Bilim adamları ve siyasiler gizlemiyor.
İstanbul‘u ve Marmara‘yı 7 şiddetinden daha buyük bir depremin en geç 2030‘a kadar vurabileceği dillendiriliyor.
Depremin ne zaman olacağını kestirmek zor olsa da, sayıları giderek artan jeolojik aktivite yaklaşan tehlikenin ipuçlarını veriyor.
Bunu bizzat Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki de üstüne basa basa vurguluyor.
Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Başkanı Engin Er de çıktığı her televizyon programında Marmara ve Bursa civarında artan zemin hareketliliğine dikkat çekiyor.
Er’in yaptığı açıklamalar Bursa ve civarı için adeta son uyarı niteliğinde.
O halde ne yapmak gerek?
Türkiye olarak konut stokumuzu yenilemek,sağlamlaştırmak durumundayız.
Bakanlık,1999 Körfez Depremi‘nin hemen ardından çalışmalar başlattı.
Fakat, halen konutları dönüştürme, sağlamlaştırma konusunda istenilen seviyede değiliz.
Türkiye’de milyonlarca çürük konut yenilenmeyi bekliyor.
Peki bu nasıl sağlanacak?
Kentsel dönüşümü hızlandırma konusunda vatandaşı harekete geçirecek etkili bir yasa henüz çıkarılabilmiş değil.
Ülke olarak vatandaşın kendi kendine harekete geçmesini bekleme lüksümüz de yok.
Vatandaşın kendi mali gücüyle bu işin üstesinden gelmesini beklemek,ölüme adeta davetiye çıkarmaktır.
Geçenlerde,eski konutunu kendisi dönüştürecek vatandaşa sıfır faizli kredi düzenlemesi gündeme getirildi.
Uygulama ne zaman başlar bilinmez ama Türkiye‘nin çürük konutları dönüştürmesi için kum saati hızla boşalıyor.
Bu minvalde Bursa geçen yıllarda kendince bir formül üretti.
Bursa Büyükşehir Belediyesi‘nin kendi meclisinden çıkardığı karar artık TBMM‘den onaylanarak ülke geneline yaygınlaşacak görünüyor.
Bursa’da kentsel dönüşümle yenilenecek imar adalarına sağlanan 0,50 emsal artışının şimdi yeni bir düzenleme ile Türkiye‘nin bütün kentlerini kapsaması düşünülüyor.
Bursa’da şimdiden 300 yakın site bundan faydalandı.
Şehirde 12 binden fazla konut yıkıldı.
Yerine hem sağlam hem de konforlu yapılar dikiliyor.
Odalar, mühendisler, kimi siyasiler bulunan yönteme karşı çıkıyorlar ama alternatif, hızlı sorun çözücü başka bir model de ortaya konmuş değil.
Klasik tabirle, dönüşümü teşvik düzenlemesinin parsel bazlı değil, plan bütününde olması konusunda ısrarları var.
Yıllık iznimizde gelişmeleri televizyon ekranlarından ve gazetelerden izledik.
Osmangazi ve Yıldırım belediyeleri ile kendi müdürlüğünün açılış ve temel atma törenlerine katılmak için kentimize gelen Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki‘den bu konuda müjde vardı. Bakan belli ki, Bursa modelini benmsemiş ve Türkiye’ye yaymak istiyor.
Muhalefet ve meslek odaları karşı çıksa da Bursa’nın bulduğu bu model TBMM‘den çıkacak yasayla ülkedeki çürük konutların sağlamlaştrılmasını hızlandıracak.
Bakan Özhaseki, Bursa’da tarih de vermiş.
Yasayı yılsonuna kadar çıkaracaklarını belirtmiş.
Türkiye için elzem olacağını düşünüyoruz.
Ziraa 1999 sonrası vatandaşın kendiliğinden binasını güçlendirmesi bugüne dek başarılmış değil.
Ne zaman ki Bursa‘da uygulama başladı, gözle görülür bir iyileşme dikkat çekiyor.
Peki ya endişeler ve eleştirler ne olacak?
Yasa TBMM‘den çıkarken meslek odalarının ve muhalefetin de endişeleri dikkaete alınmalı.
Dönüşümün kentlere getiteceği nüfus yoğunluğu, alt ve üstyapıya getireceği ek yük, ulaşım sistemlerine etkisi de gözönünde bulundurulmalı.
Bursa’nın ikinci bir uygulamasının da bugün Bakanlık tarafından Türkiye’ye yayılmak istenmesi sevindirici.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı‘nın hazırldığı taslak Otopark Yönetmeliği‘nde her konuta bir otopark zorunluluğu getirilecek olmasında da Bursa’nın örnek alındığı anlaşılıyor.
Bursa Büyükşehir Belediye Meclsi‘nin geçtiğimiz Mayıs ayında bu yönde bir karar çıkardığı biliniyor.