Apple bir hafta önce aldığı kararla Türkiye’yi küresel garanti kapsamından çıkardığını açıkladı. Kısa bir süre sonra da Türkiye’den Amerika ve İngiltere’ye yapılan uçak seferlerinde kabinlere elektronik cihaz yasağı getirildiği söylendi. Yani fitilin ucu ateşlendi, pim çekildi.

Türkiye büyüdükçe millet olarak Batı’nın gerçek yüzünü daha net görmeye başlıyoruz. Eskiden Doğu’ya baktığımızda Ermenistan ile sözde soykırım iddiaları, Batı’ya baktığımızda ise Yunanistan ile egemenlik sınırı problemlerinden başka bir şey göremezdik. Zaten Güneydoğu’dan gelen şehit haberleri yüreğimizi dağlamaya ve özgüvenizi kırmaya fazlasıyla yeterdi.

Tam olarak gelişmiş ülke sınıfına bile girememişken, sadece büyüme eğiliminde olmamıza rağmen oynanan oyunların ne denli iğrençleşebileceğini rahatlıkla anlamaya başladık. Zira eskiden asker darbe yapar, Amerika’dan bizim çocuklar başardı açıklaması gelir ancak bu darbe kimin işine yarar diye düşünülmezdi.

Türkiye üzerindeki tozu silkelemesi ile farklı bir döneme evirildi. Eskiden rahatlıkla kontrol altında tutulan bir Türkiye artık buna izin vermiyor. Bu yüzden Batı uyandı. Yüz yıl önce kıyamete kadar büyüyemez dedikleri Türkler mevcut yapısı ile bölgesel ve küresel güç olabileceğini cümle âleme deklare etti.

Öyle bir noktaya geldik ki bu saatten sonra ya tam olarak ayağa kalkacağız ya da ömür boyu yerde kalacağız. Eğer biz galip çıkarsak ayakları üzerinde duran, emir almayan, kendi düzenini tatbik etmek isteyen bir güç olacağız; eğer onlar galip gelirse bu zamana kadar söylediğimiz bütün söylemlerin hesabını bizden çok acı biçimde soracaklar. Mevcut konumda kalmamız artık asla mümkün değil!

Engellemek için onlarca girişimde bulunan 3. Havaalanının tesirini alınan basit bir kararla baltalayabilecek kadar güçlü düşmanlarımız var. Asla hafife alınamazlar. Zira bundan önce dünyanın her yerinde istediği gibi top oynatmayı başardılar. Aldıkları kararla Türkiye’ye sözümüzden çıkmayın yoksa sonunuz kötü olur mesajı veriyorlar. Türkiye’yi Yunanistan gibi kendi kuklası haline getirmek isteyen Avrupa Birliği ise bunu engellemek için İngiltere’de bombalar patlatıyor, biz daha ölmedik mesajı veriyor.

Amerika eskiden NATO aracılığı ile kontrol altında tuttuğu bazı komutanları, yeni piyonları FETÖ ile alaşağı etti. Ancak şu anda strateji değiştirip ordu içerisinde kendisine yakınlığı ile bilinen bütün komutanları tek çatı altında toplayarak topyekûn bir sefer başlatabilir.

MİT içerisindeki bir tane hainin hazırladığı belgeyi yargı içerisindeki bir tane hain hâkime vermesi ile birlikte Erdoğan’a yakınlığı ile bilinen bakanların, belediye başkanlarının, valilerin FETÖ’den içeri alındığını düşünelim. Türkiye tam anlamıyla kaos ortamına sürüklenir. Hükümet bu raporun doğru olmadığını, hâkimin yetkisiz ve hain olduğunu anlatana kadar ciddi sıkıntılar bizi bekler. Hal böyle olunca bütün FETÖ mağdurları kendisine komplo kurulduğunu öne sürerek haklılık iddiasında bulunur. Açığa alınan, hapse giren yüz binlerce insanın yakınları ve Erdoğan karşıtı medya bunu elinden geldiğince köpürtmeye başlar. Milli birlik zedelenir ve toplum ikiye bölünür. Yani ikinci bir darbeyi yapmak için harika bir ortam hazırlanmış olur.

Pentagon eski danışmanı, Erdoğan artık yolun sonuna geldi, diyor ve FETÖ liderinin bahar öyle şaşaalı olacak ki Kanuni devri yanında sönük kalacak şeklindeki sözleri hatırlatılıyor. Bunlar yeni planların devreye sokulduğunu gösteriyor. Onlar kendisine yakışanı yapacak ve tekrar saldıracaklar.

Bahçeli’nin 15 Temmuz’dan sonra oynanan oyunu çok net görmesi ve Erdoğan’la aynı çizgide konumlanması devlet olarak en büyük avantajlarımızdan birisi. Eğer ki biz çelik gibi iradeye sahip olursak, sapasağlam durursak, hapiste olmasına rağmen örgüt hakkında en ufak bilgi vermeyen FETÖ militanlarının gösterdiği sadakatin daha fazlasını kendi devletimize gösterebilirsek oynanan bütün oyunlar sonuçsuz kalacaktır. Türkiye son kale! Bu kale düşecek olsaydı bundan önceki girişimlerin hepsinde düşerdi. Bizi koruyan, ayakta olmamızı sağlayan, milli iradeyi her geçen gün büyüten ilahi bir güç var. Korkmuyoruz, lakin olayların farkında ve tedbirli oluyoruz.

ÖNGÖRÜ

Referandumdan evet çıkarsa AK Parti seçmeni Erdoğan’ı Cumhurbaşkanlığı’na…

MHP’yi de ana muhalefet olarak Meclis’e taşıyacaktır.