Türkiye günlerdir orman yangınlarıyla mücadele ediyor. Yangınlar Bursa‘nın değişik ilçelerinde de etkili oldu.
Önce Orhaneli, Harmancık ilçeleri, ardından Kestel, Gürsu sınırlarında başlayan yangınlar hafta sonu şehrimizi kâbus gibi sardı.
Devletin, kamu kurumlarının, belediyelerimizin ve köylülerin seferber olduğu yangınları söndürmek için vatandaşlarımızın da büyük mücadelelerini izledik. Kontrol altına almak kolay olmadı. Söndüğü zannedilen bölgelerde yeniden alevler başladı. Bursa adeta ateş çemberine döndü. Tedbir amaçlı kimi yerleşimler boşaltıldı, yollar kısa süreliğine kapatıldı.
Özellikle Gürsu sırtlarındaki Karahıdır, İğdir, Dışkaya, Kestel‘in Ağlaşan köylerinde etkili olan yangın Bursa‘nın her noktasında gece boyu görüldü.
Canhıraş bir çaba vardı. Orman ve itfaiye ekiplerine sivil yurttaşlar da traktörlerine taktıkları su tankerleriyle destek verdiler. Moto kuryelerin söndürme ekipleri için su ve yiyecek götüren görüntüleri de dayanışmamızın geldiği noktayı ortaya koydu.
Orman ekiplerine en büyük lojistik destek başta Büyükşehir Belediyesi, BUSKİ, Tarım ve Peyzaj AŞ ve ilçe belediyeleri verdi. Vatandaşlarımızın kendi traktörleriyle yaptıkları takviye de takdire şayan bir dayanışmaydı.
Doğrusu her afet anında bunu görüyoruz. Keza, beton mikserleri, Polis TOMA’ları ile bile yangına müdahale vardı.
Peki, yangınlarda bir sabotaj ihtimali var mı? Aynı saatlerde Bursa‘nın değişik ilçelerinde başlayan yangınlarda bu ihtimali gözardı etmemek gerekiyor.
Devlet bu olasılığı da değerlendiriyordur.
Gerçekten, ciğerlerimizi yakan yangınlar aynı anda birden fazla noktada başlayınca bunları kısa sürede kontrol etmek de mümkün olmuyor.
Gönül istiyor ki, tüm yangınları havadan müdahale ile söndürelim. Bunun için dev hava filolarına ihtiyaç var.
Devletin elindeki 132 hava aracıyla Türkiye‘nin her yerinde başlayan yangınları aynı anda söndürmek mümkün değil.
Sayı artırılamaz mı?
Elbette artırılabilir.
Ormanlarımızı kasti yakanların bir daha gün yüzü göremeyeceği bir caydırıcı ceza modeline geçmeden de bu böyle sürüp gidecektir.
Bize göre Türk Ceza Kanunu‘nda bu düzenlemeye ihtiyaç var.
Sabotajın affı olmamalı.
Türkiye topraklarının yüzde 30‘u orman olduğuna göre, bu oran dikkate alınarak hazırlıklı olunmalıdır.
Giderek artan hava sıcaklıkları ve kuraklığa karşı yurttaş olarak bizler de tedbirli olmak durumundayız.
Yangına sebebiyet verecek tutum ve davranışlardan kaçınmalıyız.
Bursa‘nın kalan yeşil örtüsünü koruyabilmek için hepimize sorumluluk düşüyor.
Dileğimiz, yangınların tümünün kontrol altına alınması ve bir daha çıkmaması.
Dağ yöresi çocuklar gibi seviniyor
Hepi topu 2 bin 344 metre uzunluğunda bir tünel ama bölgeye kattığı değer çok yüksek. Hafta sonu Bursa‘nın arka yüzündeki ilçeleri olan Orhaneli, Keles ve Büyükorhan‘a bağlantı sağlayacak Doğancı Tüneli Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu‘nun katıldığı törenle hizmete alındı. 9 yılda bitirilen tek tüplü çift yönlü biçimde çeşitli aksaklıklarla tamamlanabildi.
Bugün artık bölge insanı için bunun keyfini çıkarma vakti.
Dağ ilçelerimizin sakinleri bunun sevincini ilk geçiş anında tünel içinde araç kornalarını çalarak yaşadılar.
Ah, buna bir de Kapıkaya tünellerinin de kısa sürede ihale edileceği müjdesi verilseydi, bölge insanı için ballı kaymak olacaktı.
O müjde şimdilik verilmedi ama devletin vardır bir bildiği.
Bir gün o müjdenin de verileceğini ümit ediyoruz.
Bursa‘ya ve bölge insanına hayırlı olsun.
Geçmişte Vakıf kazanından yemek yediler dün de buluşup tekrar o günleri yad ettiler
Dün sabah, 28 Şubat sürecinde kapısına kilit vurulan Bursa Vakıflar Atatürk Öğrenci Yurdu mezunları Osmangazi Belediyesi‘nin Sümbüllübahçe Sosyal Tesisleri‘nde buluştular.
Değişik dönemlerde yurtta kalan ve bugün farklı meslek alanlarında ülkemize hizmet eden mezunların buluşması duygu dolu anlara sahne oldu. O dönemlerde görev yapmış bazı yurt yöneticilerinin de yer aldığı buluşmada eski günlere duyulan özlem dile getirildi.
Bursa‘nın ilçelerinden ve diğer illerden kentte okuma fırsatı bulmuş yoksul aile çocuklarına barınak olan yurdun bugün kapatılmış, yıkılmış olması yürekleri burktu.
Atatürk Vakıflar yurdu mezunları kahvaltı sonrası Osmangazi ve Orhangazi türbelerinde de dua ettiler.
Ayrıca Büyükşehir Belediyesi‘nce 2023‘te imar tadilatıyla eğitim alanı ilan edilen ve halen açık otopark olarak kullanılan yurt binasının bulunduğu arsada da eski günleri yad ettiler. Vakıflar yurdu mezunları buluşmaların bundan böyle de devam etmesi konusunda mutabık kaldılar.

Flipboard