Hepimizin merakla beklediği kademeli normalleşmenin ikinci ayağı açıklandı ve esnaf, vatandaş büyük bir nefes aldı.

İş yerleri yeniden açıldı, hafta sonu kısıtlaması tek güne indirildi, gece kısıtlamasının saati uzadı.

Aylardır kapalı olan kıraathaneler yeniden açıldı. Çocuklarımız okullarıyla yeniden buluştu. Doğrusu, bunun uzun soluklu olmasını bekliyoruz.

Vakaların yeniden tırmanışa geçmediği o günleri özlemedik değil.

Aşılamanın hızlanmasıyla birlikte normalleşmenin kalıcı hale geleceğine inanıyoruz. Bununu için de hepimize sorumluluk düşüyor. Aşı konusunda tereddüdü olanları ikna etme görevimizin bulunduğunu da unutmayalım. Çünkü; aşıdan kaçınanların taşıyıcılıkla vakaları geniş kitlelere yayabileceklerini unutmayalım.

Hiç şüphe yok ki, normalleşmenin ikinci adımı dükkânlarını uzun süredir açmayı bekleyen esnafımızın da yüzünü güldürdü.

Zira, onların kapalı kalmaktan kaynaklı ödemelerinin bir hayli arttığı biliniyor.

Vatandaş da artık çarşıda, pazarda dilediği yerde yeme içme özgürlüğüne yeniden kavuştu.
Bunu da kalıcı hale getirmek durumundayız.

Eğer, konulmuş kurallara uymazsak kısıtlamaların zorunlu olarak yeniden geri geleceğini aklımızdan çıkarmamalıyız.

Toplum olarak elde ettiğimiz bu kısmi özgürlüğün tadını çıkarırken, tedbiri de elden bırakmamalıyız.

Zira, henüz hem ülkemizde hem de dünya bu işin sonu gelmiş değil.

Tek umudumuz aşı. Onun yaygınlaşması halinde bu illetten kurtulmuş olacağız.

Çok şükür ki, ülkemiz gerekli aşı tedarikini sağladı. Şimdi sağlık yöneticilerimize ve çalışanlarına bunu hızla vatandaşa uygulama sorumluluğu yüklendi.

Vatandaş da kendisine tanınan aşı hakkından faydalanmak için daha fazla gecikmeden randevusunu almalı ve sağlık kuruluşlarımızın yolunu tutmalı.

Kurtuluşumuzun anca bu sayede olduğunu herkes anlamalı.

Ekonomimizin yeniden canlanması ve piyasaların hareketlenmesi için konulan kurallara uyma mecburiyetimiz var.

Pandemi boylunca düzensiz, kuralsız yaşamın sonunda özgürlüklerin kısıtlanması gibi bir durum söz konusu.

Kurallara uyarsak, kendi tedbirlerimizi uygularsak bu illeti daha çabuk atlatabiliriz.

Çarşı pazar, esnaf bunu uzun süredir bekliyordu. Daha da önemlisi, çocuklarımız okullarını özlemişti.

Devlet büyüklerimiz, haziran ayı sonuna kadar aşılamada atağa kalkılacak bir dönemi işaret ettiler.

Ülke olarak bunu başarırsak, toplumsal bağışıklığa da o denli yaklaşmış ve kendimizi daha güvende hissetmiş olacağız.

 

Bursaspor’u bu borç yüküyle kim kurtarır?

Bursaspor’un 5 Haziran’da gerçekleşecek olağan genel kurulu öncesi kulübün mali tablosu açıklandı.

Uzunca süredir borç sarmalıyla boğuşan Bursaspor’u öyle görünüyor ki, yeni dönemde de zor günler bekliyor.

Zira, açıklanan tablolara bakılırsa Bursaspor’un borcu 545 milyon 723 bin 987 lirayı bulmuş.

Bursaspor’un uçan kuşa borçlu olduğu anlaşılıyor. Yarım milyar lirayı aşan borcu kapatmak için yeni kaynaklara ihtiyaç var.

Bu tabloya rağmen elini taşın altına sokmak isteyen ve kulübün yönetime talip olanların, takımı yeniden Süper Lig’e çıkarma gibi iddialı vaatlerini görüyoruz.

Hem borç ödeyip hem tahta açtırıp Bursaspor’u yeniden Süper Lig’e çıkarmak hiç de kolay bir iş değil.

Bunu başarırlarsa gerçekten tarihe geçerler. Kazanacak yönetimi bu açıdan zorlu bir süreç bekliyor.

Elindeki kadronun neredeyse tamamı altyapıdan yetişmiş oyunculardan oluşan Bursaspor’un yeni sezonda da Süper Lig’e çıkabilmesi için önce transfer tahtasını açtırması gerekiyor. Bunun için bildiğimiz kadarıyla 80 milyon liralık bir kaynağa ihtiyaç var.

Önce acilen bunun bulunması, ardından da isabetli transferlerle TFF 1. Lig’de zirveye oynayan bir takım kurmak şart.

Allah seçilecek yönetimle kolaylık versin.

 

Havuzlupark atıl kalamazdı

Bursa’nın önemli değerlerinden biri de Çekirge’deki Havuzlupark idi. Burasını bir süre Bursaspor da işletti. Havuzun uzunca süredir kullanılmıyor olması Bursa için büyük bir kayıptı.

Havuz çalıştırmanın ağır bir masraf gerektirdiğini biliyoruz.

Ancak, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın Bursa’dan giden projelere önem verdiği  süreçte buranın da şimdi aynı bakanlıkça ayağa kaldırılacak olması sevindirici. Büyükşehir Belediyesi’nin projelerini hazırlayıp bakanlığa sunduğu Havuzlupark’ın sil baştan yenilenecek olması gençlerimiz için de bir şans. Fakat, bunun kalıcı olması, kesintiye uğramaması ve uzun süreli Bursalıların yararına sunulması gerektiğine inanıyoruz.

Havuz, gelir amaçlı Bursaspor’a verilmişti ama bunun doğru bir tercih olduğunu düşünmüyorduk.