31 Mart yerel seçimlerinde Türkiye’de büyük bir değişim yaşandı. CHP uzun bir aradan sonra birinci parti oldu. AK Parti, elinde kalan son büyük kent olan Bursa’yı da CHP’ye kaptırdı, kuruluşundan bu yana tarihinde ilk kez sandıkta ikinci konuma düştü.

6 Nisan’da koltuğa oturan CHP’li Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ise dün medyanın karşısına geçti ve bir aylık süreçte nasıl bir tabloyla karşılaştıklarını anlattı. Bozbey’in yanında CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş ile Milletvekili Orhan Sarıbal da vardı.

Gözümüz acil eylem planını aradı ama maalesef ona değinilmedi.

Durdurulan yatırımlardan bahsedildi, borcun,  dosyaları kurcaladıkça milyar milyar arttığı vurgulandı.

Bursa Büyükşehir Belediyesi, BUSKİ ve iştiraklerin toplam borcunun 25 milyar lirayı aştığından bahsetti. Oysa, AK Partili eski başkanın bu rakamı 7,1 milyar lira olarak açıkladığını hatırlattı. Henüz yüzde 60-70’lik bir tespitle bu rakamı bulduklarını, rakamın daha da artabileceğini ileri sürdü.

Borç konusu Türkiye’de öteden beri tartışılır. Hemen her yerel seçim sonrası bu tür enkaz edebiyatları yapılır. Fakat, bilinen bir gerçek var ki, ülkede borçsuz belediye bir elin parmaklarını geçmez. Onlar da iş yapmayan, başarısız belediyelerdir.

İşe başlarken, borçtan yakınanları iyi takip etmek gerek. Onların da giderken bundan daha çok bir borç bıraktıkları görülür.

Bozbey’in üzerinde durduğu bir konu daha var ki, Büyükşehir’deki borcun karşılığının ortada olmayışı.

Bu son derece vahim bir suçlama. Bırakılan borçla nelerin yapılabileceğini açıklamak da eskilerde kalmış bir yerel popülizm malzemesidir.

Büyükşehir’in, BUSKİ’nin, şirketlerin bankalardan ve yabancı finans kuruluşlarından kredi çekip borçlanırken proje istenir.

Alınmış kredilerle, borçlarla yapılan altyapıları görmemek, yine bu borçlarla yapılmış, yolları, köprüleri, satın alınmış lastik tekerlekli ve raylı sistem araçlarını, dikilen kentsel dönüşümleri yok saymak da son derece düşündürücü.

Yanlış bulunan, hatalı görülen, öncelikli bulunmayan yatırımlar olur ama borçların karşılığının olmadığını söylemek altının dolması gereken bir iddia.

Bu iddia, AK Parti’yi ve seçim kaybetmiş başkanı da son derece rahatsız edecektir. Bozbey’e mutlaka, bir karşılık verilecektir.

Bize göre; borcun sürdürülebilirliği, kurumun kredibilitesinin durumu sorgulanmalı.

Önceki gece ulusal kanallara bağlanan eski Başkan Alinur Aktaş da, iştirakler ve BUSKİ ile birlikte Büyükşehir’in toplamda 45 milyar liralık bir bütçesi olduğunu, 2048 yılına dek yayılmış toplam borcunun da 20 milyar lira civarında olduğunu açıkladı. Genel borcun bütçeye oranını ise 0.40’larda olduğunu hatırlattı.

Bu borç meselesi daha çok su götürür.

Borç demişken, Başkan Bozbey’e de daha ikinci oturumda İLBANK’tan 1 milyar liralık yeni borçlanma yetkisi verildiğini hatırlatalım.

 

Tartışılan o atama iptal

Öyle anlaşılıyor ki, kamuoyu tepkilerinden  CHP’li Başkan Bozbey çekiniyor. Büyükşehir’deki kadrolaşması Türkiye genelinde gündeme girince Başkan’ın kendi tandanslarından bile çok tepki alan atamadan vazgeçtiğini görüyoruz. BURKENT’in başına yeğeninin getirilmesine başta kendi cenahından, sol medyadan verilen tepki Başkanı kararından geri döndürmüş. Bunu, önceki gece bağlandığı TV kanallarından da açıklamıştı. Diğer tepki çeken atamaların durumu ne olacak onu da göreceğiz.

Bir geri dönüşün de, durdurulan BURSKOOP burslarından yapıldığını gördük. Dün itibarıyla ödenmeyen öğrenci bursları yatırılmış. Bozbey bunun yasal dayanağının olmadığını ileri sürüyor.

Bir de bizim de köşemizden Bursa’ya duyurduğumuz durdurulan o iki projeden bahsetti.

Biri Atatürk Spor Salonu diğeri Katı Atık Entegre Bertaraf Tesisi. İlkinin seyirci kapasitesini 3 binden 5 bine çıkaracak proje revizyonlarına başlandığını, diğeri için ise yeni yer arayışında olduklarını vurguladı.Yine, söz verdikleri gibi suda yüzde 25 indirim yaptıklarını cadde otoparklarındaki ücreti kaldırdıklarını ve geriye dönük borçları da sildiklerini kaydetti.

 

Ayrımcılık yapmama ve mazeret üretmeme sözü

Bozbey, Büyükşehir’de müfettiş ve bağımsız denetçilerin hazırladıkları raporlar doğrultusunda tespit edilen usulsüzlükleri yargıya götüreceklerinin de altını çizdi. Büyükşehir’e 1 Ocak sonrası BİNTED kanalıyla seçim sürecinde 514 yeni personel alındığını hatırlattı. 16 personelin de toplam 10 milyonu bulan tazminat yüküyle kendi istekleriyle işten ayrıldığını hatırlattı.

İştiraklerden Tarım ve Peyzaj AŞ’de ‘usülsüz ödeme yapılmış’ çekici TIR ihalesinden de bahsetti. Rakamlar vererek, bununla belediyenin zarara uğratıldığını ileri sürdü.

Başkanın görevi süresince ayrımcılık yapmayacakları sözü önemli. Yine, ortak akıl ile hareket etme sözünün de altını çiziyoruz.

Mazeret üretmeden çalışma sözü de not edilmeli.

Bütün bunları zaman gösterecek.

Belediyelerdeki yeni eleman alımları için ise şunu söyleyebiliriz.CHP’li Nilüfer, Mudanya ve Gemlik belediyelerinin seçim önü aldıklarıyla kıyaslandığında, 17 ilçesi bulunan Büyükşehir az bile yapmış. Belki Bozbey şimdi bu rakamı kısa sürede ikiye, üçe katlayacak. Çünkü kendi örgütü de bunu bekliyor. Başkan zaten baştan Nilüfer’den 50 dolayında eski ekibiyle geldi.

Her ayın ilk haftası basını bilgilendirme toplantısı yapma kararını da, şeffaflık adına önemsediğimizi vurgulamak isteriz.