Karadeniz’de meydana gelen sel ve su baskınları sonucu oluşan heyelanlar bölgenin yaşamını altüst etti. Binlerce insan mağdur oldu. Devlet yaraları sarmak için seferber ama kalıcı tedbirler almak gerekiyor.
Bu konuyu dün, aynı zamanda kendisi de Karadeniz insanı olan İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Mehmet Albayrak’a sorduk.
Albayrak hemşerilerine heyelanları önleyici 4 önemli uyarı yaptı, öneriler sundu.
Rize, Artvin ve Düzce’de dün de devam eden yağışlar sonrası yine uyarılar vardı ama yapılması gerekenler de belliydi.
Albayrak bölgede meydana gelen baskınları dört ana başlık altında incelemek gerektiğini söylüyor.
Albayrak şöyle konuşuyor:
“Bunlardan birincisi, yağmur rejimi değişti. Hızlı, ani ve metrekareye düşen yağmur miktarı çok yükseldi. Birinci sebep bu. İkinci sebep, arazinin yapısına bakmadan yollar açtık. Çok yüksek eğimli yerler buralar. Yani önümüze gelen yerden yol açtık, dolayısıyla bunlar bir etken. Üçüncüsü, örneğin; ağaçları kesip Rize’de çay bahçesi yapmışız. Ağaçlar kısmen araziyi ve toprağı tutuyor. Dördüncü olarak da, eskilerimiz arazilerimizin başına su hendekleri açarlardı ve onları da yaz başında temizlerlerdi. Yağmur yağdığında sular o kanallardan akar giderdi. Onlar da kalmadı.”
Eğimi yüksek bölgelerde yapılan binaları heyelan oluşmasına önemli bir etken olarak gören Albayrak, neler yapılması gerektiğini de şöyle anlatıyor:
“Yağmur yağdığında suyun akıp gidebileceği yerler yapılmalı. Açılan yollardan suyun rahatlıkla geçebileceği menfezler düzgün yapılmalı. Menfezler tıkanıp yeniden heyelan yol açabilir. Vadilerden akan suların tahliye olabileceği yolları iyi tarif etmemiz lazım. Bunu yapmazsak heyelanlar olmaya devam eder.”
Toprak tutan uzun köklü ağaç önerisi
Albayrak önerilerini şöyle sürdürüyor”
“Bizim Trabzon’da da benzer problemler var. Hep yol açılmasından kaynaklı. Yüzde 70-80 eğim olan yerde yol yaparsanız arazi hareketleniyor. Bizim oralarda olmadı ama olmayacak da değildir. Vatandaşımızın bundan sonraki süreçte dikkat etmesi gereken bu. Karadeniz’in can simidi ağaçlardır. Toprağı tutucu ağaçlar dikmemiz lazım. Erozyonun önlenmesi için ağaç dikmek gerekiyor. Başka bu işin yolu yok. Devlet bu işi çözmesi lazım. Tarım İl Müdürlükleri o yörelere uygun, kökleri uzun ağaçlar bulup, dikmesi ve takip etmesi lazım.”
Her heyelan ve baskınlar sonucu devletin mağdurlara yapacağı yardımları ‘geçici pansuman tedbirler’ olarak gören Albayrak, “Bunlar heyelanları önlemez. Kalıcı tedbirler şart” diyor.
Albayrak’ın bir uyarısı daha var ki, aslında bu sadece Karadeniz’e dönük çağrı değil.
“Bölgede yapılaşmayı da kontrol getirmek lazım. Her vatandaş istediği yere yapı yapıyor. Bunu da kontrol altına almak lazım. Eğimi yüksek alanlarda çok büyük hafriyatlar yapılıyor, dolayısıyla arazi bozuluyor. Kaymalar, heyelanlar meydana geliyor. Bu alanlarda yapılara izin verirken daha dikkatli olmak gerek.”
Hem bölge insanı hem de teknik bir isim olan Albayrak’ın önerileri yabana atılmamalı. Geçici değil, sorunu kökten çözecek önlemlere ağırlık verilmeli.
Çalışkan Karadeniz insanı da, kendisine geçimlik çay bahçeleri açarken, ağaçları kesmek suretiyle yaşamlarını riske ettiklerini unutmamalı.
Zor coğrafyalarda yaşıyorlar ama kendilerine buna uygun yaşam alanları oluşturmaları kaçınılmaz görünüyor.
Osmangazi HEM’in kurslarında yok yok
Meslek sahibi olmak artık öyle kolaylaştı ki. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü’nün Halk Eğitim Merkezlerinde artık yüzlerce kurs modülüyle insanımız meslek edinebiliyor.
Bursa’dan Osmangazi Halk Eğitim Müdürlüğü’nün bu konuda çok aktif olduğunu biliyoruz.
Dün yine sosyal medya hesaplarında dikkatimizi çekti.
163 saat süreli bilgisayar işletmenliği kursu açılmış. Buraya on üç yaş üstü her vatandaşa katılabiliyor. Bilgisayar operatörlüğü sertifikası alan kursiyerler bu alandaki iş ilanlarına başvurabiliyor.
Osmangazi Halk Eğitim Müdürlüğü’nün Muradiye’deki binasında başlayan kurslara yoğun bir katılım olduğunu görmek sevindirici.
Şimdiye dek yüzlerce insanın koluna bir meslek bileziği takan Osmangazi Halk Eğitim Müdürlüğü’nün rahatlıkla, Bursa’da bu işi en iyi yapan kurumlardan biri olduğunu söyleyebiliriz.