Flipboard
Maçın ilkyarısında canlı, önde basan ve rakibini adeta abandone eden birboksör gibiydi Bursaspor.
Orta alanda Josue, Ozan Tufan ve Belluschi, Beşiktaş oyun kurucularını adetaimha etti. Buna karşın top hücum oyuncularına geçtiğinde net gol pozisyonları yaratılamadı. Tüm bunlara karşın tribünlerdeki yeşil beyazlı taraftar, hayatındanmemnundu. Uzun süre sonra rakibi sahasına hapseden, sağlı sollu ataklarla gol arayan ve canını dişine takan futbolculardan oluşan bir Bursaspor izliyorlardı.
Şenol Güneş`in rakibi önde karşılayacağını hiç beklemiyordum. Buna karşınJosue ile sahaya çıkışını kesin galibiyet hedefi olarak niteledim. İlkyarıdaki oyun da beni yanıltmadı.
İkinci yarıda Beşiktaş kendine geldi. Nedeni de şu; Bilic 46. dakika oynanırken iki oyuncusunu değiştirmişti bile. Bundan dolayı mı yoksa Beşiktaş`ta oynadıklarını mı hatırladılar bilemem, sürekli atak halindeydi siyah beyazlı futbolcular. Bu dönemde Bursaspor durgunluğu üzerinden atınca karşılıklı ataklarla geçen tempolu bir maç izleme şansı bulduk.
Ne zamanki kaleci Tolga sakatlık geçirdi ve oyun yaklaşık 5 dakika durdu. Sanki duran oyun değil deBursaspor`du. Beşiktaş sadece iki yetenekli oyuncusu Gökhan Töre ve Olcay Şahan`la tehlikeli ataklar yapıyordu.
İşte bu dakikalarda Bursaspor`un zaafı ortaya çıktı ve ataktayken kaptırılan topla Galatasaray maçında olduğu gibi savunmada açık vererek golü yedi.
Futbolda iyi oyuna mücadeleye puan verilse dün gece Bursaspor`un hanesine 3 yazılırdı.
Ama puan oyuna değil skora veriliyor. Beşiktaş bunu Bursaspor`a hatırlatmış oldu.
