

Bursalıların kendilerini daha da güvende hissetmeleri veya tehlikenin boyutunu görmeleri açısından, resmî ağızlardan, güvenilir, doğru bilgilerin açıklanması kaçınılmazdır.

Bilmem doğru mu düşünüyoruz?

 

Bursa için omuz atma vakti 

Belli ki, Bursa Büyükşehir Belediyesi uzunca zamandır hazırlık yapmış. Belki ramazan ayı için planlanan sosyal yardım hazırlıkları öne çekildi.

Kent16 kart, erzak kolisi, sıcak yemek, her gün ekmek, hijyen kolisi, sebze meyve filesi gibi dağıtım hazırlıkları salgın nedeniyle öne alınmış görünüyor.

Bursa’da ihtiyacı olan hemşehrilerimize ulaştırılacak.

17 ilçenin genelinde ihtiyaç sahibi aileler Büyükşehir Belediyesi’nin kolileri ve destek malzemeleri ulaşacak. 30 bin aile planlanıyor.

Ancak buna kent olarak da omuz vermeliyiz. Durumu iyi olan varlıklı hemşehrilerimiz Büyükşehir Belediyesi’nin bu projesine destek olmalılar.

 

Tramvay hattında bakım zamanı

Koronavirüs salgını kentlerdeki toplu taşımaya olan talebi yüzde 90’lara kadar düşürdü.

Bursa Büyükşehir Belediyesi‘nin toplu taşıma sisteminde bu oran yüzde 84’lere kadar indiği açıklanmıştı.

Salgın nedeniyle seferleri geçici olarak durdurulan tramvay hatlarında da tamir, onarım ve bakıma geçildi.

T-1 hattında ray kenarlarındaki asfaltların deforme olması nedeniyle seferlerin durması fırsat bilinerek onarıma başlandı.

Onarım sonrası görüntü kirliliğine de yol açan ray bitişiklerindeki bozulmaların tümü giderilmiş olacak.