Kredi işine çok fazla bel bağlandı ama kulübün önünü 100+50 milyon lira açacak mı?
Yeşil beyazlı kulübün kısa vadede borcu ve gelirleri iyi bir takım kurulması için yeterli mi? Yoksa olağanüstü genel kurul tüm dertleri bitirir mi?
Bu kredi işine fazlasıyla bel bağladılar bağlamasına da acaba Bursaspor’un tek kurtuluşu mu? Ya da, 100+50 milyon lirayla dertler bir anda bitecek mi?
Şöyle bir bakıp hatırlayalım isterseniz;
Bursaspor’un, Halk Faktoring’e 70 milyon artı bu ay sonuna kadar ödenmesi gereken 4 milyon lira civarında dönem faizi borcu var…
Bursaspor’un, sezon sonuna kadar futbol takımına ödemesi gereken 60 milyon lira var…
Hamza Hamzaoğlu’nun elinde yanılmıyorsam Temmuz ve Ağustos aylarına ait 500 bin Euro civarında senetleri var…
Bursaspor’un, personeline ikinci ayını yine doldurmak üzere olduğu maaş borcu var…
Bursaspor’dan, yönetim kurulu üyelerinin 10 ila 15 milyon lira arası alacağı var…
Başkan Ali Ay ile yönetim kurulu üyeleri Cem Öztürk ve Fatih Pulat’ın eş kefaletiyle kulüp için kullandığı 20 milyon lira var…
Yani var oğlu var…
Bunlar az çok bilinenler, bir de bilinmeyen, gözükmeyen ekstra giderler var…
KREDİ YETECEK Mİ?
Peki, gelecek ne var? 100+50 milyon lira kredi… 50 milyon lirayı ayırıyorum çünkü yatırımlarda kullanma şartı var.
TFF’deki maç primlerini veya tribün gelirlerini unuttuk çünkü kazanan bir takım yok… Loca demiyorum artık kulüpte de satacak heyecan yok…
Neden henüz onay çıkmadığını birazdan yazacağım ama önce 100 milyon liralık kredi nerelere pay edilecek ona bakalım…
74 milyon lirasıyla Halk Faktoring’teki kredi kapatılacak… 20 milyon lirası, Ali Ay, Cem Öztürk ve Fatih Pulat’ın şahsi kefaletlerinin olduğu krediye gidecek…
Geriye ne kalacak? 6 milyon lira…
Peki diğer giderler nasıl kapatılacak?
İşte zurnanın zırt dediği nokta da bu… Kimse bilmiyor…
TFF’den geçen yıl ayakbastı olarak 15 milyon lira gelmiş, bu yıl ki beklenti 30 milyon lira… Yine yetmiyor…
Üstüne bir de transfer yapılacağını unutmayın…
İyi takım kuramazsan, stadı yenileyemezsen kombine, loca satamazsın, reklam alamazsın…
Elinde, geçmiş yıllardaki gibi hatırı sayılır rakamlara gidecek pek oyuncun da yok…
Felaket senaryosu değil gerçekler bunlar…
Zaten Başkan Ali Ay da, boşuna “Batıyoruz” diye sürekli bağırıp, durmuyor…
İnsanlar tepki gösteriyor ama tek kurtuluş acaba geride kalan 50 milyon liralık yatırım kredisi olabilir mi? Yönetimin amacı, 50 milyonu 150 milyon lira yapacak yatırımlar bulup, kredi belasından kurtulmak…
İster kızın ister sevin, özetleyebildiysem durum bu…
‘İSTİFA EDECEĞİM AMA…’
Tek kurtuluş olağanüstü genel kurul mu peki? Başkan, “Gündemimde yok” diyerek kestirip atıyor… Fakat, biliyorum ki, bir çok yöneticinin gönlü kongreden yana… Hatta dün 2. Başkan Ali Ademoğlu ile görüştüm, şunları söyledi: “Ben sözümün arkasındayım. Bursaspor sezonu ilk 5’te bitirmediği takdirde ki, şuan ilk 5 zor gibi gözüküyor, istifa edeceğim. Fakat şimdi değil. Çünkü, zamanı değil. Başkan, ne düşünüyor bilmiyorum.”
ARADAKİ FARK 18.9 MİLYON TL!
Kredi onayının gecikme sebebini de anlatmaya çalışalım;
İki banka faiz oranını yüzde 17,5 olarak belirlemiş… Bursaspor yönetimi ise yüzde 16’da ısrar ediyor. Aradaki 1,5 puanın 7 yıldaki farkı 18 milyon 900 bin lira… Yönetim, bu fark için sözleşmeyi imzalamıyor… Fazladan 18 milyon 900 bin lira ödemek istemiyor… Bu hafta içinde onay bekleniyor… Hadi bakalım… Bu kredi, yönetici katkılarına da bir sınırlama getiriyor… Daha doğrusu, yönetici katkı yapabilir ama istediği zaman parasını alamaz… Belli miktarını alabilir… Yani, yönetici katkılarına da bir taksit düzeni getiriliyor… Daha sonra detaylandırırız…
KIRGINLIKLARI VAR!
Geçen hafta, yeni tüzüğe göre Gençlik Geliştirme Kurumu oluşumunu yazmıştım. Recai Özdemir önderliğinde, Erhan Başoğlu ve Haluk Hısımcıl’ın da kurumda görev yapacağını da… Özdemir’in Başkan Ali Ay’la yaptığı görüşmeden bir anlaşma çıktı yalnız kurum üyeleriyle ilgili sıkıntı doğmuş. Başkan da, diğer iki üyeyi belirlemesi için Recai Özdemir’e görev vermiş. Bakalım, kimler olacak? Bu arada, dün sabah Vakıfköy’e gittim… Gönüllü kurum üyeleri (Fotoğrafta görünüyor) her zamanki gibi yine oradaydı. Sevgili Başkan sana biraz kırgınlıkları var bilesin… Umarım dün akşam ki, yemekte gönüllerini almışsındır…