Daha önce yıl sonu enflasyon beklentisini yüzde 27 olarak açıklayan Merkez Bankası, bu tahminini yüzde 32’ye revize etti. Enflasyon beklentilerinin yüksek seyretmesinin nedenini TCMB Başkanı Fatih Karahan; zirai don, kuraklık ve iklim kaynaklı gelişmelere bağlıyor.
Ancak unutmamak gerekir ki, Merkez Bankası’nın 2024 yılı enflasyon tahminleri de tutmamıştı. Görünen o ki 2026 yılı için yapılan tahminler de aynı akıbeti paylaşacak.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise Meclis’teki konuşmasında “Benden burjuva sermayeci çıkaramazsınız” ifadelerini kullanarak eleştirilere yanıt verdi. Fakat Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın bütçe hedefleri de tıpkı Merkez Bankası’nın öngörüleri gibi gerçekleşmiyor.
Ocak–Eylül dönemi bütçe açığı 1,3 trilyon TL’ye ulaşmış durumda.

Ne Merkez Bankası’nın öncü göstergeleri, ne de Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın hedefleri tutuyor. Halk ise ağır vergiler, düşük ücretler ve yüksek enflasyon altında inliyor.
Devlet, bütçesini ayakta tutmak için sürekli borçlanıyor, ek vergiler koyuyor, taşınmazları ve KİT’leri satarak özelleştirmelere başvuruyor. Ancak bu yöntemlerle sürdürülebilir bir ekonomi inşa edilemeyeceği bilimsel bir gerçek.
Peki halk ne yapacak?
Bugün en düşük emekli maaşı 16.881 TL. Asgari ücret ise 22.104 TL.
Bu gelirlerle insanlar nasıl denk bütçe yapacak?
Nasıl kira ödeyip çocuk okutacak, nasıl çarşı pazara çıkacak?
Halkın ne cebinde vergiye konu olacak para kaldı, ne de elinde satacak bir mülk…
İktidarın artık mızrağın çuvala sığmadığını görmesi gerekiyor.
İmkânsızlıklar içinde doğmuş genç Cumhuriyet, bugün bu kadar çaresiz olmamalıydı.
Bir avuç zengin sefa içinde yaşarken, milyonlarca emekçinin geçim mücadelesi vermesi, bu ülkenin kaderi olmamalı.
Gerçeklerle yüzleşmenin, adaletli bir düzen kurmanın zamanı geldi de geçiyor.

Flipboard