Yapımı çok uzamıştı. Halbuki, hepsi 2 kilometrelik bir projeydi. Aksilikler yaşandı, çökmeler, finans sorunları, ikmal ihaleleri derken nihayet 2,3 kilometre uzunluğundaki Doğancı Tüneli geçtiğimiz aylarda hizmete alınmıştı.
Haliyle, iş uzayınca yapım maliyeti de arttı. Başlangıçtaki ilk ihale bedelinin çok çok üstünde bir rakama tamamlanabildi.
Karayolları 14. Bölge Müdürlüğü’nün Bursa’daki en sıkıntılı ve en fazla uzayan işlerinden biri olan Doğancı Tüneli, açıldıktan sonra bölge insanının ilçelerine, köylerine ulaşımında büyük rahatlık sağladı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu da dün kendisinin ve bakanlığının sosyal medya hesaplarından Bursa’daki, Orhaneli, Büyükorhan ve Harmancık ilçeleriyle Kütahya, Balıkesir gibi civar illerin ilçeleriyle Bursa’ya bağlantısını 15 dakikadan 3 dakikaya indiren etaptaki o tüneli paylaştı.
Bakan Uraloğu, Bursa’nın güneyindeki ilçelerin Doğancı Tüneli sayesinde seyahat süresinin burada 15 dakikadan 3 dakikaya indiğine dikkat çekip, açılışından bu yana geçen sürede de zamandan ve akaryakıttan toplamda 353 milyon liralık tasarruf sağlandığını hatırlattı.
İnşaatında çok uzama yaşansa da görülüyor ki, projenin konforu herkesi memnun etti.
Bakan Uraloğlu da burayı fotoğrafla birlikte takipçilerine paylaşarak, devreye aldıkları projeyle bölge insanının zaman ve akaryakıttan elde ettiği tasarrufu hatırlatma ihtiyacı duymuş.
Birkaç gün önce biz de bu sütunlardan paylaşmıştık. Gerçekten ortaya çıkan eser önemli bir fonksiyon üstlenmiş durumda. Dağ ilçelerinden gelen sürücüler artık baraj gövdesini kullanmadan tünelle Doğancı altlarına çıkıyor. Aynı şekilde, buradan da ilçelerine dönüyorlar.
Bunun yakıt ve zaman tasarrufu kadar trafik kazalarını azaltmada, baraj kreti üzerinde Allah korusun oluşabilecek bir kimyasal araç devrilme, su havzasına uçması vb. gibi riskleri de kısmen ortadan kaldırdığını söyleyebiliriz.
Bu nedenle Bakanlık ve Karayolları yetkilileri de gururla ortaya çıkarılan bu eseri sosyal medya hesaplarından paylaşıyorlar.
Sevgi her engeli aşar
Dün 3 Aralık Dünya Engelliler Günü idi. Toplumumuzun hemen her kesiminde engelli bireylerimizle birlikte yaşıyoruz. Ülkemizde milyonlarca yurttaşımız engelleriyle yaşam mücadelesi veriyor.
Onların en başat ihtiyaçları sevgi ve ilgi. Onları dört duvar arasına hapsetmeden, aramıza katmalıyız. Yaşama tutunma azminde olan onca engellimiz ise çoğu sektörde topluma da örnek oluyorlar.
Devletimizin son dönem engelli yurttaşlarımızı topluma kazandırma, sosyal yaşamın bir parçası haline getirme, kendilerine bakmakla yükümlü oldukları ailelerini ekonomik anlamda rahatlatma gibi çokça adım attığını biliyoruz. Yine, kamuda ve özel sektörde engelli istihdamına dönük yasal düzenlemeleri, denetim ve takipleri de görmezden gelemeyiz.
Onların bu en anlamlı gününde Bursa’daki Haşim İşcan İlköğretim Okulu öğrencileri de öğretmenleri Servet Sevim’in öncülüğünde, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Lala Şahin Çocuk Kütüphanesi’nde farkındalık oluşturacak etkinliğe imza attılar.
Ellerindeki, “Sevgi her engeli aşar” döviziyle engellilerin bu özel gününü kutlayan öğrenciler, çevrelerine de örnek oldular.
Engellilerimize karşı duyarlı olmak zorundayız.
Unutmayalım ki, yaşadığımız sürece hepimiz birer engelli adayıyız.
Harmancık Adliyesi geriye döndü
Bir bürokratik ve idari garabetti. Türkiye’nin işlem sayısı az ilçelerindeki adliyeleri kapatmayı vaktin birinde hangi aklıevvel önerdiyse, o hatadan yıllar sonra geri dönülüyor.
Son hakim savcı atamalarıyla tekrardan açılması kararlaştırılan Harmancık Adliyesi’ne görev yapacak yargıçlar da kurayla belirlendi. Bu kararla artık adliyenin yeniden açılması da netleşmiş oldu.
Bursa’nın kapatılan adliyelerinin tümü geriye döndürülmeli. Kestel, Gürsu ve Büyükorhan adliyeleri de kapalı kalmamalı.
Adaleti başka il ve ilçe yolları arasında aramak gibi bir garabet daha uzun süre devam edemezdi.
Adalet Bakanlığı doğru bir kararla Bursa’nın en uzak ilçesi Harmancık’ın hakkını yeniden teslim etti. Artık bu ilçede oturan sakinler adalet aramak için komşu Kütahya ilinin Tavşanlı ilçesine gitmeyecekler.
Benzer bir hatadan Büyükorhan için de dönülmeli. Büyükorhan Adliyesi de en kısa sürede geri verilmeli. Çünkü burası Bursa’nın uzak ve zor coğrafyalarından biri. Orada yaşayan insanların adli işlemleri için Orhaneli’ye sürüklenmeleri de önlenmeli.
Siyasi otorite, tüm kapalı adliyeler açarak geçmişin ayıbını ortadan kaldırmalı.
Sosyal devlet, anayasının amir hükümleri gereği tüm bireylerine eşit kamu hizmeti götürmekle yükümlüdür.

Flipboard