İzmir’de 0-0’lık skor; geçen hafta Antalyaspor yenilgisi ve kötü futbol sonrası bence hiç de fena değil… Zaten genele bakarsanız, ne Bursaspor’un ne de Göztepe’nin galibiyeti hak ettiğini söyleyemeyiz… Mücadelesi bol, pozisyonu çok az, vasat oyun, sıkıcı bir futbol vardı…

Maçın hakkı beraberlikti…

Girişi böyle yaptıktan sonra; sıkıcı futbolu biraz açalım…

Uzun süredir kazanamayan, hafta içinde teknik adam değişikliği yapan Göztepe’nin ürkekliği, ilkyarıda çok belli oldu…

Saivet, 9. dakikada o golü yapsa veya vurmak yerine Lima’ya çıkarsa, İzmir ekibin gardı o anda düşebilirdi… İkisini de yapamadı, kendini bitirdi… 80 dakika bir daha sahada mıydı, yok muydu bilmiyorum…

37’de Lima’nın, Beto’nun ellerine çarpan şutu da aynı şekilde. Gol olsa Göztepe yine düşecek ama o da olmadı… Sonra Lima da kayboldu…

Hücum bölgesinde kaybolan bu iki oyuncuya, Latovlevici’nin kötü futbolu ve bol pas hatası, Umut Nayir’in de tecrübesizliği eklenince, kulübesi zayıf Bursaspor’un ikinci yarıda gol atma şansı kalmadı…

Göztepe’nin ikinci yarıda etkili gibi gözükmesinin tek sebebi, Bursaspor’un hücumdaki elemanlarından kaynaklıydı…

Samet Aybaba’nın, kalede Muhammed hamlesi yerinde ama geç kalınmış bir hamleydi… Savunmada bu kez de Ertuğrul’u dinlendirmesi ilk başta beni endişelendirdi fakat Chedjou’nun tecrübesi anladığım kadarıyla yanındakine de güven veriyor… Vergini’nin maşallahı vardı.

Göztepe, sıfır pozisyonla maçı tamamladı dersek herhalde yanlış olmaz…

Bazı şeyleri tek bir oyuncuya bağlamak istemiyorum yalnız, Aytaç gelince orta sahadaki direncin de arttığını gördünüz… Şunu söylemeye çalışıyorum; dün de o kadar basit kart gördü ki Bursaspor’lu oyuncular, cezalı duruma düşünce, zaten sayısal anlamda sıkıntısı olan takıma zararı dokunuyor… Biraz dikkat… 

Bir soruyla noktalayalım; transfer lazım diyoruz ama ya olmazsa, Bursaspor mevcut kadrosuyla sizce ligi ilk 10 içinde bitirebilir mi ya da sıkıntısız sezonu tamamlabilir mi?

İyi düşünün ama… Pazartesi FİNAL’de konuşalım…