Recep Altepe sonrası Bursaspor ile Büyükşehir Belediyesi’nin yeni Başkanı Alinur Aktaş arasındaki ilişkilerin nasıl olacağını merak ediyorduk…
Önceki gün Başkan Aktaş, yeşil beyazlı yönetimi kabul ederek bu yöndeki mesajlarını verdi…
Tabii, en önemli husus kapalı kapılar ardında Bursaspor yönetiminin, Başkan Alinur Aktaş’tan ne gibi isteklerde bulunduğuydu…
Öncelikle şunu söyleyeyim, Bursaspor’un istekleri çok olduğu için Aktaş, “Acil olanları söyleyin, diğerlerine sonra bakarız” demiş…
Bursaspor yönetiminin acil sıralaması da şu şekilde oluşmuş;
1- Stadyumun eksiklikleriyle ilgili bir hazırlanan dosya başkan Alinur Aktaş’a verilmiş… Eksikliklerin maliyetinin 10 ila 15 milyon lira arasında olduğu konuşuluyor… Yönetim, kulübün idari kadrosunu bir an önca yeni stada taşımak istediği iletmiş… Başkan, önümüzdeki hafta bir heyet görevlendirip, stadı incellettirecek…
2- Dereçavuş köyünde 2 milyon 300 bin TL + KDV karşılğı alınan 29 dönümlük hazine arazinin imardan sorunsuz geçmesi… Burası depolama alanı olarak düşünülüyor… Bursaspor’un, imar değişikliği sonrası bu araziden beklentisi 10 ila 15 milyon lira arasında… Başkan Aktaş, hemen konuyla ilgili çalışmaya başlamış.
3- Büyükşehir Belediye Stadı’nın zemininden sonra Özlüce Tesisleri’ndeki bir sahanın zemininin de hibrit çime dönüştürülmesi… Alinur Aktaş bu talebe de sıcak bakmış…
Bursaspor Başkanı Ali Ay’ın, benzinlik ve konut arazileri ile Vakıfköy’de yenilenmeye bekleyen sentetik çim sahalarla ilgili isteklerine ise Başkan Aktaş, “Özlüce’ye geleceğim orada daha detaylı konuşuruz” yanıtını vermiş…
Komik duruma düşüyorsunuz!
Altınordu Başkanı Mehmet Özkan’ı dinledim geçen hafta TFF Yönetim Kurulu’nun yaptığı ziyarette; “TFF’ye geçen ay davet mektubu gönderdim, sağolsunlar kabul ettiler geldiler” dedi. Hem imrenip “Helal olsun” diyorum hem de Bursaspor gibi Türk futbolunu besleyen büyük bir camianın görmezden gelinmesine sinirleniyorum… “Acaba biz bir davette bulunduk mu” diye de soruyorum kendi kendime…
Geçen hafta yazdım Ümit Milli maçı sonrası, Bursaspor kendisini iyi pazarlayamıyor…
Neden? Çünkü, kendi içinde savaşmaktan dışarıya bakmaya zaman kalmıyor…
Yeni bir şey duydum; Başkan Ali Ay’a mı, hem yanında hem de kulüpte tuttuğu yardımcılarına mı orasını bilmiyorum İstanbul’dan bir spor yorumcusu danışmanlık yapıyormuş… Bu bir iddia… Doğru, yanlış, ayrıca öyle bir hizmet de alabilirler… Eğer varsa, o arkadaş neden Bursaspor’un ismini duyurma gayretinde değil? Duyuruyorsa biz niye duymuyoruz?
Bir başka enteresan olay; hani o başkana “Senin kardeşin beni istemiyormuş. Doğru mu” diye soran bir personel vardı ya, şimdi de, maç izleyen antrenörlerin, gerçekten maçlara gidip, gitmediklerini öğrenebilmek için araştırma işine girişmiş…
Kimin aklına gelir böyle bir durum şaşırdım kaldım. Madem güvenmiyorsun ki, bunun için özel birini görevlendirmişsin, gücün yetiyorsa işine son verirsin…
Komik duruma düşüyorsunuz, yapmayın böyle…
Birbirinizin açığını kovalamaktan, iş yapamaz hale gelirsiniz ki, şuanki görüntü o…
Neyse, biz Bursaspor’un markasını pazarlama konusunda üzerimize düşüne yaptığımızı düşünüyoruz… FİNAL’de, bir teklifte bulunmuştum, Bursaspor’un milli oyuncularıyla ilgili. Yazılı olarak da hatırlatmış olayım…
En radikal karar elden çıkarmak olur
Adnan Örnek dün mesaj atmış soruyor; “Altyapısı bu kadar iyi olan bir takımın, pilot takımı nasıl bu durumda olur.”
Aslında bugünün de sorusu değil bu… Yıllardır hep aynı senaryo çünkü… Kabul ediyorum son iki sezondur durum daha da içler acısı… Aynı Ali Ay gibi Yeşil Bursa’nın da niyetinden şüphem olmayan bir başkanı var; Cem Öztürk. Dün OLAY Spor’da açıklamalarını okurken, üzüldüm adamın durumuna… “Radikal kararlar alacağız. Devre arasında da takviye yapacağız” diyor… En acısı da, “Paul le Guen maç istedi kabul edemedik” cümlesiydi… Yeşil Bursa’yla ilgili alınacak en radikal karar bu saatten sonra elden çıkarmak olacaktır… Ha şimdi ha sezon sonunda… O da ligde kalırsa… Başka bir radikal karar, sorunları halının altına süpürmek demektir…