Türkiye 14 ve 28 Mayıs‘ta yeni yüzyılın ilk dilimlerini yönetecek seçimler yaptı. Parlamento ve Cumhurbaşkanlığı’nın yönetimini bir kez daha 21 yıldır iş başında olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve partisine verdi.
Üstelik, ülkenin yaşadığı pandemi, ağır enflasyon, hayat pahalılığı ve ekonomik sıkıntılar, deprem vb. gibi zor koşullar altında seçimlere gitti.
Birlikte hareket ettiği ittifakla TBMM‘de anayasa değiştirecek çoğunluğu alamasa da kanun çıkarabilecek sayıya ulaştı. Erdoğan ve ittifakı Cumhurbaşkanlığı’nı 2. turda kazandı.
Artık Erdoğan için Beştepe‘deki 3. dönem başladı.
Erdoğan 3. döneme başlarken çok sayıda devlet başkanı ve yöneticisi de o anlara tanıklık etti.
Dost, komşu ve kardeş ülkelerin yöneticileri Türkiye‘nin yeni yüzyılında göreve devam edecek Erdoğan’ı yalnız bırakmadılar.
Katılımcılar arasındaki Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan‘ın bulunması da sürpriz değildi. Zira, Azerbaycan toprağı Karabağ‘da Türkiye‘nin SİHA desteği ile ağır yenilgi alan Ermenistan uzunca zamandır ülkemizle ilişkileri düzeltmenin peşindeydi.
Türkiye‘ye gösterilen bu yoğun ilgi yeni yüzyılda sürdürülecek dış politikanın da habercisi gibiydi.
Erdoğan’ı bölgesinde ve ülkesinde güçlü bir lider gören ve kabul eden yabancı devlet adamalarının bu yakınlığının diğer ülkeler tarafından da ilgiyle takip edildiğini düşünüyoruz. 2. turun ardından Erdoğan’ı tebrik için sıraya giren ve telefonla kutlayan devlet ve hükümet başkanlarının da Türkiye‘nin yüksek katılımlı seçimle ulaştığı demokratik sonucu takdir ettikleri bir gerçek.
Şimdi artık yeni ekiple ülkemiz hedeflerine ulaşmak için çok çalışma vakti.
Kazançlı çıkanın ülkemiz olsun.
Kabinede Bursa yok
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın yeni kabinesinde Bursa‘dan bir isme yer verip vermeyeceğini merak ediyorduk.
Ne yazık ki, açıklanan listede şehrimizden bir bakan göremedik. Oysa, yeni dönemde Erdoğan’a sürekli destek veren Bursa‘nın kabinede temsilini şehrimiz yararına olacağını düşünüyorduk. Fakat demek ki, başka denge ve kriterler dikkate alındı. Bunun da ülke menfaati açısından böyle olduğu düşünülebilir.
Bursa‘nın çözüm bekleyen sorunlarının ve kronikleşmiş projelerinin halledilmesi için artık milletvekillerimize ve eski bakanlarımıza büyük sorumluluk düşüyor. Ankara’da onları yakın takip ve ilgisiyle umarız bitirileceklerdir.
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı‘na getirilen ve Bursa‘yı yakinen bilen Mehmet Özhaseki‘nin aynı zamanda AK Parti‘nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olduğunu biliyoruz. Bunun da başta Büyükşehir olmak üzere tüm belediyelerimiz için bir avantaj olacağına inanıyoruz. Bakanlık uhdesindeki projelerin aksamadan, eski Bakan Murat Kurum‘u aratmasan devam edeceğini umut ediyoruz.
Toprak da barajlar da yağmura doydu
Yağışsızlık büyük bir kabustu. Kış ortasında kurak giden mevsim endişeye yol açtı.
Fakat iki aydır yağışlar öyle güzel geldi ki, önce barajlar doldu, toprak doydu, sel baskınları yaşandı, çiftçi bereket habercisi olarak gördüğü yağışlara sevindi. Ancak yağışlar mevsim normallerinin üstünde düştüğü bölgelerde ekili arazilere, yollara, köprülere zarar verdi. Dağ ilçelerimizdeki kimi kırsal mahallelere ulaşımı sağlayan güzergahlarda seller köprüleri uçurdu.
Yağış beklerken verdiği hasara üzüldük. Umarız ürünler daha fazla zarar görmeden normale döner. Debisi yıllar sonra olağanüstü artan dereler, çaylar da geçtiği bölgelere hasar verdi.
Ürün bolluğu için yağış beklerken, çiftçinin karşı karşıya kaldığı hasarın karşılanması konusunda da devletimiz gereğini yapacaktır.
Aşırı yağışlar sadece kırsalı etkilemedi, kent merkezlerindeki yağmur suyu şebekeleri de taştı, batçık ve altgeçitleri su bastı. Sürücüler, yayalar zor anlar yaşadı.
Allah beterinden korusun. Can kaybı yaşatmasın.