Mustafa Özdal
Mustafa Özdal

Siyasi Partiler Kanunu değişikliği kasımda Meclis’te, işte detaylar

Siyasi Partiler Kanunu’nda değişiklik öngören teklif, son aşamaya geldi.

AK Parti Genel Merkezi’nde oluşturulan komisyon çalışmaya son şeklini verdi, olağanüstü bir gelişme olmazsa önümüzdeki ay Meclis Genel Kurulu’na gelecek.

Ankara kulislerinden edindiğim bilgilere göre, önemli değişiklikler söz konusu.

DARALTILMIŞ BÖLGE SİSTEMİ GELİYOR

Milletvekilliği seçim sistemi değişiyor.

2 değişiklik önerisi gündeme geldi.

Biri, dar bölge seçim sistemi.

Diğeri daraltılmış bölge seçim sistemi.

Dar bölge sisteminde, Türkiye 600 bölgeye ayrılıyor ve seçmen her  bölgede bir milletvekili seçmek için sandık başına gidiyor.

Daraltılmış seçim sisteminde ise her bölgede birden fazla milletvekili seçiliyor.

Mesela 20 milletvekili çıkaran Bursa, 5 bölgeye ayrılıyor.

Osmangazi, Yıldırım ve Nilüfer’de birer milletvekili, Gürsu, Kestel ve İnegöl’de 5’er milletvekili, dağ bölgelerinde 3 milletvekili gibi… (Dağılımı örnek vermek amacıyla yazdım, bu şekilde olacak diye değil)

Dar bölge sisteminin ülke şartlarına uygun olmadığı için daraltmış bölge sistemi öne çıktı.

Yani olağanüstü bir gelişme olmazsa, daraltmış bölge sistemi hayata geçecek.

YÜZDE 10 BARAJININ DEVAM ETMESİ PLANLANIYOR

Seçim barajı konusu henüz netleşmedi.

3 senaryodan söz ediliyor:

Barajın aynen korunması.

Barajın yüzde 5’e düşürülmesi.

Barajın tamamen kalkması.

Yüzde 10 barajı devam edecekse, bunun temel nedeni, ittifakların  barajı önemsiz kılması olacak.

Mesela yüzde 10 barajını geçemeyeceği belli olan bir siyasi parti, ittifakların önünü açan yeni seçim sistemiyle baraj sorununu da ortadan kaldırıyor.

Çünkü mevcut sistemde, ittifak yaptığı parti barajı geçmişse, kendi partisi de geçmiş sayılıyor.

Ancak meselenin bir de şu tarafı var:

Eğer baraj yüzde 5’e düşürülmüş olsa, bazı siyasi partiler ittifaka girmek zorunda kalmayıp, gücünü sandıkta ölçebilecek.

Ayrıca, baraj kaygısı nedeniyle oy alamadığı seçmenin oyunu alabilecek.

Bu bakımdan, barajın düşürülmesinin daha sağlıklı, daha demokratik olacağı görüşü de var.

Barajın tamamen ortadan kaldırılmasına ise, kimi siyasi partilerin sistemi tıkamaması ve siyasi partiler mezarlığının oluşmaması için, en düşük ihtimal olarak görülüyor.

HÜLLENİN ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN FORMÜL

Siyasi Partiler Kanunu’nda merak edilen bir diğer konu da milletvekili transferiyle ilgili düzenleme.

Bu düzenleme, özellikle teşkilatlarını tamamlamamış partilerin, milletvekili transferi yapmak suretiyle seçime girmelerinin kamu vicdanında yarattığı rahatsızlığı gidermek için gündeme geldi.

Ancak  milletvekili transfer yasağı, demokrasi tartışmalarını da beraberinde getirecektir hiç kuşkusuz.

Nitekim yasak, partisiyle fikir ayrılığına düşen milletvekili  özgürlüğünün tartışılmasına yol açabilir.

Diğer yandan siyasi partilerin, vekil transferleriyle hülle yapmasının da önüne geçilmek isteniyor.

Bu nedenle, hem demokratik hem de hülleyi engelleyecek bir düzenleme getirilmek isteniyor.

Bu da, bir siyasi partinin yasama döneminin başlangıcındaki milletvekili sayısını geçerli kılacak bir düzenlemeyi gündeme getirdi.

Yani bir siyasi parti, seçimden çıktığında TBMM’de grup kuracak sayıya ulaşmamışsa, o yasama dönemi tamamlanana kadar da aynı konumuna devam etmesini zorunlu kılacak bir formül üzerinde duruluyor.

DÜZENLME KASIM AYINDA MECLİS’TE

Yazının başında belirttiğim gibi, Siyasi Partiler Kanunu’nda yapılacak değişikliklerde son noktaya gelindi.

Yani mutfak çalışması tamamlanmak üzere.

Planlanan değişiklikleri ana hatlarıyla paylaştım.

Eğer çalışma, kasım ayında Meclis’ten geçerse, yeni Siyasi Partiler Kanunu ile girilecek seçim en erken 1 yıl sonra yapılacak.

Yani erken seçim yeni Siyasi Partiler Kanunu ile yapılacaksa, tarih en erken Kasım 2021 olacak.

 

Kabine değişikliği neden olmadı?

Bakanların bu kadar uzun zaman görev aldığı bir dönemi hatırlamıyoruz.

Kabine değişikliği yaklaşık 1 yıl önce gündeme gelmesine rağmen, Cumhurbaşkanı sadece bir bakanı görevden aldı.

Peki neden değişiklikler hayata geçmedi.

Pandemi süreci kuşkusuz bir neden.

Ancak daha da önemlisi, son aylarda değişeceği öne sürülen  bakanların performansı.

Nitekim bakanlar, adeta atak yapmış durumda.

Bu da olası değişimlerin önüne geçen en temel neden olarak gösteriliyor.

 

Kantinciler perişan

Evet pandemiden etkilenmeyen sektör neredeyse yok.

Ancak 9 aydır iş yeri kapalı olan kantinciler daha da perişan.

Ne, iş yapamadıkları için evlerine ekmek götürebiliyorlar, ne de iş yerlerini devredebiliyorlar.

Kira yok ama elde kalan ürünleri muhafaza etmek için enerji masraflarına katlanmaya devam ediyorlar, personelin sigorta primlerini ödemek zorundalar.

Bağkur primleri de işin cabası…

Yüz yüze eğitim başlayınca kantinlerin, kapalı yiyecek satmak şartıyla  açılacağını duyuyoruz.

Ancak bu kez ciro kaybı nedeniyle belki de kiralarını bile çıkaramayacaklar.

Belki de daha zor duruma düşecekler.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X