Yıllardır hep tartışılır, istenir ama nedense dikkate alınmaz.

Kent polisi olarak bilinen belediye zabıtasının silahlı bir kolluk gücü olması konusu yerel yönetimlerin bugüne dek çözemedikleri bir sorundur.

Zabıta teşkilatları her yıl düzenlenen etkinlik ve ziyaretlerde gündeme getirmesine rağmen, nedense Ankara bu konuda diretmektedir.

Oysa kamu adına görev yapan zabıta memurları kent düzenin sağlanmasında, kanun ve nizamların uygulanmasında korumasızıdır.

Bu yüzden zaman zaman ölümlü, yaralamalı saldırılarla da karşı karşıya kalabilmektedir.

Ankara, İçişleri Bakanlığı bu durumu bildiği halde ülke genelindeki yerel yönetimlerde yeni bir silahlı güç oluşturulmasına sıcak bakmamaktadır.

Bugün belediye başkanlarının koruma memurları bile Emniyet Genel Müdürlüğü’nce sağlanmaktadır.

Bu durumun yerel yönetimler reformu sırasında gündeme bile geldiğini sanmıyoruz.

Bursa’da da zaman zaman belediye zabıtasının seyyar satıcılar başta olmak üzere, kayıt dışı, ruhsatsız çalışan işyeri ve toplu taşıma araçlarına müdahale ederken bunların sahiplerince bıçaklı, silahlı saldırılara maruz kaldığını hatırlıyoruz.

En son, Bursa Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığı’nda görevli bir memurun, Osmangazi Metro İstasyonu’ndaki seyyar satıcılara müdahale ederken bıçaklanıp, ölümden döndüğü unutulmuş değil.

Böylesi can sıkıcı ve tehlikeli durumlarla karşılaşmamak için Osmangazi Belediyesi Zabıta Müdürlüğü’nün yeni bir uygulama başlatmaya hazırlandığını öğrendik.

​Önceki gün sohbet ettiğimiz Osmangazi Belediyesi Zabıta Müdürü Erhan Altıparmak, ilçede başlatacakları bu yeni uygulamadan bahsetti.

Çarşıda, sahada görev yapan 300’e yakın zabıta memuru bulunduğunu, bunların 5-6 ayrı ekibi için yakalarına kayıt yapan dijital kamera satın alınacağını söyledi.

Yani, kanun, nizam, yönetmelik gereği yasadışı bir duruma müdahale eden ekiplerin muhataplarıyla yaptıkları konuşmalar, işlemler yakadaki kamera tarafından da kayda alınacak. Kayıt yapıldığı da gizlenmeyecek.

Zabıta Müdürü Altıparmak, bilgi dışı kaydın hukuki geçerliliği olmadığını, bu yüzden ekiplerde kamera olduğunun da saklanmayacağını anlattı.

Yüksek çözünürlüklü, hafıza kartı da olan dijital gözler, böylece belediye zabıtası için birer hukuki kalkan olacak.

Muhataplar bu durumu bilecekler.

Her bir 60 ile 350 dolar arasında değişen dijital gözler için henüz Osmangazi Zabıtası hangisini tercih edeceğine karar vermiş değil.

Uygulamanın kısa süre sonra başlayacağını öğrendik.

Bunun daha sonra diğer belediyelere de yaygınlaşacağını düşünüyoruz.

Zira, belediyelerin silahsız kolluk gücü olan zabıta memurları en azından hukuk karşısında, kendilerine yapılan sözlü, fiili saldırıları kaydetme ve delil olarak sunma fırsatı bulacaklar.

Belediye zabıtasının hukuk tanımazlara müdahaleye giderken her zaman yanlarında silahlı polis, jandarma temin etmeleri kolay değil.

Bunun uzun bir yazışma prosedürü olduğunu iyi bilenlerdeniz.

Özellikle geçmişte ruhsatsız yapıların yıkımı için jandarma ve polisten destek istenirken bazen haftalarca beklendiğini de hatırlıyoruz.

Ancak, nihai çözümün TBMM’ye verilecek bir kanun teklifiyle bunun yasal zemine oturtulması, zabıtanın da tıpkı polis gibi silahla donatılması kaçınılmazdır.

Zabıta içinde zaman zaman bu durumu suistimal edecek ve kendilerine verilecek silahı kötü niyetli kullanacaklar da çıkacaktır.

Bu gerekçe ile zabıtanın olaylara müdahalede korumasız bırakılması düşünülemez.