Köksal Gökbaşi
Köksal Gökbaşi
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Ateşten Gömlek: Halide Edib Adıvar’dan günümüze

Köşe Yazısını Dinle

Halide Edib Adıvar’ın Ateşten Gömlek romanı, Kurtuluş Savaşı sırasında yaşanan bir aşk öyküsünü konu edinen ve 1922’de, savaşın en çetin günlerinde kaleme alınmış bir eserdir. Savaşın ateşinde yoğrulmuş bir milletin direnişini, aşkı ve acıyı anlatan bu roman, adeta bugünkü günlerimizi de yansıtıyor. 20 Eylül Cumartesi günü Olay Gazetesi’nin manşetinde BUSİAD’ın bildirisi vardı: “Ateşten günler yaşıyoruz.”

Gerçekten de ateşten günler yaşıyoruz. Ergun Hadi Türkay başkanlığındaki BUSİAD Yüksek Danışma Kurulu’nun yayımladığı bildiri, önce iç ve dış kaynaklı sorunları sıralıyor, ardından çözüm odaklı önerilerini paylaşıyor. Bildirideki “Ateşten günler yaşıyoruz” ifadesi, ekonomik baskılardan küresel belirsizliklere uzanan bir tabloyu özetliyor. Türk Dil Kurumu’na (TDK) göre “ateş”, yanıcı maddelerin tutuşmasıyla ortaya çıkan ısı ve ışık ya da coşku anlamına geliyor. Ancak bugün, bu kelime daha çok bir mecaz olarak, ülkemizin ve dünyanın karşı karşıya kaldığı yangınları çağrıştırıyor.

Ergun Hadi Türkay, yakın zamanda “Tünelin ucunda bir ışık görünmüyor, umutlar azalmış ama umutsuz yaşanmaz” diyor. Yaşanan sorunların temel çözümünü ise demokrasi, hukuk, özgürlük, laik ve sosyal devlet anlayışında görüyor. Bunları başarıya ulaştıracak unsurları da sıralıyor: Akıl ve bilime dayalı eğitim, liyakate dayalı yönetim, üretime dayalı ekonomi ve adil bir sosyal paylaşım. Türkay’a göre, fikirlerin özgürce ifade edilmesi, eleştirinin hakarete varmadığı sürece normal karşılanması; artan ekonomik ve sosyal sorunların, ülkemizin geleceğine ve birbirimize olan güvenle aşılacağını düşünüyor. Ülkemize güven, barış ve huzur ortamı, içerdeki ve dışarıdaki tüm olumsuzluklara rağmen bize bir çıkış yolu yaratacak. Bunun için de üretim ve üreticinin desteklenmesi, gelir adaletsizliğinin ortadan kaldırılması şart.

Dünya ve Türkiye, önemli bir değişim sürecinden geçiyor. Küresel iklim krizi, iki kutuplu dünyadan çok kutuplu dünyaya geçiş, parasal ödeme sistemlerindeki belirsizlikler, yapay zeka ve dijital dönüşüm, ülke yönetimlerinin demokrasi mi yoksa otokrasiyle mi şekilleneceği sorusu, gelir dağılımındaki uçurumun daha ne kadar artacağı gibi devasa sorunlar karşımızda duruyor. Sorunlar ortada dururken, çözüme yönelik adımlar yeterli değil. İsrail’in bölgeyi ve dünyayı ateşe atacak girişimlerini kaygıyla izliyoruz. Aydınlanma çağının adeta köküne dinamit koyan insanlık, yeni bir ortaçağ içinde seçenek arıyor.

Türkay, sözlerini Mustafa Kemal Atatürk’ün şu özlü ifadesiyle özetliyor: “Umutsuz durum yoktur, umutsuz insan vardır.”

BUSİAD, umudunu yitirmeden sorunları tespit edip çözüm yollarını göstermeye, 47 yıldır olduğu gibi devam ediyor. Ergun Hadi Türkay başkanlığındaki Yüksek Danışma Kurulu, sorunları ve çözüm önerilerini cesur bir şekilde ortaya koymuş. “Ateşten günler yaşıyoruz” diyerek durumu yalın bir şekilde özetlemişler. Umarız iş dünyasının sesi, karar vericiler tarafından duyulur ve sorumluluklarını yerine getirirler. Gündelik siyasi çekişmeleri bir tarafa bırakıp, gerçek sorunların çözümüne kafa yormak hem kendileri hem de ülkemizin geleceği açısından hayırlı olacaktır.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X