Bursa’da Orhaneli’ye kurulması planlanan yeni cezaevinin projeleri tamamlandı.

Orhaneli Belediye Başkanı Ali Aykurt’a dün, ilçede yapımı planlanan yeni cezaevi kompleksinin son durumunu sorduk.

Başkan Aykurt, Orhaneli İlçe ve Büyükşehir Belediye Meclisi’nde bütün planlama süreçleri tamamlanan ve projeleri de çizilen yeni cezaevinin artık Ceza ve Tevkifkevleri Genel Müdürlüğü’nün onayının ardından ihale için Adalet Bakanlığı’na gönderilmesinin beklendiğini söyledi.

Bu yeni bir gelişme.

İnşaat projeleri dahi hazırlanan kompleksin yapım ihalesine çıkılması için Adalet Bakanlığı’nın da Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nden gelecek onayı beklediğini söyleyebiliriz.

Orhaneli, şimdi o müjdeli habere endekslenmiş.

Başkan Aykurt gelişmeyi duyururken heyecanlıydı.

Zira, Bursa’da Yenişehir gibi kimi ilçelerin istemediği bir projeyi kendi ilçesine kazandırmış olmanın mutluluğu da sesine yansıyordu.

Proje, Adalet Bakanlığı tarafından ihale edilirse, artık geriye dönüş de mümkün olmayacaktır.

Bu açıdan, Orhaneli’nin gelişim ve değişimine katkı yapacağını düşündüğümüz projenin beraberinde ulaşım, istihdam, ticaret ve turizmine de olumlu etkileri olacağını belirtelim.

Orhaneli gibi Keles’in Belediye ve İlçe başkanlarının da cezaevi projesi için Ankara’da geçtiğimiz haftalarda temaslarda bulunduklarını ekleyelim.

Bursa’daki cezaevlerinin tıklım tıklım dolması nedeniyle ihtiyaç duyulan yeni projeye Orhaneli gibi Keles de talip olmuştu. Ankara’dan gelen bakanlık heyeti ise alternatifli arazileri ve planları bile geçmiş olan alanları incelemiş ve Orhaneli’de karar kılmıştı.

Doğa, turizm ve spor projeleriyle de yeni açılımlar peşinde olan Orhaneli’ye gelecek bu yeni cezaevinin şimdiden hayırlı olmasını diliyoruz.

Devlet, kentin güneyindeki dezavantajlı ilçelerini bu tür büyük kamu projeleriyle kalkındırmalı.

Orhaneli’ye cezaevini yaparken, diğer az nüfuslu, gelişememiş ilçelerine de örneğin askeri komando eğitim birliği, sağlık koleji vb. gibi kamu kuruluşlarıyla ayağa kaldırmalı.

 

Kastamonu’nun Bursa çıkarması

Kastamonu Günleri’nin ilk yıllardaki etkisini biliyoruz. Kastamonu adeta Bursa’ya akmış, siyasetçisinden vekiline, belediye başkanından vali ve kaymakamlarına kadar herkes Bursa’ya gelmişti.

Gerçekten, Bursa’da farklı bir hava estirilmişti. O zamanlar Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi bu amaçla tahsis ediliyordu.

Fakat, sonradan görüldü ki, il günleri için tahsis edilen o mekân bir yiyecek içecek panayırına dönüşünce, bundan vazgeçilmişti.

Kastamonu Günleri’nin 9.’su önümüzdeki 24-28 Mart tarihleri arasında bir kez daha Çarşamba Pazar Park’ta yapılacak.

Dün Olay Medya’yı ziyaret eden Bursa Kastamonu Dernekleri Federasyonu Başkanı İsmail Tiftik bu yılki organizasyona Kastamonu’dan 15, Bursa’dan ise 14 ilçe belediyesinin stant açacağını, organizasyonu Kastamonu Valiliği ile birlikte yaptıklarını söyledi.

Bu yıl rekor sayıda bir ziyaretçinin Bursa’ya geleceğini, şimdiden kentimizdeki otellerin dolduğunu, Kastamonu günlerinde yöresel gıdalardan, el sanatlarına ve hediyelik eşyalara kadar her şeyin sergileneceğini anlattı. Bursa’daki Kastamonu dernekleriyle yapılan toplantıda da organizasyonun kusursuz olmasını ele aldıklarını vurguladı.

Tiftik, 9. Bursa Kastamonu Günleri’nin protokol açılışının 25 Mart günü saat 15.00’deki törenle yapılacağını da sözlerine ekledi.

 

Putin kiliseleri bile böldü

Ukrayna’daki Rus işgali ve savaşın acımasız yüzü kiliselere de yansımış görünüyor.

Dün, Ukrayna bağlantılı uluslararası nakliyeci arkadaşları olan denizci bir dostumuz, Avrupa’daki kiliselerin bile Rus Ortadoks Kiliseleri’nden ayrılmaya başladıklarını öğrendiğini iletti.

Ukrayna’nın Ruslar tarafından işgaline karşı çıktıkları ve tepki gösterdikleri için tehdit edildiği ileri sürülen, Hollanda’nın başkenti Amsterdam’daki Rusya Ortadoks Kilisesi rahiplerinin bu yüzden İstanbul’daki Fener Rum Patrikhanesi’ne katılma kararı aldıkları belirtiliyor.

Avrupa, Rus ünlü spor, müzik adamlarını Ukrayna’daki işgali kınamadıkları için ülkelerindeki takım ve kuruluşlardan istifaya zorlarken, Rusların da ülke dışındaki rahipleri yalnız bıraktığı anlaşılıyor.

Savaş sürdükçe bu tür haberler gelmeye de devam edecek gibi. Kiliselerin bile Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin’e sırt döndükleri görülüyor.

Rahiplere baskı sürerse, anlaşılan bu işten kazançlı çıkan İstanbul Fener Rum Patrikhanesi olacak