Mustafa Özdal
Mustafa Özdal

İnşaat mühendisliği kontenjanlarının üçte birinin boş kaldığını biliyor muydunuz?

Köşe Yazısını Dinle

YKS sınav sonuçları eğitimde geldiğimiz noktayı gösteriyor.

Geçen haftadan bu yana YKS sonuçlarıyla ilgili sarsıcı gördüğüm verileri paylaşıyor, boş kalan kontenjanları yazıyorum.

Mesela Türkiye’nin en köklü üniversitelerinden Uludağ Üniversitesi’nde 6 bölüm boş kalmıştı.

Dün gazetede İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Mehmet Albayrak, Şube Saymanı Cevat Şahin ve basın danışmanı Sebile Çetin konuğumuz oldu.

Konuklarımızla inşaat mühendislerinin durumunu konuşurken, Cevat Şahin ilginç bilgiler verdi:

Benim mezun olduğum dönemde  inşaat mühendisliği bölümlerine girmek için bir aday en az 60 bininci olması gerekiyordu. Bugün ise sınavda 300 bininci olan adaylar rahatlıkla bir inşaat mühendisliği bölümüne girebiliyor.

Şube Başkanı Mehmet Albayrak ise devam etti:

Bu yıl inşaat mühendisliği bölümlerinin yüzde 32’si boş kaldı. Yani adaylar tarafından tercih edilmedi. 6 yıl işsizliği ötelemek için her kente birden fazla üniversite açma politikasının sonucu budur.

Albayrak; İstanbul, Bursa, Ankara gibi büyük kentlerin üniversitelerinde kontenjanların dolduğunu ancak Balıkesir, Kütahya Dumlupınar, Bilecik Şeyh Edebali gibi köklü üniversitelerin inşaat mühendisliği bölümlerinin boş kaldığını belirtti.

Efendim konuklarımın da söylediği gibi, siyasi kaygılarla üniversite sayısı her geçen arttı  ve apartman altlarında dahi öğrenim yapan vakıf üniversitelerinin önü açıldı.

Sonuç: Bir zamanlar altın değerinde olan inşaat mühendisliği bölümlerinin yüzde 32’si boş kaldı.

 

Trafik sorununa vatandaş çözümü

Okulların açıldığı ilk gün saç baş yolduran trafikle ilgili yazımdan sonra, okuyucu önerilerini içeren iletiler aldım.

O önerilerden birini paylaşayım, ardından benim de söyleyeceklerim var:

“Mustafa Bey iyi günler. Bursa trafiği ile ilgili yazınızı okudum. Geçişlerin ücretlendirilmesi gibi radikal tedbirlerin ve toplu taşımanın özendirilmesi gibi çözüm önerilerinizi çok yerinde buldum. Fakat modern ülkeler trafiği yoldan bağımsız çözmüyorlar, en geniş ve modern kavşakları yapıp ardından diğer çözüm önerilerini konuşuyorlar. Bizim ilimiz Bursa’da ise, yol ve altyapı belediye için ağır külfet olduğu için yeterli yol, altyapı, kavşak olmadan radikal tedbir olarak şehir geçişlerini ücretlendirme veya toplu taşımayı teşvik önerisini ortaya atılıyor. İlimizde zaten şehir içine giriş biliyorsunuz ücretli sayılır. Vatandaş yol kenarına dahi park etse hukuka çok uygun olmasa da 10-15 lira park parası ödüyor. Bunun dışında vatandaştan tekrar ücret talep etmek sizce adil olur mu? İzmir Yolu ve Yalova Yolu raylı sistemlerle daraltılıp, kamulaştırmalarla alternatif yollar, kavşaklar üretmeden trafik sorununun çözümünü, şehir girişini ücretlendirme veya toplu taşımaya yönlendirmede aramak yol yapım görevi olanların kolaycılığı olarak düşünülemez mi? Madem trafik sorunu yoldan bağımsız çözülüyor, ABD veya Çin’de gördüğümüz kat kat yol veya kavşaklar fantazi için mi inşa edilmiş? Maalesef trafik sorunu konuşulunca ilgililer yol inşaası konusunu hemen örtüp başka sosyal tedbirler arıyorlar. Bursa’ya  50 sene önce gelip görenler İzmir Yolu, Yalova Yolu ve Ankara Yolu’nun 50 sene öncesinden daha daralmış olduğunu söylüyorlar. Ancak nüfus ve araç sayısı katbekat arttı. Zigana’ya, Boğaz’ın altına tüneller açan bir ülke Bursa’ya rahatça alternatif yollar açarak bu sorunu çözer. Çözüm istenmiyorsa, oyalama gerekiyorsa BURBAK’da fiyatlar artar, zaten ücretli olan şehir içi daha da pahallılaşır. Olan da Bursalının cebine olur. Trafik de her geçen gün sıkışmaya devam eder. Saygılar.”

Okuyucumuza teşekkür ederim.

Birçok önerisi gayet mantıklı.

Ancak birkaç noktaya açıklık getirmem gerekir.

Diğer yazımda.


Yeni yol faydalıdır ama kalıcı çözüm toplu ulaşımın yaygınlaşmasından geçer

Okuyucumuz, BURBAK’ın yol kenarı otoparklarını  eleştirmiş.

Aynı fikirdeyim.

Ben de BURBAK otoparklarını, yolları daralttığı için  trafiği sıkıştıran bir faktör olarak görüyorum.

Doğru olan, araçların sadece otoparklara park edilmesidir.

Ancak şehir merkezlerine araç girişlerinin en azından belli günlerde ücretli olması hem trafiği rahatlatır, hem de yayalaşmayı ve toplu ulaşımı teşvik eder.

Kent merkezlerine yakın yerlerde inşa edilecek büyük kamu otoparklarıyla sürücüler araçlarını park edip, kent merkezine yaya olarak gidebilir.

Bu uygulama bazı Avrupa ülkelerinde var.

Trafiğin alternatif yollar, kavşaklar, yeni ulaşım yatırımlarıyla çözülmesine gelince…

Bursa, SİT özelliği nedeniyle alternatif yol bakımından eli güçlü bir kent değil.

Ayrıca yeni ulaşım yatırımları, sorunu sadece geçici olarak çözebiliyor.

İşte Acemler Kavşağı ile İzmir ve Ankara Yolu’ndaki köprülü kavşaklar, batçıklar…

Bu ulaşım yatırımlarının geçici bir rahatlama yarattığını yaşayarak görüyoruz.

Kalıcı çözüm ise toplu taşımanın yaygınlaşması.

Toplu taşımanın yaygınlaşması araç sayısını   düşürür ve trafiği rahatlatır.

Bazı ülkelerde hatta ülkemizin bazı kentlerinde, aynı güzergahta iş yeri olan insanlar,  birbirlerinin araçlarını sırayla kullanıp, hem yakıt tasarrufu sağlıyorlar hem de daha az aracı trafiğe sokarak, trafiği rahatlatıyorlar.

Ayrıca 7 katlı, 8 şeritli yollar yapan

Çin ve ABD de dahil, dünyada trafik sorununu tam olarak çözebilmiş ülke yok.

Rusya’nın veya İtalya’nın başkentlerine gittiğinizde karşılaşacağınız manzara, Bursa veya İstanbul trafiğinden farklı değil.

Kuşkusuz geniş yollar, yeni ulaşım yatırımları fayda getirir ancak kalıcı çözüm daha az araç ve daha çok toplu ulaşımdan geçiyor.

Böylelikle hem trafik rahatlayacak, hem hava ve gürültü kirliliği azalacak, hem de yakıt tasarrufu sağlanmış olacak.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X